Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hizmet Süresinin Tespiti”
- Uyuşmazlık: Hizmet tespit davası sonucunda tespit edilen sürelerle ölüm aylığına hak kazanılması halinde, aylığın başlangıç tarihinin sigortalının ölüm tarihi mi yoksa hizmet tespit kararının kesinleşme tarihi mi olacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespit davalarının, aslında var olan ancak kayıtlara geçmemiş hizmetlerin tespitine yönelik olumlu tespit davaları niteliğinde olduğu ve bu davalar sonucu verilen kararların yeni bir hukuki durum yaratmadığı, aksine var olan bir hukuki ilişkinin tespitini sağladığı, dolayısıyla hizmet akdi ile tespitine karar verilen sürelerin tespit kararının kesinleşme tarihine değil, hizmetin gerçekleştiği tarihe ait olduğu gözetilerek mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İtibari hizmet süresinin tespiti ve yaşlılık aylığı bağlanması istemiyle açılan davada, tespit edilen itibari hizmet süresinin kesinleşmeden yaşlılık aylığı tahsisi talebi yönünden dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İtibari hizmet süresinin tespiti davalarının hukuki niteliği ve bu davalarda verilen kararların sosyal güvenlik hukuku açısından doğurduğu sonuçlar değerlendirilerek, tespit edilen itibari hizmet süresinin yaşlılık aylığı hesabında gözetilmesi için kesinleşmesinin gerekmediği, bu nedenle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmetlerin birleştirilmesi yoluyla yaşlılık aylığına hak kazanılıp kazanılmadığının tespiti davasında, son yedi yıllık fiili hizmet süresinin hesabında isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin dikkate alınıp alınamayacağı ve davacının yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 sayılı Kanun'un amacının hizmetlerin birleştirilerek aylık bağlanmasını sağlamak ve ziyan olmasını önlemek olduğu, isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin de fiili hizmet süresi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ancak davacının yaş şartını taşımadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 2829 sayılı Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun’un 8. maddesinde yer verilen, sigortalının son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fazla olan hizmet süresinin hesabında, isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin “fiili hizmet süresi” olarak dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 sayılı Kanun'un amacının sigortalılar lehine hizmetlerin birleştirilerek ziyaa uğramasını önlemek olduğu, isteğe bağlı sigortalılık primlerinin ödendiği sürelerin de fiili hizmet süresi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuş, ancak davalı SGK vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin, 2829 sayılı Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 8. maddesindeki "son yedi yıllık fiili hizmet süresi" hesabında dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 sayılı Kanun'un amacının sigortalılar lehine hizmet birleştirmesi sağlamak olduğu, isteğe bağlı sigortalılık primlerinin ödendiği sürelerin fiili hizmet süresi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve Kanun’un lafzı ve özüne aykırı yorum yapılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının kesinleşen hizmet tespit davasıyla tespit edilen 2 günlük hizmetinin, yaşlılık aylığı tahsis talebi tarihinde dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespit davalarının geçmişte var olan ancak kayıtlara girmemiş hizmetlerin tespitine ilişkin olumlu tespit davaları niteliğinde olduğu ve yeni bir hukuki durum yaratmadığı, bu nedenle tespit edilen hizmetlerin tahsis talebi tarihinde değil, hizmetin gerçekleştiği tarihte hüküm ve sonuç doğurduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından daha önce açılan hizmet tespiti davasında iş sözleşmesinin 27.05.2008 tarihinde, işçilik alacakları davasında ise 20.06.2008 tarihinde feshedildiği belirtildiğinden, çalışma süresinin tespitinde hangi tarihin esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hizmet tespiti davasındaki beyanının işçilik alacakları davasını bağlayıcı nitelikte olmadığı, davalı tarafından da 20.06.2008 tarihine itiraz edilmediği ve resmi kayıtların bu tarihi desteklediği gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: 5434 sayılı Kanun kapsamında hak kazanılan fiili hizmet süresi zammının, 506 sayılı Kanun kapsamındaki yaşlılık aylığı bağlanmasında sigortalılık başlangıç tarihinin tespitinde ve yaş haddinden indirimde nasıl uygulanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5434 sayılı Kanun'daki fiili hizmet süresi zammının, 506 sayılı Kanun'daki itibari hizmet süresinden farklı olduğu, fiili hizmet süresi zammının yaş haddinden indirilebileceği ancak sigortalılık başlangıç tarihini geriye götürmek suretiyle yeni bir sigortalılık süresi oluşturamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu kapsamında hak kazanılan fiili hizmet süresi zammının, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi sigortalılıkta başlangıç tarihinden geriye doğru sayılıp sayılmayacağı ve emeklilik yaş haddinden indirilip indirilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5434 sayılı Kanun'daki fiili hizmet süresi zammının 506 sayılı Kanun'daki itibari hizmet süresinden farklı olduğu, 506 sayılı Kanun'un Ek 39. maddesi uyarınca yaş haddinden indirim yapılmasının mümkün olduğu ancak fiili hizmet süresi zammının sigortalılık başlangıç tarihini geriye çekmeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.