Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Halk Dilinde 1. Kat”
- Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde "halk dilinde 1. kat" ifadesinden ne anlaşılması gerektiği ve yüklenicinin, aynı binada kendisine ait daireler de bulunmakla birlikte, oybirliği gerektiren iyileştirmeler nedeniyle arsa sahibinden ek bedel talep edip edemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına konu hususlarda bozmaya uyup uymama kararı vermeden önce, bozma kararından esinlenerek bilirkişi raporu alıp yeni bir hüküm kurması ve aynı binada kendisine ait daireler de bulunan yüklenicinin, oybirliği gerektiren iyileştirmeler nedeniyle arsa sahibinden ek bedel talep edemeyeceğinin gözetilerek, asıl dava yönünden dosyanın özel daireye gönderilmesine, karşı dava yönünden ise direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesi kaynaklı tapu iptal ve tescil ile kira alacağı taleplerinin miktarı ve davalılardan hangilerinin sorumlu olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uyularak, sözleşme ve mimari projedeki paylaşım oranları ile dairelerin değerleri, kira alacağının kesinleşmesi ve davalıların iyiniyet iddialarının reddine dair hususlar gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasında, davalı üçüncü kişinin taşınmazı yükleniciden devralırken iyi niyetli olup olmadığı ve tapu kaydına güven ilkesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı üçüncü kişinin taşınmazı devralırken iyi niyetli olduğunun kabulü gerektiği ve tapu kaydına güven ilkesi gereğince iktisabının korunması gerektiği gözetilerek onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı bir taşınmaz satışında, alıcının borçlunun durumunu ve amacını bilip bilmediği veya bilmesi gerekirken bilip bilmediği hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı alıcının, borçlunun kötü niyetini bildiği veya bilmesi gerektiren açık emarelerin bulunmadığı, davalı alıcının aynı apartmanda oturmalarının kötü niyet için yeterli olmadığı, büyük bir şehirde aynı apartmanda oturan kişilerin birbirlerinin mali durumunu her zaman bilemeyeceği, satış bedelinin ödendiğinin banka kayıtları ile ispatlandığı, davalı satıcının taşındıktan sonra da bir süre daha kira ödeyerek taşınmazda oturmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu gerekçeleriyle, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesinde TCK’nun 50/1-d maddesinin doğru uygulanıp uygulanmadığı ve suça sürüklenen çocuğa uzlaşma teklifinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TCK’nun 50/1-d maddesindeki “cezanın yarısından bir katına kadar” ibaresinin cezanın süresinin yarısından cezanın kendisine kadar anlamına geldiği, bu nedenle yerel mahkemece verilen hapis cezasının bir katını aşan süreyle seçenek tedbire çevrilmesinin hukuka aykırı olduğu ve ayrıca sanığın suça sürüklenen çocuk olduğu dönemde kendisine yapılan uzlaşma teklifinin kanuni temsilcisine yapılması gerekirken sanığa yapılmış olmasının da hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanmasında, Yargıtay üyesi olması sebebiyle özel soruşturma usullerine tabi olup olmadığı ve suçüstü hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mütemadi suç olan silahlı terör örgütüne üyeliği suçunun, örgütten ayrılmadığı sürece devam ettiği ve yakalandığı anda suçüstü halinin mevcut olduğu, ayrıca CMK 161/8 hükmü gereğince Yargıtay üyelerine tanınan özel soruşturma usullerinin TCK m. 314'te düzenlenen suçlar bakımından uygulanmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay üyesi sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine ilişkin Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanımı, örgütsel toplantılara katılımı, Yargıtay yapılanmasında örgütsel faaliyetlerde bulunması ve örgüt üyeliğini gösteren diğer delillerin birlikte değerlendirilmesiyle sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülerek mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün hukuki dayanaklarının ve usul yönünden yapılan işlemlerin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair rapor ve tanık beyanları, FETÖ/PDY yapılanması içinde yer aldığını gösteren diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü, sanığın suçüstü halinde yakalandığı, soruşturma ve kovuşturma mercilerinin yetkili olduğu ve adil yargılama ilkelerine aykırılık bulunmadığı gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyeliği ve görevi kötüye kullanma suçlarından cezalandırılmalarına dair mahkumiyet kararlarına karşı yapılan temyiz başvurularının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde hareket ederek, yargısal mekanizmalara egemen olma faaliyetleri kapsamında örgüt adına çalıştıkları, ByLock kullanımı, örgütsel yazışmalar, tanık beyanları ve dijital verilerle FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye oldukları ve görevi kötüye kullanarak örgüt mensubu polislerin tahliyesini sağladıkları sabit görülerek mahkumiyet kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün isabetli olup olmadığı ve Özel Dairece yapılan yargılama sırasında heyetteki en kıdemli üye yerine kıdemsiz üyenin heyet başkanlığı yapmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanması, örgütsel yapıda yer alması, tanık beyanları ve dijital delillerin örgüt üyeliğini kanıtlaması, sanığın örgütün silahlı terör örgütü olduğunu bilmesi veya bilebilecek durumda olması, özel dairece yapılan yargılamada kıdemsiz üyenin başkanlık yapmasının usul ve yasaya uygun olması gözetilerek mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı yargılanmasında suçüstü hâlini gerektiren özel soruşturma usullerinin uygulanıp uygulanmayacağı, kovuşturma makamının Yargıtay Ceza Genel Kurulu yerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi olarak belirlenmesinin kanuni hakim ilkesine aykırı olup olmadığı ve mahkûmiyet hükmünün yerindeliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Yargıtay üyeliği sıfatıyla işlediği iddia edilen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun suçüstü hâlinde işlendiği, bu suçun CMK'nın 161/8. maddesi kapsamında özel soruşturma usulünün istisnasını oluşturduğu, kovuşturma makamı değişikliğinin kanuni hakim ilkesine aykırı olmadığı ve örgüt üyeliğine dair tanık beyanları, örgütsel yazışmalar ve sanığın örgütsel tepki niteliğindeki eylemleri gibi delillerin sanığın örgüt üyeliğini ispatladığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.