Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hareket Tekliği”
- Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin tek bir taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçunu mu, yoksa iki ayrı suçu mu oluşturduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak doldurdukları tüpleri farklı zamanlarda ayrı ayrı şirketlere teslim etmeleri eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilmesi gerektiği, neticenin suçun unsuru olmayıp cezalandırma şartı niteliğinde olduğu ve meydana gelen iki patlamanın aynı kusurlu davranıştan kaynaklandığı gözetilerek, sanıkların eylemlerinin tek bir taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçunu oluşturduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın av tüfeğiyle tek atışta bir kişiyi öldürüp iki kişiyi yaraladığı olayda, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, TCK'nın 44. maddesi gereğince fikri içtima şartlarının oluşup oluşmadığı ve olası kastla yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinde temel cezanın en üst hadden tayin edilip edilmeyeceği uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başlattığı kavgada maktulün aşırı bir tepki vermediği ve tahrik koşullarının oluşmadığı, tek atışla birden fazla suçun oluşması nedeniyle TCK'nın 44. maddesi uyarınca fikri içtimanın oluştuğu ve bu nedenle olası kastla yaralama suçundan ayrıca ceza verilemeyeceği, haksız tahrik hükümlerinin yersiz uygulandığı ve TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesi kararının gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın imar kirliliğine neden olma ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçlarından ayrı ayrı cezalandırılıp cezalandırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde işlenmiş fiillerin dava zamanaşımı süresinin Ceza Genel Kurulu’nun inceleme tarihinden önce dolduğu gözetilerek, yerel mahkeme hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aynı parsel üzerinde ruhsatsız iki ayrı bina inşa eden sanığın eyleminin tek suç mu yoksa iki ayrı suç mu teşkil ettiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı parsel üzerinde, aynı suç işleme kararıyla ve aynı türdeki davranışlarla inşa ettiği iki ayrı bina için tek bir yapı tatil tutanağı düzenlenmiş olması, eylemler arasında zaman ve mekan bakımından sıkı bir ilişki bulunması ve bu eylemlerin birbirine bağlı tek bir hareket olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı iki ayrı suçtan cezalandırmasına ilişkin hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin olası kastla yaralama suçunu mu yoksa kasten nitelikli öldürme suçuna teşebbüsü mü oluşturduğu ve tek fiille birden fazla suç oluşması halinde TCK'nın 44. maddesi gereğince fikri içtima şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın yoğun yerleşim yeri olan mahallede av tüfeği ile ateş etmesinin, uyarılara rağmen ateşlemeye devam etmesinin ve hedefteki kişinin çekilmesi sonucu arkasındaki çocuğun yaralanmasının olası kastla yaralama suçunu oluşturduğu, ayrıca tek atışla birden fazla suçun oluşması nedeniyle TCK’nın 44. maddesi gereğince fikri içtima hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı soyunma odasında bulunan farklı kişilere ait çantalardan cep telefonlarını çalması eyleminin tek bir hırsızlık suçu mu yoksa birden fazla hırsızlık suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın her bir mağdurun çantasını ayrı ayrı karıştırarak ve her bir cep telefonunu ayrı bir hareketle çalması, eylemlerin hukuki anlamda tek bir fiil olarak değerlendirilemeyeceği, ayrıca mağdurların farklı olması nedeniyle TCK'nın 43/2. maddesinde düzenlenen aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve mağdur sayısınca hırsızlık suçundan hüküm kurulması gerektiği sonucuna varılarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İki ayrı mağdurun kabanlarının cebinden cep telefonlarını çalmaya teşebbüs eden sanık hakkında, iki ayrı hırsızlık suçuna teşebbüsten mi yoksa zincirleme suç hükümlerinin mi uygulanması gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İki ayrı mağdurun cep telefonlarının çalınmaya teşebbüs edilmesi nedeniyle tek bir fiilden bahsedilemeyeceği ve eylemin gerçekleştirilme şekli itibarıyla da hukuki anlamda tek bir fiilin söz konusu olmadığı gözetilerek, yerel mahkemece sanık hakkında her bir mağdura karşı işlenen hırsızlık suçuna teşebbüsten ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Beş ayrı mağdurun pantolon cebinden para ve cep telefonu çalan sanık hakkında, beş ayrı hırsızlık suçundan hüküm mü kurulması, yoksa TCK’nun 43/2. maddesi uyarınca aynı neviden fikri içtima hükümlerinin mi uygulanması gerektiği ve mağdurların zararını gidermiş olan sanığın üzerinde bulunan paranın müsaderesine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin birden fazla mağdura karşı ayrı ayrı hareketlerle gerçekleştirilmesi nedeniyle fiilin hukuki anlamda tekliği bulunmadığından aynı neviden fikri içtima hükümlerinin uygulanamayacağı, mağdur sayısınca hırsızlık suçundan sanığın cezalandırılmasına ilişkin yerel mahkeme direnme kararının isabetli olduğu, ancak mağdurların zararını gideren sanığın üzerinde bulunan paranın müsaderesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme direnme kararının bu yönden bozulmasına, ancak müsadereye ilişkin bölümün çıkarılarak yerine "üzerinde bulunan ve sanığa ait olduğu anlaşılan paranın sanığa iadesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üç ayrı mağdurun cep telefonlarını ve bir mağdurun parasını çalan sanık hakkında, üç ayrı hırsızlık suçundan mı yoksa TCK'nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin mi uygulanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı anda, aynı yerde bulunan üç ayrı mağdura ait cep telefonlarını ve bir mağdurun parasını çalması eyleminin hukuki anlamda tek bir fiil olarak kabul edilemeyeceği, fiiller arasında illiyet bağı bulunmadığı ve her bir mağdura yönelik eylemin bağımsız bir hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemece sanık hakkında her bir müştekiye karşı işlenen hırsızlık suçundan ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı ve Yargıtay 13. Ceza Dairesinin zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle verdiği bozma kararının hatalı olduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire bozma kararından zincirleme suçla ilgili bozma nedeni çıkarılmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.