Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hakimin Yargılama Faaliyetinden Doğan Sorumluluk”
- Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasında, davanın Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. maddesi uyarınca Ağır Ceza Mahkemesi'nde mi yoksa 1086 sayılı HUMK'nun 573. maddesi uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde mi görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden doğan zararlar için açılan tazminat davalarında, 6110 sayılı Kanun ile 2802 sayılı HSK'ya eklenen 93/A maddesi uyarınca artık devletin yasal hasım olarak kabul edildiği, hakimin genel hukuki sorumluluğuna ilişkin 2802 sayılı HSK'nın 93/A maddesi ile 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesinin ceza ve hukuk hakimi ayrımı yapmaksızın uygulanacağı, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat ile hakimin genel hukuki sorumluluğundan kaynaklanan tazminatın farklı hukuki dayanaklara sahip olduğu ve davacının her iki başvuru yolundan birini tercih edebileceği, somut olayda davacının hakimin gerekçesiz karar vermesi nedeniyle HUMK 573. maddeye dayanarak dava açtığı gözetilerek Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizliğine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimin tutukluluğa itirazın reddine dair verdiği kararın gerekçesiz olması sebebiyle açılan tazminat davasına hangi mahkemenin görevli olduğu noktasında Hukuk Genel Kurulu ile yerel mahkeme arasında oluşan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden doğan zararlar nedeniyle açılacak tazminat davalarında 6110 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'na eklenen 93/A maddesi uyarınca görevli mahkemenin tespiti için davanın konusunun belirleyici olduğu, bu davada ise hakimin gerekçesiz karar vermesi nedeniyle oluşan zararın tazmini istendiği ve bu sebeple davanın 5271 sayılı CMK'nın koruma tedbirleri nedeniyle tazminat hükümlerine değil hakimin genel hukuki sorumluluğuna ilişkin hükümlere tabi olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasında, hakimin tutukluluğun devamına dair verdiği kararın gerekçesiz olması sebebiyle oluşan zararın tazmini isteminde görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden doğan zararlar nedeniyle açılacak tazminat davalarında 6100 sayılı HMK’nın 46. maddesindeki sorumluluk halleri ve 2802 sayılı HSK'nın 93/A maddesi gözetilerek, davanın konusunun hakimin genel hukuki sorumluluğundan kaynaklanması ve 5271 sayılı CMK'nın 141. maddesinde düzenlenen koruma tedbirlerine ilişkin bir uyuşmazlık içermemesi nedeniyle görevli mahkemenin Yargıtay 4. Hukuk Dairesi olduğuna karar verilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasında, davanın Ceza Muhakemesi Kanunu'nun koruma tedbirlerine ilişkin tazminat hükümlerine mi yoksa genel hakim sorumluluğu hükümlerine mi tabi olduğu ve buna bağlı olarak görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davalarında genel hakim sorumluluğu hükümlerinin uygulanması gerektiği, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat hükümlerinin ise farklı bir amaca ve kapsama sahip olduğu, davacının iddiasının hakimin gerekçesiz karar vermesi nedeniyle genel hakim sorumluluğu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ceza yargılaması sırasında hakimlerin verdiği duruşmadan men kararının hukuka aykırılığının tespiti ve kınanması talebiyle açılan davanın görevli mahkemesi ve husumet yönünden incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama faaliyetleri nedeniyle hakimlerin hukuki sorumluluğuna ilişkin davalarda görevli mahkemenin Yargıtay 4. Hukuk Dairesi olduğu, ancak husumet incelemesinin tarafların çağrılıp dinlendiği duruşmalı bir yargılama sonunda yapılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasında, davanın hangi mahkemede (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi mi yoksa Ağır Ceza Mahkemesi mi) görülmesi gerektiği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden doğan tazminat davaları ile koruma tedbirlerinden kaynaklanan tazminat davalarının hukuki dayanakları, amaçları ve usulleri farklı olduğu, davacının iddia ve taleplerinin hakimin genel hukuki sorumluluğuna dayandığı ve bu nedenle davanın 6100 sayılı HMK'nın 46. ve devamı maddeleri uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasında, hakimin verdiği arama kararının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılan tazminat davasına hangi mahkemenin görevli olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetlerinden doğan tazminat davalarında 6110 sayılı Kanun ile değişik 2802 sayılı HSK’nın 93/A maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 46. maddesi uyarınca devletin yasal hasım olduğu, 5271 sayılı CMK’nın 141. vd. maddelerinin hakimin yargılama faaliyetinden kaynaklanan tazminat davaları için özel bir düzenleme içermediği, bu nedenle hakimin arama kararının hukuka aykırı olduğu iddiasına dayalı tazminat talebinin hakimlerin genel sorumluluğuna ilişkin hükümlere göre Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde incelenmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim tarafından yanlışlıkla başkası yerine gıyaben tutuklanan kişinin açtığı tazminat davasında görevli mahkemenin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davalarının 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 93/A maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 46. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat hükümlerinin ise farklı bir hukuki temele dayandığı ve bu nedenle olayın hakimin kusurlu işlemine dayalı bir tazminat davası olarak Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama iddiasıyla hakime karşı açılan tazminat davasında, hakimin verdiği tutukluluğun devamı kararının gerekçesiz olup olmadığı ve bu karar nedeniyle hakimin hukuki sorumluluğunun doğup doğmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimin verdiği tutukluluğun devamı kararının yeterli ve yasal gerekçe içermediği, bu durumun yoruma ihtiyaç duyulmayacak derecede açık ve kesin kanun hükmüne aykırılık oluşturduğu ve hakimin HUMK'nun 573/2. maddesi uyarınca sorumluluğunu doğurduğu gözetilerek tazminata hükmedilmesine ilişkin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen Özel Daire kararının onanmasına, ancak tazminat miktarının belirlenmesinde yasal gerekçe gösterilmediğinden bu konuda bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimin tutukluluğun devamına dair verdiği kararın gerekçesiz olduğu iddiasıyla açılan manevi tazminat davasında, hakimin hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakimin, tutukluluğun devamına ilişkin verdiği kararda, CMK’nın 101/2. maddesi uyarınca hukuki ve fiili gerekçeleri ayrıntılı olarak gösterme yükümlülüğüne uymadığı, bu durumun yoruma ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve kesin kanun hükmüne aykırılık oluşturduğu ve HUMK’nun 573/2. maddesi kapsamında hakimin hukuki sorumluluğunu doğurduğu gözetilerek, tazminata hükmedilmesine ilişkin karar onanmış; ancak tazminat miktarının belirlenmesinde yasal gerekçe gösterilmediğinden, bu hususta karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.