Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuk Mahkemesini Bağlayan Ceza Kararı”
- Uyuşmazlık: Hakimin, tutukluluğun devamına ilişkin kararda gerekçe göstermemesinin hukuka uygun olup olmadığı ve bu durumun hakimin hukuki sorumluluğunu doğurup doğurmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tutuklamaya itirazın reddine ilişkin kararın gerekçesiz verilmesinin HUMK’nun 573/2. maddesinde düzenlenen “yoruma ihtiyaç göstermeyecek derecede açık ve kesin olan kanun hükmüne aykırılık” kapsamında kaldığı ve hakimin hukuki sorumluluğunu gerektirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak tazminat miktarının belirlenmesinde yasal bir gerekçe bulunmadığından bu konuda bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tutukluluğa itirazın reddine dair verilen kararda gerekçe gösterilmemesi nedeniyle hakimin hukuki sorumluluğunun doğup doğmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK’nın 101/2. maddesinde, tutuklamaya, tutukluluğun devamına veya bu husustaki tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda hukuki ve fiili nedenler ile gerekçelerin gösterilmesinin açıkça düzenlendiği ve bu hükmün yoruma ihtiyaç bırakmayacak derecede açık ve kesin olduğu gözetilerek, davalı hakimlerin davacı hakkındaki tutukluluğun devamına dair verdikleri kararda yeterli ve yasal bir gerekçe göstermemeleri nedeniyle HUMK’nın 573/2. maddesi uyarınca sorumlu oldukları kabul edilmiş ve yerel mahkemenin tazminata hükmeden direnme kararı, tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin gerekçenin yetersiz olması dışında, onanmıştır. - Uyuşmazlık: Trafik kazasına hatalı üretilen aks milinin kırılmasının neden olduğu ve davalı üretici firma sorumluluğu hususunda ceza mahkemesi kararındaki maddi olguların hukuk mahkemesini bağlayıp bağlamadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinin, kazaya hatalı aks milinin kırılmasının neden olduğu yönündeki kesinleşmiş kararı, hukuk mahkemesini bağlayan maddi bir olgu olarak kabul edilerek ve davalı üretici firma sorumluluğu da gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının ceza mahkemesinde verdiği ifadenin hukuk mahkemesinde ikrar olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesindeki beyanın ikrar niteliğinde olduğu ancak, kesinleşmiş bir diğer ceza mahkemesi kararında tespit edilen ve hukuk hakimini bağlayan maddi olgular ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işçinin iş sözleşmesinin, işyerinde çalışan bir kadın işçiyi taciz ve tehdit etmesi nedeniyle haklı olarak feshedilip feshedilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin, HMK m.31'e dayanarak davalı işveren yetkililerince düzenlenen tutanakta imzası bulunan kişilerin dinlenmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararını bozmasının, davanın taraflarca getirilme ilkesine tabi olması ve tutanağı düzenleyen kişilerin tanık olarak gösterilmemiş olması sebebiyle isabetli olmadığı; ancak davalı vekilinin delil listesinde iş yeri çalışanı kadın işçinin davacı hakkındaki şikâyeti üzerine yürütülen soruşturma dosyasına delil olarak dayanmış olması, ceza davası dosyasının getirtilmesini ve tanık beyanlarının değerlendirilerek çelişkilerin giderilmesini gerekli kıldığı gözetilerek mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölümle sonuçlanan iş kazası sonucu, sigorta kurumunun rücuan tazminat davasında, ceza mahkemesince belirlenen kusur oranının hukuk mahkemesini bağlayıp bağlamadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinde iş kazasında ölen sigortalının kusurlu olduğuna dair maddi olgunun sabit olması ve hukuk hakiminin ceza mahkemesince tespit edilen bu maddi olguyla bağlı olması, ayrıca işverenin iş güvenliği tedbirlerini alma ve uyulması konusundaki sorumluluğu gözetilerek, yerel mahkemenin işvereni %100 kusurlu bulmasına ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel Daire bozma kararına karşı hakem kurulunun direnme kararı verip veremeyeceği ve direnme kararı verilebilmesi halinde, projenin gerçekleşmesindeki gecikmeye davalı tarafın neden olup olmadığı ile davacının gecikme cezası ve munzam zarar alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK'nun 429. maddesi uyarınca direnmenin mahkemelere özgü bir hukuksal kurum olması, hakem kararlarının ise aynı yasanın sekizinci babında belirtilen ayrı bir kuruluş olması ve bu babın direnme kurumuna yollama yapmaması, hakem kararlarının onanması veya bozulmasına dair Yargıtay kararına karşı karar düzeltme yolunu açıkça yasaklayan yasa koyucunun direnme olanağını ise üstü kapalı olarak var kabul etmiş sayılamayacağı, hakem heyetinin sınırlı kazai yetkisinin biten kararın bozulmasıyla yeniden hayatiyet kazanamayacağı ve 23.10.1972 gün ve 1972/2-1972/12 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu kararı da gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından apartman girişine asılan ilanların davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat yerine tecavüzün kınanması kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin manevi tazminatın şeklini belirlemede takdir yetkisine sahip olduğu, ancak bu takdir yetkisini kullanırken somut olayın özelliklerini ve objektif kriterleri değerlendirmesi gerektiği, bu durumda ceza mahkemesinin mahkûmiyet kararının da gözetilerek yerel mahkemenin manevi tazminata hükmetmesinin uygun olduğu değerlendirilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sigortalıyı kasten öldürme nedeniyle hak sahiplerine yapılan ödemelerden dolayı rücuan tazminat davasında, kesinleşen ilk rücu davasının ve ceza mahkemesinde verilen haksız tahrik indiriminin bakiye alacak için kesin hüküm teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinde sanığa verilen haksız tahrik indiriminin ve kesinleşen ilk rücu davasında hükmedilen miktarın bakiye alacak için kesin hüküm teşkil etmediği, bu nedenle haksız tahrik indirimi oranı dikkate alınarak hesaplanacak Kurum zararından ilk rücu davasında hükmedilen miktar mahsup edilerek bakiye rücuan tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı bankanın uğradığı zararın tahsili istemine ilişkin davada, banka şube müdürü olan davalının kusurlu olup olmadığı ve tazminatla sorumlu tutulup tutulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakkında açılan ceza davasında zimmet, denetim görevini ihmal veya görevi ihmal suçlarının oluşmayacağının kabul edildiği ve bu kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği gözetilerek davalının kusursuz olduğunun kabulü ile direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin destekleme primi alması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemediği, işlediği kabul edilirse suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, sanığın bu suça iştirak derecesinin ne olduğu, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası düzenlemesinin uygulanması ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası tayin etmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, gerçek bir ticari faaliyeti olmaksızın komisyon karşılığı sahte müstahsil makbuzu düzenleyerek, başkalarının haksız destekleme primi almasını sağlamasının nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı hükmünün temel ceza belirlenirken uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası belirlemesinin hukuka aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.