Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Haksız Fiil Alacağı”
- Uyuşmazlık: Olası kastla adam öldürme suçunda, mağdurdan kaynaklanmayan haksız tahrikin sanık lehine uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için haksız fiilin mağdurdan kaynaklanması gerektiği, haksız fiili gerçekleştirmemiş üçüncü bir kişiye karşı suç işlendiğinde haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan tazminat davasında, zararın öğrenildiği tarihin tespiti ve buna bağlı olarak zamanaşımının başlayıp başlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının maluliyet oranının kesin olarak tespit edildiği tarih olan 19.02.2009'da zararın öğrenilmiş sayılacağı, bu tarihten itibaren on yıllık zamanaşımı süresi içerisinde dava açıldığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık ...'ın azmettirdiği eylemlerin niteliği, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve sanık ...'ın kolluktaki ikinci ifadesinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın maktul ...'e yönelik kasten öldürme ve katılan ...'ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarına azmettirdiği, sanık ... ve ...'ın haksız tahrik hükümlerinden faydalanma şartlarının oluşmadığı ve sanık ...'ın kolluktaki ikinci ifadesinin CMK 148/5'e aykırılık teşkil etmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Depremde yıkılan binanın mimarı hakkında açılan tazminat davasında zamanaşımının başlangıç tarihi ve ceza davasının hukuk davasına etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiilden doğan tazminat davalarında zamanaşımının, zararın gerçekleştiği tarihte başlayacağı, binanın yıkıldığı tarih olan 17.08.1999 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı ve henüz ceza davası sonuçlanmadan açılan hukuk davasında zamanaşımının dolmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız fiilden kaynaklanan zararın tazmininde, tazminatın yabancı para üzerinden mi yoksa Türk Lirası üzerinden mi hükmedileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiilden doğan zararın, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte ve ülke parasına göre hesaplanması gerektiği ve Borçlar Kanunu'nun 83. maddesinin sözleşmeye bağlı alacaklara ilişkin olup haksız fiil hallerine uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında mağdurun hırsızlık eylemi nedeniyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun işyerinden hırsızlık yapmasının sanıkların hukuki alacaklarının temelini oluşturan bir haksız fiil olduğu ve sanıkların bu haksız fiilin hiddetiyle hareket ederek hukuki alacağın tahsili amacıyla kasten yaralama ve tehdit suçlarını işledikleri gözetilerek, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız alıkonulan konteynerler nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasında, zararın hesaplanmasında kullanılan "kira ücreti" kavramı ve haksız alıkoymanın devamı halinde tazminat talebi için hangi zamanaşımı süresinin uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zararının sürekli ve belirlenebilir nitelikte olması ve her günün zararına ait haksız fiil zamanaşımı süresinin o günden itibaren işlemeye başlaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Zarar görenin haksız fiil faillerine karşı açtığı cismani zararın tazmini davası ile haksız fiil faillerinin sigorta şirketine rücuen açtığı menfi tespit davasının, idarenin 2330 sayılı Kanundan kaynaklanan rücuen tazminat davasına etkisi ve bu davanın bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 2330 sayılı Kanun gereği zarar gören memura yaptığı ödemenin, diğer davalardan önce gerçekleştiği ve bu nedenle sonradan yapılan ödemelerin davada talep edilen tazminattan mahsup edilemeyeceği, ayrıca 2330 sayılı Kanun'un 6. maddesi gereğince bu davada hüküm altına alınacak tazminat miktarının diğer davalarda dikkate alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız haciz nedeniyle açılan tazminat davasında, davalının manevi ve maddi tazminat sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, haciz işleminde kötü niyet ve ağır kusurunun bulunmadığı, davacının ise haciz sonrası makul sürede yerine yeni tezgâhlar alıp faaliyetine devam edebileceği, bu durumda 7 yıllık süre üzerinden hesaplanan maddi tazminatın doğru olmadığı ve manevi tazminata hükmedilmesinin de mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'a tabi bir alacağın genel hükümler çerçevesinde takip edilip edilemeyeceği ve bu konuda idarenin seçimlik hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6183 sayılı Kanun'un 1. maddesi ve İİK'nın 47. maddesi hükmünün, idareye genel hükümler uyarınca takip ve dava yoluna başvurma imkanı tanıdığı, bu nedenle davacının genel hükümler çerçevesinde takip ve dava yoluna başvurmasında hukuki yararının bulunduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aboneliğini iptal ettirmeyen eski taşınmaz malikinin, taşınmaz devrinden sonra yeni malikler tarafından gerçekleştirilen kaçak elektrik kullanımından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak kullanımın haksız fiil niteliğinde olduğu ve abonenin aboneliğini iptal ettirme yükümlülüğünü yerine getirmemesinin illiyet bağını kesmediği gözetilerek, abonenin sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğunun devam ettiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.