Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hizmet Tesbiti”
- Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, sigortalının işten ayrılıp tekrar aynı işyerinde çalışmaya başlaması arasında geçen sürenin hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, önce kollektif şirket olan, sonrasında anonim şirkete dönüşen aynı işyerinde sürekli çalışmasının tespit edilmesi ve bu durumun hak düşürücü süreyi etkilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve dosya, işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının sigortalılık başlangıç tarihi ve hizmet tespiti talebinin reddine ilişkin SSK'nın yaptığı itirazın kabul edilip edilmeyeceğine dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tesbiti davalarında, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihadına göre, sigortalının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği, işyerinin varlığı ve sigorta kapsamı, çalışma olgusunun ve niteliğinin titizlikle araştırılması gerektiği gözetilerek, eksik araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gemi adamlarının itibari hizmet süresinden yararlanabilmeleri için 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun Ek 5. maddesindeki "denizde" geçen süre şartının kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: İtibari hizmetten yararlanmak için gemi adamlarının yalnızca geminin sefer halinde olduğu denizde geçen sürelerin değil, geminin limanda bulunduğu sürelerde de gemide fiilen görevli olarak geçirilen ve denizle bağlantısı kopmayan sürelerin dikkate alınması gerektiği, aksi halde yasa koyucunun böyle bir zorunluluğa yer vermeyeceği gözetilerek, davacının gemide ve karada geçirdiği sürelerin net olarak tespit edilmeden tüm sürelerin itibari hizmetten sayılmasına karar veren yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işyerinde sigortasız çalıştığı iddiasına ilişkin hizmet tespiti davasında, yerel mahkemenin çalışma olgusunu kabulüne rağmen Yargıtay’ın çalışma süresi ve ücret tespitine ilişkin araştırmanın yetersizliğine dayalı bozma kararına karşı direnmesi üzerine, direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabileceği, somut olayda tanık beyanları ve fotoğraflarla davacının işyerinde çalıştığının sabit olduğu, ancak çalışma süresi ve ücretin tespiti için yeterli ve gerekli araştırma yapılmadığı, özellikle tanıkların dinlenmesine ilişkin hususlara uyulmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı apartman yönetimi arasında kapıcı-kalorifercilik hizmet ilişkisinin kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının eşinin apartmanda kapıcı olarak çalıştığı, davacının ise eşine yardım ettiği ve davacı ile apartman yönetimi arasında doğrudan bir hizmet sözleşmesinin bulunmadığı gözetilerek, mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti istemiyle açtığı hizmet tesbiti davasında, işe giriş bildirgesinin bulunmasının fiili çalışmanın kanıtı olarak tek başına yeterli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşe giriş bildirgesinin tek başına fiili çalışmanın varlığını kanıtlamadığı, sigortalılığın tespiti için Sosyal Sigortalar Yasası'nın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri uyarınca, işe giriş bildirgesine ek olarak, aylık sigorta prim bildirgeleri, bordrolar gibi ek belgelerin veya tanık beyanları gibi inandırıcı delillerin sunulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, ihaleyi veren asıl işverenin davada taraf sıfatının (pasif husumet ehliyetinin) bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 87. maddesi gereğince, hizmet tespiti davasında asıl işverenin alt işverenin sigorta prim borçlarından müteselsilen sorumlu olduğu ve davanın sonucunun asıl işverenin hak alanını da ilgilendirdiği gözetilerek, asıl işverenin davada taraf sıfatı bulunduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında ikamet eden ve Türkiye'de 4/a kapsamında kısa süreli hizmeti bulunan davacının, 3201 sayılı Kanun uyarınca yaptığı yurtdışı borçlanmasının hangi tarihten itibaren başlatılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca, yurtdışı hizmet borçlanmalarında, ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru sürelerin belirleneceği ve davacının Türkiye'deki 4/a kapsamındaki hizmetinin başladığı tarihten geriye doğru borçlanma sürelerinin hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında ihaleyi veren asıl işverenin davalı olarak bulunmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Yasa'nın 79. ve 87. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, hizmet tespiti davasında asıl işverenin de taraf sıfatının bulunduğu ve alt işverenin işçisine karşı sorumluluğunun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak asıl işverenin esas hakkındaki diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.