Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuk Usulü.”
- Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasında, davanın Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141-144. maddeleri uyarınca Ağır Ceza Mahkemesi'nde mi yoksa mülga HUMK'nun 573. maddesi uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nde mi görüleceği konusundaki görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davalarının, 6110 sayılı Kanun ile 2802 sayılı HSK'ya eklenen 93/A maddesi uyarınca Devlet aleyhine açılması gerektiği, ancak bu düzenlemenin koruma tedbirleri nedeniyle açılan tazminat davalarına ilişkin CMK'nun 141-144. maddelerine göre düzenlenen Devlet aleyhine açılacak tazminat davalarından farklı olduğu, davacının dava dilekçesinde hakimin yasal dayanakları doğru göstermemek, hatalı ve usulsüz arama kararı vermek gibi hususlara dayanarak hakimin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 573. maddesini ihlal ettiğini ileri sürdüğü gözetilerek Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizliğine dair kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin tutukluluğun devamına dair kararlarının gerekçesiz verilmesi nedeniyle açılan tazminat davasında görevli mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi mi yoksa Yargıtay 4. Hukuk Dairesi mi olduğu hususunda yaşanan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin verdiği tutukluluğun devamı kararının gerekçesiz olması nedeniyle açılan tazminat davasının, haksız tutuklama nedeniyle tazminat davasından farklı olarak, hakimin genel hukuki sorumluluğuna dayandığı ve bu nedenle 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesi ve 2802 sayılı HSK'nın 93/A maddesi uyarınca görevli mahkemenin Yargıtay 4. Hukuk Dairesi olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkim aleyhine açılan tazminat davasında, davanın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca Ağır Ceza Mahkemesi'nde mi yoksa 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) m. 573 uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde mi görülmesi gerektiği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, hakimin tutukluluğun devamı kararında gerekçe göstermemesine dayalı olarak HUMK m. 573'e göre hakimin genel hukuki sorumluluğuna ilişkin olduğu, CMK m. 141'deki koruma tedbirleri kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu nedenle davanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimlerin tutukluluğun devamı kararını hukuka aykırı kanıtlara dayandırdıkları iddiasıyla açılan tazminat davasında görevli mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi mi yoksa Yargıtay 4. Hukuk Dairesi mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargısal faaliyetlerinden kaynaklanan tazminat davalarının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 46. maddesinde belirtilen hallerde Devlet aleyhine açılabileceği, davada ileri sürülen hususların hukuka aykırı delile dayanılarak verilen tutuklama kararı olduğu ve bu durumun da 6100 sayılı HMK’nın 46. maddesi kapsamında kaldığı, 5271 sayılı CMK'nın 141. maddesinde düzenlenen koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası ile 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesinde düzenlenen hakimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasının farklı hukuki dayanaklara sahip olduğu, davacının her iki yola da başvurma hakkının bulunduğu, somut olayda davacının hakimin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak dava açtığı ve bu nedenle görevli mahkemenin 6100 sayılı HMK'nın 47. maddesi uyarınca Yargıtay 4. Hukuk Dairesi olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimler aleyhine, tutukluluğun devamı kararlarında hukuka aykırı kanıtlara dayandıkları iddiasıyla açılan tazminat davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle açılan tazminat davalarında 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesindeki sorumluluk halleri ve bu davalara bakma görevinin Yargıtay’da olduğu, 5271 sayılı CMK'nın 141. maddesinde düzenlenen koruma tedbirlerine ilişkin tazminat isteminin ise farklı bir hukuki düzenlemeye tabi olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla görevsizliğine karar veren Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin verdikleri tutuklama, kısıtlama ve tutukluluğun devamı kararlarının gerekçesizliği nedeniyle açılan tazminat davasına hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle oluşan zararlardan dolayı açılan tazminat davalarının, koruma tedbirlerinden kaynaklanan tazminat davalarından farklı olduğu, 6110 sayılı Kanun'un 12. maddesiyle 2802 sayılı HSK'ya eklenen 93/A maddesinin 6. fıkrasında, görevli mahkemenin tespitinde "davanın konusu"nun esas alınması gerektiğinin açıkça belirtildiği ve davanın konusunun hakimin genel hukuki sorumluluğuna dayandığı gözetilerek, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimlerin verdiği tutuklama kararlarının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılan tazminat davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargısal faaliyetlerinden doğan tazminat davalarında 6100 sayılı HMK ve 2802 sayılı HSK’nın ilgili hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davanın konusunun hakimin hukuki sorumluluğuna ilişkin olması ve koruma tedbirlerine aykırılıktan kaynaklanan bir tazminat talebi niteliğinde olmaması gözetilerek, görevli mahkemenin Yargıtay 4. Hukuk Dairesi olduğuna ve ilk derece mahkemesi sıfatıyla verilen görevsizlik kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.