Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuk Mahkemesini Bağlayıcılık”
- Uyuşmazlık: Ayrı bir ticaret mahkemesi bulunmadığı için asliye hukuk mahkemesinde açılan ve davalılar tarafından iş bölümü itirazında bulunulmayan bir dava devam ederken, yargı çevresinde ticaret mahkemesinin kurulması üzerine asliye hukuk mahkemesince, tarafların talebiyle dosyanın ticaret mahkemesine gönderilmesi üzerine, bu kararın bir devir kararı mı yoksa TTK’nın 5/3. maddesi anlamında bir gönderme kararı mı olduğu ve davacının gönderilen mahkemeye HUMK’nun 193. maddesindeki 10 günlük süre içinde başvurup başvurmaması gerektiği noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların iş bölümü itirazında bulunabilecekleri yasal süre içinde böyle bir itirazda bulunmadıkları, ticaret mahkemesinin daha sonra kurulmasının da davalılara bu yönde bir hak vermediği, asliye hukuk mahkemesinin tarafların talebiyle dosyayı ticaret mahkemesine gönderme kararının TTK 5/3 anlamında bir gönderme kararı olmadığı, bu nedenle de davacının HUMK 193/3’te öngörülen 10 günlük süre içinde başvurmak zorunda olmadığı, asliye hukuk mahkemesince verilen kararın kendine özgü bir devir kararı olarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölümle sonuçlanan iş kazası sonucu Sosyal Sigortalar Kurumu'nun rücuan tazminat davasında, ceza mahkemesinin sigortalıyı kusurlu bulmasının hukuk mahkemesini bağlayıp bağlamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinde ölen sigortalının da kusurlu bulunduğunun tespit edilmesi, hukuk mahkemesini bağlayan bir maddi olgu olarak değerlendirilerek, yerel mahkemenin işvereni tam kusurlu kabul ederek verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasında, ceza mahkemesince hükmedilen kusur raporunun hukuk mahkemesini bağlayıp bağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikteki kesin hüküm oluşturması için kesinleşmiş olması ve hukuk davasında bekletici mesele yapılmamış olması gerektiği, aksi halde ceza mahkemesi kararındaki kusur tespitinin ve buna dayalı raporun hukuk mahkemesini bağlamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında, ceza mahkemesinin kusur konusundaki beraat kararına rağmen hukuk mahkemesinin kusur belirleyip tazminata hükmetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesini maddi olaylar bakımından bağlayıcı olduğu, ancak kusur takdiri ve zarar miktarı konusunda hukuk mahkemesinin bağımsız olduğu, somut olayda ise ceza mahkemesindeki kusursuzluk kararına rağmen hukuk mahkemesince çelişkili ve denetime elverişli olmayan bir bilirkişi raporuna dayanılarak kusur belirlenip tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin, asliye hukuk mahkemesince verilen ve uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığını belirterek görevsizlik kararı veren hükmü onaması ve dosyanın sulh hukuk mahkemesine gönderilmesi nedeniyle, sulh hukuk mahkemesinin görevli mahkeme olduğu ve özel daire kararının bağlayıcılığı gözetilerek, yargı yerinin sulh hukuk mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetkili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi yoksa İş Mahkemesi mi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin daha önceki kararında davanın iş mahkemesinde görülmesi gerektiğine hükmedilmiş ve bu karar kesinleşmiş olması gözetilerek, görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında, davalı sürücünün kusurlu olup olmadığı ve buna bağlı olarak davanın reddine karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinde davalı sürücünün trafik kazasında kusurlu olmadığına dair verilen beraat kararının, hukuk mahkemesini kusur değerlendirmesinde bağlayıcı olmamakla birlikte, somut olayda davalı sürücünün kaza anında önleyici bir eylemde bulunmasının mümkün olmadığının tespit edilmesi ve bu tespitin ceza mahkemesince de benimsenmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının hakaret suçundan kesinleşmiş mahkûmiyet kararının, davacı tarafından açılan manevi tazminat davasında hukuk hakimini bağlayıp bağlamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesince verilen hakaret suçundan mahkûmiyet hükmünün, hukuk davasında maddi olayın ve haksız fiilin gerçekleştirildiğinin tespiti bakımından hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından apartman girişine asılan ilanların davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat yerine tecavüzün kınanması kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin manevi tazminatın şeklini belirlemede takdir yetkisine sahip olduğu, ancak bu takdir yetkisini kullanırken somut olayın özelliklerini ve objektif kriterleri değerlendirmesi gerektiği, bu durumda ceza mahkemesinin mahkûmiyet kararının da gözetilerek yerel mahkemenin manevi tazminata hükmetmesinin uygun olduğu değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.