Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hesap Kat İhtarnamesi”
- Uyuşmazlık: Kredi kartı ve bireysel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borca ilişkin hesap kat ihtarına itiraz edilmemişken, takibe itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması davasında icra mahkemesinin, Tüketici Kanunu'nu re'sen uygulayıp uygulayamayacağı ve hesap özetinin kesinleşmiş sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m.68/b gereğince, usulüne uygun tebliğ edilmiş hesap kat ihtarına süresinde itiraz edilmemesi halinde, hesap özetinin gerçeğe aykırılığı ancak borç ödendikten sonra genel mahkemede ileri sürülebileceği, icra mahkemesinin itirazın kaldırılması davasında 4077 sayılı Tüketici Kanunu'nu re'sen uygulama yetkisinin bulunmadığı ve kesinleşmiş hesap özetine dayalı takibe yapılan itirazın İİK 68/b. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine itiraz eden kefile gönderilen hesap kat ihtarında itiraz süresinin belirtilmemiş olmasının, ihtarın İİK m. 68/1’de sayılan belgelerden sayılmasına engel olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 68/b maddesinde, hesap kat ihtarında itiraz süresinin gösterilmesi gerektiğine dair bir düzenleme bulunmadığından ve kefilin de krediyi kullanan taraf ile aynı statüde kabul edilmesi gerektiğinden, gönderilen hesap kat ihtarında itiraz süresinin belirtilmemiş olması ihtarın İİK 68/1’de sayılan belgelerden sayılmasına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve bu hususun takibin iptalini gerektirdiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibinde, borçluya usulüne uygun hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmemesi halinde, İİK m.150/1'de belirtilen tebligatın takip şartı olarak kabul edilip usulsüz tebliğin yok hükmünde sayılması ve bu nedenle takibin iptal edilmesi gerektiği gözetilerek, icra emrinin değil takibin iptaline karar verilmesi gerektiğinden, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı takipte, borçluya gönderilen hesap kat ihtarnamesi tebliğinin usulsüz olması nedeniyle takibin iptali gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 150/I. maddesinde belirtilen tebligatın ilamlı takipte takip şartı olduğu ve usulsüz tebligatın yok hükmünde sayılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin takibin iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borç için başlatılan ilamsız takipte, borçlunun kat ihtarına itiraz etmemesine rağmen borcun esasına itiraz etmesi üzerine açılan itirazın kaldırılması davasında, icra mahkemesinin görev ve yetki sınırları ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanabilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK 68/b maddesi gereğince kat ihtarına itiraz edilmemesi halinde, hesap özetinin gerçeğe aykırılığının ancak borç ödendikten sonra genel mahkemede açılacak davada ileri sürülebileceği, icra mahkemesindeki itirazın kaldırılması davasında ise bu hususların ve 4077 sayılı Kanun hükümlerinin değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kredi kartı borcundan dolayı ödenen miktarın 4822 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi uyarınca hesaplanandan fazla olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, temerrüt tarihinin ve borç miktarının nasıl belirleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4822 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi kapsamında, kredi kartı borçlusunun temerrüt tarihinin, banka tarafından borçluya gönderilen hesap kat ihtarnamesindeki ödeme süresi dikkate alınarak belirlenmesi ve yeni yürürlüğe giren 5464 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesinin de tüketici lehine yorumlanarak davada uygulanması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kefillerin, davacı banka ile asıl borçlu arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında verilen teminat mektuplarının bedellerini depo etme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinin, kefilin asıl borçlunun borcunu ödememesi halinde sorumlu olmayı taahhüt ettiği bir sözleşme türü olduğu, somut olayda ise kefillerin, genel kredi sözleşmesinde açıkça teminat mektubu bedelini depo etme yükümlülüğü altına girmedikleri, bu yükümlülüğün asıl borçluya ait olduğu gözetilerek, davalı kefiller yönünden davanın reddine dair verilen direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.