Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuk Hakimi Bağlılığı”
- Uyuşmazlık: Aktif çalışma hayatı içinde olmayan emeklilerin sendika kurma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 51. maddesinin sendika kurma hakkını yalnızca çalışanlar ve işverenler için öngörmesi, uluslararası sözleşmelerle Anayasa arasında aynı konuda farklı hükümler olması durumunda Anayasa hükümlerinin esas alınması gerektiği ve aktif çalışma hayatı içinde olmayan emeklilerin sendika kurma hakkının Anayasal dayanağının bulunmaması gözetilerek, emekliler tarafından kurulan sendikanın yok hükmünde olduğuna ve yerel mahkemenin bu yöndeki kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı arsa sahibinin, davalı yükleniciden, imzalanan ek protokolde kararlaştırılan tazminatı isteyip isteyemeyeceği ve davalı aleyhine başlatılan icra takibinde haklı olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı yüklenicinin, imar planının iptal edildiğini bilmesine rağmen ek protokolü imzalayarak taahhüdünü yerine getirmediği ve davacı arsa sahibinin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatmakta haklı olduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Faydalı model belgesinden doğan haklara tecavüzün önlenmesi ve tazminat istemine ilişkin asıl dava ile faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemine ilişkin karşı davada, daha önce aynı konuda verilen kesinleşmiş kararın kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı ve başka bir mahkemede aynı konuda görülen davanın sonucunun beklenmesi gerekip gerekmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Karşı davada, tarafları, dava konusu ve dava sebebi aynı olan kesinleşmiş mahkeme kararının, sonradan açılan dava için kesin hüküm teşkil etmesi ve hâkimin kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözeterek davayı reddetmesi gerektiği; asıl davada ise, Yargıtay'ın içtihat birliğini ve tutarlığını sağlama görevi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma hakkı ile ayrımcılık yasağı hükümleri de gözetilerek, başka bir mahkemede aynı konuda görülen davanın sonucunun beklenmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalının eşi ile yaptığı inançlı işlem nedeniyle, davalıya devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tesciline karar verilmesi istemiyle açılan davada, Özel Daire’nin ilk bozma kararına uyulmasının davalı lehine kazanılmış hak doğurup doğurmadığı hususunda Hukuk Genel Kurulu’nun görüş birliği sağlayamaması.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin ilk bozma kararında, davacının iddiasının inançlı işleme dayalı olduğu ve davalıya yemin teklifinde bulunulmasının hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, bu kararın davacının dava dilekçesindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığı, iddianın hileye dayalı olduğu ve bu nedenle ilk bozma kararının maddi hataya dayandığı; maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmasının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, bu nedenle de Özel Daire'nin ikinci bozma kararına uyularak hile yönünden inceleme yapılıp, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine dair verilen yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının yargılama aşamasındaki beyanları dikkate alındığında, tapuda gösterilen bedel üzerinden mi yoksa keşif yoluyla belirlenen bedel üzerinden mi önalım hakkı tanınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasındaki beyanlarında keşfen belirlenecek bedel üzerinden önalım hakkını kullanmak istediğini belirtmesine rağmen, sonradan tapuda gösterilen bedelden daha düşük bir bedel üzerinden önalım hakkı talebinde bulunmasının usulî kazanılmış hak ilkesi ve taleple bağlılık ilkesine aykırı olması gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat davasında, davalı hakkında aynı fiilden dolayı açılmış ceza davasının sonucunun beklenip beklenmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinin tespit edeceği maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı ve mülga 818 sayılı BK'nın 53. maddesi gereğince ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ayıplı mal davasında tüketicinin seçimlik haklarını kullanırken yaptığı taleplerin mahkemece nasıl değerlendirilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin ayıplı mal nedeniyle ücretsiz değişim talebinde bulunmasının ardından, mahkemenin değişimin mümkün olmaması halinde bedel iadesine de hükmetmesinin, tüketicinin seçimlik hakları ve hakimin taleple bağlılığı ilkesine aykırı olması ve infazda tereddüt yaratması gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemde davalı şirketlerden kaynaklanan işçilik alacakları davasında, uygulanacak hukuk, zamanaşımı, hizmet süresi ve ücretin tespiti ile kıdem, ihbar ve diğer işçilik alacaklarının miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında 12.04.2013 tarihinden sonraki çalışma dönemi için Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, Rusya hukukuna göre dava açma süresinin hak düşürücü süre niteliğinde olduğu ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı, ayrıca mahkemenin davacının 12.04.2013 tarihinden önceki döneme ilişkin işçilik alacaklarını hesaplarken eksik inceleme yaptığı ve kıdem tazminatını TL olarak hüküm altına almasında da isabetsizlik bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının yüzde beş fazlasına ilişkin talebinin, dayanağı olan yasal hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının kesin hüküm haline gelmemiş davalarda uygulanmasının zorunlu olduğu, usuli kazanılmış hak kuralının Anayasa Mahkemesi iptal kararlarına uygulanmasının istisnai bir durum oluşturduğu ve somut olayda davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının yüzde beş fazlası alacağının dayanağı olan hükmün Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Davalı ...'un katıldığı canlı yayın programında davacı hakkında kullandığı "ultra ırkçı" şeklindeki ifadenin kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının daha önce davalıya yönelik yazıları ve davalının ifadesinin olgusal temele dayanması, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacıya ait olduğu iddia edilen e-posta hesabından gönderilen ve kişilik haklarına saldırı niteliğindeki iletiler nedeniyle manevi tazminat ödemesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının yurtdışında bulunduğu sırada kendi e-posta hesabından gönderilen iletiler nedeniyle tazminat sorumluluğunun olup olmadığının belirlenmesinde, aynı konuyu içeren ceza davasının sonucunun hukuk hakimi için bağlayıcı maddi olgu oluşturabileceği ve bu nedenle söz konusu ceza davası dosyasının incelenmesi gerektiği gözetilerek, eksik incelemeyle verilen direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.