Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hassas Terazi”
- Uyuşmazlık: Sanığın evinde ele geçirilen uyuşturucu maddenin ticari amaçlı mı yoksa kişisel kullanım için mi bulundurulduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın evinde ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarı, farklı bidonlarda ve poşetlerde saklanmış olması, hassas terazi bulunması ve uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair istihbari bilgi gibi olgular ticari amaçlı bulundurma suçunun unsurlarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan beraatine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın oturduğu binaya uyuşturucu ihbarı üzerine yapılan aramada, sanığın bodrum katında gizlenirken yakalanması ve yakınında uyuşturucu madde ile hassas terazi bulunması, kolluk görevlilerinin olay tutanağı ve tanık beyanları ile birleştiğinde, sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu işlediğine dair yeterli delil oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında TCK'nın 43. maddesi (zincirleme suç) ile 188/4. maddesinin (nitelikli hal) uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın 28.09.2015 tarihinde bir kişiye esrar sattığının sabit olmasına rağmen, 23.12.2015 tarihinde ikametinde ele geçirilen esrarı bu tarihten sonra temin ettiğine dair delil bulunmadığı, ayrıca hassas terazide eroin kalıntısı bulunsa da eroin ticareti yaptığına dair delil olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin zincirleme suç ve nitelikli hal hükümlerini uygulayan direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hırsızlık şüphesiyle kaçan sanığın yakalanması sırasında yapılan üst aramasında uyuşturucu madde ele geçirilmesi üzerine, bu aramanın hukuka uygun olup olmadığı ve elde edilen delilin kullanılabilirliği ile etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin hırsızlık şüphesiyle kaçan sanığı yakalama yetkilerinin bulunduğu, sanığın üzerinde silah veya tehlikeli madde bulunabileceği şüphesinin makul olduğu ve bu nedenle yapılan üst yoklamasının arama değil tedbir niteliğinde olup hukuka uygun olduğu, ayrıca suçüstü hali nedeniyle de arama kararı aranmayacağı gözetilerek Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bir maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde sayılıp sayılmayacağının ve suç tarihi itibarıyla Bakanlar Kurulu listesinde yer almasa dahi TCK 188. madde kapsamında suç oluşturup oluşturmayacağının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunun konusunun belirlenmesinde, ilgili maddenin uzman bilirkişi tarafından uyuşturucu veya uyarıcı etkiye sahip olduğunun tespit edilmesinin yeterli olduğu, suç tarihi itibarıyla Bakanlar Kurulu listesinde yer almasa dahi sanığın cezalandırılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında yapılan teknik takip ve fiziki takiplerde sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair kesin ve yeterli delil elde edilemediği, sanıkta veya aracında uyuşturucu madde ele geçirilmediği, tanık beyanlarının çelişkili ve güvenilir olmadığı, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde eksik araştırma yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair ihbar, tanık beyanları, HTS kayıtları, olay yeri tespit tutanağı ve ele geçirilen maddi delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucu sanığın mahkumiyetine yeterli delil bulunduğu ve tutanak tanıklarının dinlenilmemesini gerektirecek bir durum olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan cezalandırılmasına ilişkin hükmün temyiz incelemesi sonucu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine, sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturup oluşturmadığı, suça iştirak şekli ve cezanın belirlenmesinde usul ve yasaya uygunluk bulunup bulunmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uyuşturucu madde ticareti yapan kişiyle birlikte hareket ettiği, uyuşturucu madde satışında aktif rol aldığı, satışlar sırasında araçta bulunduğu, kendi evinde uyuşturucu madde bulundurduğu, olay günü üzerinde ve aracında uyuşturucu madde ele geçirildiği ve iletişim kayıtlarının suç oluşumunu desteklediği gözetilerek sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun müşterek faili olarak cezalandırılmasına karar verilmiş, temel cezanın belirlenmesindeki usul ve yasaya uygunluk da gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konutta yapılan arama sonucu ele geçirilen uyuşturucu maddelere ilişkin arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Konutta arama için gerekli adli arama kararı veya yazılı arama emri olmadan yapılan aramada ele geçirilen delillerin hukuka aykırı olduğu ve hükme esas alınamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eyleminin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların ikametlerinden farklı bir şehirden temin ettikleri uyuşturucu maddenin miktarının kullanım sınırları içerisinde kalması, tek parça halinde ele geçirilmesi ve başkalarına satma, verme veya devretme gibi bir davranışlarının tespit edilememesi, ayrıca uyuşturucu madde kullandıklarını söyleyen sanıkların bu yöndeki savunmalarının aksine bir delil de bulunmaması gözetilerek, eylemlerinin TCK 191. maddesinde düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın evinde ele geçirilen uyuşturucu madde nedeniyle eyleminin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu oluşturduğu ve sanık hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın evinde bulunan uyuşturucu maddenin miktarının kişisel kullanım sınırları içerisinde kalması, satışa yönelik emarelerin bulunmaması ve sanığın ikrarının kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet etmesi gözetilerek, eylemin TCK 191/1’de düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu ve TCK 192/3’teki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiği kabul edilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu mu yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıktan ele geçirilen uyuşturucu maddenin miktarının az olması, satma veya başkasına verme kastına dair yeterli delil bulunmaması ve yerel mahkemenin gerekçesinin varsayıma dayanması gözetilerek, eylemin TCK 191/1'de düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.