Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hakkaniyete Uygun Ücret”
- Uyuşmazlık: Tüketici Hakem Heyeti'nin telefon abonelerinden sabit ücret alınmaması gerektiği yönündeki kararına karşı açılan iptal davasında, davanın miktar ve değerine bakılmaksızın temyiz edilebilir olup olmadığı ve sabit ücret uygulamasının yasal ve hakkaniyete uygun olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sabit ücretin alınıp alınmaması hususunda verilen hükmün salt alınan sabit ücrete münhasır olmayıp, sonraki yıllara da yönelik etki doğuracağı ve tüm aboneleri ilgilendiren toplu bir hak uyuşmazlığı niteliği taşıdığı, ayrıca sabit ücret uygulamasının 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun Ek 18. maddesi ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 13/1. maddesinde yasal dayanağı bulunduğu ve telekomünikasyon hizmetlerinin sürekliliğini sağlamak için yapılan masrafların karşılığı olarak hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından azledilen davacı avukatın, haklı azil durumunda talep edebileceği vekalet ücretinin miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız azilde avukatın işin tamamı için vekalet ücreti talep edebileceği, haklı azilde ise sadece azil anına kadar kesinleşmiş işler için vekalet ücreti talep edebileceği ve hakkaniyete uygun ücret belirlemenin mümkün olmadığı gözetilerek, mahkemenin hakkaniyete uygunluk gerekçesiyle vekalet ücretinde indirim yapmasının hatalı olduğu ve azil tarihinden önce kesinleşen işler üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici Hakem Heyeti'nin, telefon abonelik sözleşmesinde yer alan sabit ücretin iadesine ve sözleşmedeki ilgili maddelerin iptaline ilişkin kararına karşı açılan itiraz davasında, sabit ücretin yasal dayanağı ve hakkaniyete uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: 406 Sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu'nun Ek 18. maddesi ve 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 13/1. maddesi uyarınca, Telekomünikasyon Kurumu tarafından onaylanan tarifede yer alan sabit ücretin yasal dayanağı olduğu ve telefon hattının sürekli kullanıma hazır bulundurulması, bakım, yönetim gibi masrafların karşılığı olarak alındığı, bu nedenle de hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Murisin vefatı üzerine avukatlık sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle avukatlık ücretinin mirasçılardan talep edilip edilemeyeceği ve ücretin nasıl hesaplanması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin ölümüyle vekalet ilişkisinin sona erdiği, mirasçıların murisin borçlarından sorumlu olduğu, ancak vekalet ücretinin her bir dava dosyası için avukatın emeği ve davanın niteliği gözetilerek hakkaniyete uygun şekilde ayrı ayrı hesaplanması gerektiği, mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan vekalet ücretine hükmedildiğinden karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen işçinin, nakil sonrası çalıştığı işyerinde yetkili sendikaya üye olmasıyla birlikte, toplu iş sözleşmesindeki ücret düzenlemesinin işçinin toplam kıdemini esas alıp almayacağı ve işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin özerkliği ve işverenin eşit davranma borcunun, aynı veya benzer durumdaki işçiler arasında keyfi ayrımcılığı engellemeyi amaçladığı, somut olayda ise naklen gelen işçinin ücret intibakının toplu iş sözleşme hükmüne uygun olarak yapıldığı, işçinin önceki kurumdaki ücret seviyesinin korunarak yeni kurumdaki toplu iş sözleşmesine dahil edildiği, kıdem ve tecrübe farklılıklarının işçiler arasında ayrım yapmayı meşrulaştırabileceği ve işverenin eşit işe eşit ücret ödeme yükümlülüğüne aykırı davranmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş akdinin işverence feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve tanık beyanlarıyla ispatlanan fazla mesai ücretlerinden hakkaniyet indirimi yapılıp yapılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, feshin haklı nedeni olarak ileri sürdüğü hırsızlık iddiasını ispatlayamaması ve fazla çalışma olgusunun tanık beyanlarıyla sabit olması halinde, fazla çalışma ücretinden hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen ve sonradan işyerinde yetkili sendikaya üye olan işçinin, toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücret intibakının nasıl yapılacağı ve işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesiyle naklen gelen işçilerin ücret intibakının önceki kurumdaki ücret seviyesi esas alınarak yapılacağının kararlaştırılmış olması, işçinin kıdemine göre intibak yapılmamasının toplu iş sözleşmesi özerkliği kapsamında olduğu ve işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tahkim yargılamasında, tarafların sulh olması üzerine hakem heyeti tarafından belirlenen ücretin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hakem Ücret Tarifesi'nin 6. maddesi uyarınca, tarafların delillerini sunmaları için süre verildikten sonra sulh olması halinde hakem heyetinin tam ücrete hak kazanacağı ve yargılamanın taraf delillerinin sunulmasından sonra sulh ile sonuçlanması gözetilerek, hakem heyeti tarafından belirlenen ücretin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen işçinin, yeni kurumunda yetkili sendikaya üye olduktan sonra toplu iş sözleşmesine göre ücretinin belirlenmesinde önceki kurumdaki kıdeminin de dikkate alınıp alınmayacağı ve işverenin eşit davranma yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesiyle naklen gelen işçilerin ücret intibakının önceki kurumdaki ücret seviyesi esas alınarak yapılacağının kararlaştırılmış olması ve işverenin toplu iş sözleşmesine uygun ve eşit davranma borcuna aykırı olmayan bir uygulamada bulunmuş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen ve sonradan yetkili sendikaya üye olan işçinin, toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücret intibakının toplam kıdemi dikkate alınarak mı yoksa nakil öncesi ücret seviyesi esas alınarak mı yapılması gerektiği ve işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranıp davranmadığı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde naklen gelen işçilerin ücret intibakının, nakil öncesi ücret seviyesi esas alınarak yapılacağına dair açık hüküm bulunması ve işverenin bu hükme uygun olarak tüm naklen gelen işçilere aynı işlemi uygulayıp intibak işleminde ve zamanda birliği sağlaması, ayrıca işçinin nakil öncesi kıdeminin yeni kurumda kazanılmış tecrübe ve kurumsal bilgi birikimi yönünden farklılık göstermesi nedeniyle eşit işlem borcunun ihlal edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen ve sonradan yetkili sendikaya üye olan işçinin, toplu iş sözleşmesine göre ücret intibakının toplam kıdemi dikkate alınarak mı yoksa sadece nakil sonrası kıdemi dikkate alınarak mı yapılması gerektiği ve işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesi hükmüne göre, naklen gelen işçilerin ücret intibakının önceki kurumdaki ücret seviyesi esas alınarak yapılması gerektiği, kıdem farkının işçinin kurumsal geçmiş ve tecrübe farklılığından kaynaklandığı, işverenin toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun ve eşit davranma borcuna aykırı olmayan bir işlem yaptığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.