Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hakimiyet Alanı”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından, denizde boğularak ölen eşinin çalıştığı gemi yakınındaki bir platformda meydana gelen ölüm olayının iş kazası sayılıp sayılamayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 11. maddesinde belirtilen iş kazası tanımının unsurları ile 5. maddesindeki iş yeri tanımının kapsamı birlikte değerlendirilerek, ölüm olayının meydana geldiği platformun, sigortalının çalıştığı gemiyle işin niteliği ve yürütümü bakımından bağlı olmadığı, faydalı bir bütünlük oluşturmadığı ve işverenin denetim ve hakimiyet alanı dışında kaldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden nitelikte bir eyleminin tespit edilememesi, ancak PKK/KCK silahlı terör örgütünün gençlik yapılanması olan YDG-H üyesi olması, YDG-H içerisinde belirli bir timde faaliyet göstermesi, değişik zamanlarda eylemlere katılması ve örgütle organik bağ kurması nedeniyle eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının mülkiyetinde bulunan taşınmazı izinsiz olarak otopark olarak kullanıp kullanmadığı ve bu kullanıma bağlı olarak ecrimisil ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmaz üzerinde yaptığı düzenlemeler ve tanık beyanları ile davalıya ait lokanta müşterilerinin taşınmazı otopark olarak kullandıklarının tespit edilmesi; davalının, davacının mülkiyet hakkını ihlal ettiğinin ve ecrimisil ödemesi gerektiğinin anlaşılması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil dışı bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak davacı adına tescili talebi üzerine açılan davada, davacının yurt dışında uzun süreli ikamet etmesinin zilyetliğin kesintiye uğratıp uğratmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışında bulunmasının zilyetliği kesintiye uğratmadığı, taşınmaz üzerindeki fiili hakimiyet ve tasarruflarını sürdürdüğüne dair tanık beyanları, bilirkişi raporu ve diğer delillerle sabit olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ile 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün eksik araştırma ile verilip verilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın savunmalarının yeterince araştırılmadığı, vahim eylemlerinin somut olarak tespit edilmediği, suçun yaptırımının ağırlığı ve adil yargılanma hakkı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve sanığın tahliyesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK’nın 302. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu mu yoksa TCK’nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sokağa çıkma yasağı ilan edilerek operasyonların yoğunlaştırıldığı dönemde çatışmaların içinde bulunduğuna ya da nöbet tutmak, hendek ve barikat yapımında çalışmak gibi bir eyleminin olduğuna dair herhangi bir delil elde edilemediği, tanıkların da önceki beyanlarından döndükleri değerlendirilerek sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasının yerinde olduğuna ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin TCK'nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçu mu yoksa TCK'nın 302/1. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz etse de, barikat kazma eyleminin hazırlık hareketi niteliğinde olduğu, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun oluşması için gerekli olan elverişlilik ve nedensellik bağının bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin zilyetlikle edinme koşullarını sağlayıp sağlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin, taşınmazın bulunduğu yerleşik alanda arsa vasfında kullanımı ve fiili hakimiyeti de dikkate alındığında, zilyetlikle edinme koşullarını sağlamadığı gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, kullanım kadastrosu yapılan ve fiilen zilyet olduğunu iddia ettiği tescil harici alanda lehine kullanıcı şerhi verilmemesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetliğini iddia ettiği alanın yol ve kaldırım olarak kullanıldığı, plansız sahalarda umumi açık alanların özel mülkiyete konu edilemeyeceği ve davacının fiili hakimiyetinin bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdura yönelik gerçekleştirilen teşebbüs aşamasında kalan nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli kasten yaralama suçlarından, suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üyelik sıfatıyla cezalandırılmasına ilişkin hükümlerin yasal ve yeterli gerekçe içerip içermediği ve eylemlerin örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenip işlenmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt lideri sıfatıyla, örgütün faaliyet alanı kapsamında mağdura yönelik işlenen suçlardan sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli delil bulunmadığı, mağdur beyanlarının çelişkili olduğu, olay tarihinde örgütün varlığına dair yeterli delil bulunmadığı, sanığın eyleme katılımı veya talimat verdiğine dair delil olmadığı ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağdura yönelik eylemlerinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temel şeklini mi yoksa nitelikli halini mi oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun temadi eden bir suç olması ve başlangıçta cebir veya tehdit kullanılmasa dahi temadi süresince cebir veya tehdit kullanılması halinde suçun nitelikli halinin oluşacağı gözetilerek, sanıkların eylemlerinin TCK'nın 109/2. ve 109/3-a-b maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiği değerlendirilerek Özel Daire'nin kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.