Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hendek Olayları”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden nitelikte bir eyleminin tespit edilememesi, ancak PKK/KCK silahlı terör örgütünün gençlik yapılanması olan YDG-H üyesi olması, YDG-H içerisinde belirli bir timde faaliyet göstermesi, değişik zamanlarda eylemlere katılması ve örgütle organik bağ kurması nedeniyle eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine dair yapılan istinaf başvurularının reddine ilişkin temyiz incelemesinde, eksik araştırma yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun oluşumu için gerekli olan “fiilin elverişliliği” ve “vahim eylem” unsurlarını oluşturup oluşturmadığının tespiti için yeterli araştırma yapılmadığı, ayrıca toplanan delillerle sanıkların hukuki durumlarının Özel Dairece değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçu mu yoksa silahlı terör örgütüne üye olma suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, terör örgütünün ülke genelindeki eylemleri kapsamında, Şırnak ilinde öz yönetim ilanını takip eden dönemde, güvenlik güçlerine ve halka karşı barikat kurup silahlı nöbet tutma, örgüt mensuplarıyla birlikte hareket etme gibi eylemlerinin, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmaya elverişli olduğu ve somut tehlike yarattığı gözetilerek, mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ile 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün eksik araştırma ile verilip verilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın savunmalarının yeterince araştırılmadığı, vahim eylemlerinin somut olarak tespit edilmediği, suçun yaptırımının ağırlığı ve adil yargılanma hakkı gözetilerek, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına ve sanığın tahliyesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin TCK'nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçu mu yoksa TCK'nın 302/1. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz etse de, barikat kazma eyleminin hazırlık hareketi niteliğinde olduğu, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun oluşması için gerekli olan elverişlilik ve nedensellik bağının bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan eksik araştırmayla mahkumiyet hükmü kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sokağa çıkma yasağı döneminde silahlı eğitim aldığı, bombalama eylemlerine katıldığı, güvenlik güçlerine ateş açtığına dair ikrarının; olay yeri tutanakları, tanık beyanları ve diğer delillerle doğrulanması gerektiği, sanığın eylemlerinin TCK 302 kapsamında vahamet arz edip etmediğinin tespiti için eksik soruşturma işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK’nın 302. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu mu yoksa TCK’nın 314/2. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sokağa çıkma yasağı ilan edilerek operasyonların yoğunlaştırıldığı dönemde çatışmaların içinde bulunduğuna ya da nöbet tutmak, hendek ve barikat yapımında çalışmak gibi bir eyleminin olduğuna dair herhangi bir delil elde edilemediği, tanıkların da önceki beyanlarından döndükleri değerlendirilerek sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasının yerinde olduğuna ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-1. maddesindeki “Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması” eyleminin aynı Kanun’un 7/2. maddesindeki cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek nitelikte olmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın taşıdığı bayrağın örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermediği, övmediği veya teşvik etmediği kabul edilse de, 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-1. maddesinin, örgüt propagandasını cezalandırmak amacıyla bu unsurları aramaksızın düzenlendiği, ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasının kamu düzeni ve güvenliği için gerekli olduğu ve yasal düzenlemeye uygun olduğu gözetilerek, Özel Daire’nin bozma kararı kaldırılarak yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevsiz mahkemede açılan davada, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra ancak görevli mahkemeye dava dosyasının tevdiinden önce arabuluculuğa başvurulması halinde, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş sayılıp sayılmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesindeki arabuluculuk dava şartının, davanın görevsiz mahkemede açıldığı tarihten sonra yerine getirilmesinin mümkün olmadığı ve bu eksikliğin dava şartı noksanlığı olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın rızasıyla uyuşturucu madde teslim etmesi üzerine yapılan işlemin arama olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği ve bu bağlamda TCK'nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hakkında uyuşturucu madde sattığına dair ihbar üzerine polislerin yanına gelmesi ve üzerinde suç unsuru olup olmadığı sorulması üzerine, tedirgin tavırlar sergiledikten sonra montunun iç cebinden esrarı çıkarıp teslim etmesinin, polisin PVSK 4/A maddesi uyarınca alabileceği tedbirler kapsamında yapılabilecek yoklama öncesinde gerçekleştiği, bu nedenle arama olarak nitelendirilemeyeceği ve sanığın etkin pişmanlıktan faydalanamayacağı, ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin iptal kararının gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme hükmünün hak yoksunluğuna ilişkin bendinin çıkarılması suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz açık artırma ilanının borçluya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İhale alıcısına, bölge adliye mahkemesinin direnme kararı ve borçlu vekilinin temyiz dilekçesinin, Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bilinen en son adresine normal yolla tebliğ edilmesi gerekirken, usulsüz bir şekilde Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşıldığından, usulüne uygun tebligat yapılması için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.