Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hazineye Hukumet”
- Uyuşmazlık: Kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalan taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada, tazminat miktarının belirlenmesi, yasal faizin başlangıç tarihi ve husumetin yöneltileceği merciin tespiti noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun’un 1007. maddesi gereğince tapu sicilinden kaynaklanan zararlardan Devletin sorumlu olduğu, orman tahdit sınırı nedeniyle mülkiyet hakkı kısıtlanan davacının tazminat talebinde yasal hasmın Hazine olduğu, dava konusu taşınmaza dava tarihi esas alınarak değer biçilmesi gerektiği ve hükmedilen bedelin tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kapatılan bir İl Özel İdaresinde alt işveren aracılığıyla çalışan işçinin işçilik alacakları davasında husumetin kime yöneltileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6360 sayılı Kanun ile kapatılan İl Özel İdarelerinde alt işveren işçilerinin işçilik alacaklarına ilişkin davalarda, 15.07.2014 tarihli Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyon Kararı gereğince husumetin Maliye Hazinesine İzafeten Defterdarlık Muhakemat Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiği gözetilerek, İçişleri Bakanlığı aleyhine açılan davanın husumet yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalan taşınmaz bedeli nedeniyle açılan tazminat davasında davalı olarak Hazine'nin değil de Orman Genel Müdürlüğü'nün husumet ehliyetine sahip olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinden kaynaklanan zararlardan Hazinenin sorumlu olduğu ve bu tür davalarda Hazine'nin husumet ehliyetine sahip olduğu gözetilerek, Orman Genel Müdürlüğü'ne karşı açılan davanın husumet yönünden reddedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine'ye ait taşınmazların kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tespit ve tescil edilmesi üzerine açılan tapu iptali ve tescil davasında, kadastro mahkemesi kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı ve davanın reddine ilişkin kararın hukuka uygun olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 94, 98 ve 100 nolu parseller yönünden davalıların taşınmaz maliki olmadığından davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçeyle ret kararı verilmiş olsa da netice itibariyle karar doğru olduğundan düzeltilerek onanmış, 96, 97 ve 99 nolu parseller yönünden ise kadastro mahkemesi kararının göreve ilişkin olması sebebiyle kesin hüküm oluşturmadığı ve davanın esası incelenmeden reddedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, orman niteliğindeki taşınmazın bir kısmına itiraz edilmesi halinde, itiraz edilmeyen kısmın hükmünün kesinleşip kesinleşmeyeceği ve itiraz süresi geçtikten sonra davaya katılanların taleplerinin kadastro mahkemesinde görüşülüp görüşülemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun orman niteliğindeki taşınmazlara ilişkin davalarda özel bir usul öngörmemesi, Anayasa'nın 141. maddesinin davaların en az giderle sonuçlandırılmasını emretmesi ve taşınmazın bir bütün olması sebebiyle, itiraz edilmeyen kısmın da kesinleşmeyeceği, itiraz süresi geçtikten sonra 26/D maddesi uyarınca davaya katılanların taleplerinin de kadastro mahkemesinde görüşülmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının 300 parsel yönünden onanmasına, 298 parsel yönünden Hazine’ye husumet yöneltilmemesi sebebiyle bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili ile yargılama giderlerine ilişkin husumetin belirlenmesi uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bedelinin tespitinde ve husumetin belirlenmesinde usul ve yasaya uygunluk bulunmakla birlikte, 7421 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddenin mahkeme harcını maktu olarak belirlemesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının harca ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle kamulaştırma dışında kalan taşınmazın değer kaybına uğraması sebebiyle açılan tazminat davasında husumetin hangi idareye yöneltileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca, baraj inşası nedeniyle çevrenin bozulması sonucu kamulaştırma dışı taşınmazda meydana gelen değer kaybından kamulaştırmayı yapan idarenin sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baraj gölü nedeniyle taşınmazın değer kaybına uğraması sebebiyle açılan tazminat davasında husumetin hangi idareye yöneltileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Baraj inşası nedeniyle kamulaştırma dışında kalan taşınmazlarda meydana gelen değer kayıplarından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi gereğince kamulaştırmayı yapan idarenin sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin baraj gölünden yararlanan belediyelere husumet yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle kamulaştırma dışında kalan taşınmazın değer kaybı nedeniyle açılan tazminat davasında husumetin hangi idareye yöneltileceği konusunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca, baraj inşası nedeniyle çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması sonucu taşınmazdan yararlanma olanağının kalmaması halinde tazminat yükümlülüğünün kamulaştırmayı yapan idareye ait olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin husumet yönünden red kararına ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Baraj inşaatı nedeniyle kamulaştırma dışında kalan taşınmazın değer kaybına uğradığı iddiasıyla açılan tazminat davasında husumetin hangi idareye yöneltileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca, baraj inşası nedeniyle çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması sonucu taşınmazdan yararlanma olanağının kalmaması halinde, taşınmaz malikinin başvurusu üzerine idarece kamulaştırma yapılacağı, davada baraj inşaatı nedeniyle oluşan zarar sebebiyle tazminat istendiği, baraj gölünün başka idarelerce kullanılmasının bu durumu değiştirmeyeceği ve husumetin kamulaştırmayı yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na yöneltilmesi gerektiği gözetilerek mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle yapılan kamulaştırma sonucu kamulaştırma alanı dışında kalan taşınmazın değer kaybına uğradığı iddiasıyla açılan tazminat davasında husumetin hangi idareye yöneltileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca, baraj inşası nedeniyle çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması sonucu kamulaştırma alanı dışında kalan taşınmazın değer kaybına uğraması halinde, taşınmaz malikinin yazılı başvurusu üzerine idarece zorunlu kamulaştırma yapılacağı ve bu durumda husumetin kamulaştırmayı yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na yöneltilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.