Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hazine Hakları”
- Uyuşmazlık: Hazine adına orman olarak tescilli taşınmaz üzerinde davalının tapu kaydının bulunması sebebiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, Hazine'nin taraf olmadığı önceki tescil kararının kazanılmış hak doğurup doğurmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin taraf olmadığı önceki tescil kararının Hazine aleyhine kazanılmış hak teşkil etmeyeceği ve bu nedenle direnme kararının bozulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, Hazine adına tapu iptali ve tescil davası açma ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Hazine’nin hak sahibi olduğunu iddia ederek Hazine adına tescil davası açamayacağı ve davacı tarafın Hazine adına dava açmak için gerekli aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazdaki miktar fazlalığının paya dönüştürülmesi talebi ile tapu kaydındaki Hazine fazlalık şerhinin terkini talebinin birleştirildiği davada, iskan kaydının sabit sınırlı olup olmadığı ve hak düşürücü sürenin geçip geçmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın, 2510 sayılı İskan Kanunu hükümlerine göre temlik edildiği, iskan kaydının sabit sınırlı olması nedeniyle Hazine adına miktar fazlalığının tespit edilemeyeceği ve tapu kaydındaki Hazine fazlalığı şerhinin terkini davasında hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, Hazine'nin paya dönüştürme talebinin reddine ilişkin karar onanmış, şerhin terkini talebinin kabulüne ilişkin karar ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı ve Hazine adına kazanılmış hak tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma öncesi kararın Hazine lehine kesinleşen kısımlarına rağmen, davacının zilyetlik iddiasını kabul ederek daha geniş bir alanı davacı adına tescil etmesi usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kütüğünün beyanlar hanesindeki Hazine adına kayıtlı miktar fazlalığının paya dönüştürülmesi istemine karşı açılan şerh terkini davasında, hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İskana dayalı tapularda miktar fazlalığının Hazineye ait olduğu ve tapu kaydındaki Hazine lehine şerhin, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde terkin edilmediği takdirde Hazine'nin bu haktan yararlanabileceği gözetilerek, mahkemenin şerh terkini talebini kabulüne ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın tescili davasında, davacı lehine tescile karar verilen alanın önceki bilirkişi raporunda belirtilen alandan farklı ve daha büyük olması nedeniyle davalı Hazine lehine kazanılmış hak ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Hazine lehine kazanılmış hak doğduğu halde, mahkemenin önceki bilirkişi raporunda belirtilen alandan daha büyük bir alanın davacı adına tesciline karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespit tutanağının kesinleşmesinden sonra Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanamayacağı ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının davaya etkisinin ne olacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin dava konusu taşınmazlar üzerindeki hakkını ileri sürebilmesi için, dava tarihinde yürürlükte olan ve sonradan Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 5841 sayılı Kanun’un 2. ve 3. maddeleriyle getirilen düzenlemelerin Anayasa’ya aykırı olduğu ve bu nedenle Hazine’nin on yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmini isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan gerçek zararın, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11. maddesine göre gelir metoduyla hesaplanması ve davalı Hazine lehine oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitinden sonra yapılan düzeltme işleminin iptal edilmesi üzerine, düzeltilmeden önceki yüzölçümü ile gerçek yüzölçümü arasındaki farkın Hazine adına tesciline ilişkin talepte, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesindeki hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarihli kararıyla 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde yer alan hak düşürücü sürenin Hazine için de uygulanacağı hükmün iptalinden önceki dönemde Hazine için de on yıllık hak düşürücü sürenin işlediği ve dava tarihinde bu sürenin dolduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki "Hazine fazlalığı" şerhinin terkinine ilişkin davada, hak düşürücü süre geçtikten sonra 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/D maddesi koşullarının incelenip incelenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık ve bir yıllık ek hak düşürücü sürelerin geçmiş olması ve davacının çap satın alan bir kişi olması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/D maddesi koşullarının incelenmesine imkan bulunmadığı gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu'nun bozma kararı kaldırılarak yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine'nin açtığı tapu iptali ve tescil davasında, kadastro tespitine karşı açılan davalarda on yıllık hak düşürücü sürenin Hazine için de uygulanıp uygulanmayacağı ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının derdest davaya uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesine eklenen ve Hazine aleyhine hak düşürücü süre öngören hükmün iptaline ilişkin kararının, kesin hüküm olmayan davalara da uygulanması gerektiği ve Yargıtay’ın bozma kararına uyulması ile oluşan usulü kazanılmış hakkın Anayasa Mahkemesi iptal kararları karşısında hukuken bir değer taşımayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.