Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuka Aykırılık Tesbiti”
- Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği mahkûmiyet hükmüne karşı sanığın yaptığı temyiz başvurusunun, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 294. maddesi kapsamında bir temyiz nedeni içerip içermediği ve bu kapsamda temyiz denetiminin nasıl yapılacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın temyiz dilekçesinde "hükmün ağır olduğu" ibaresinin, hükmün miktarına yönelik maddi hukuka aykırılık iddiası olarak kabul edilebileceği ve bu nedenle temyiz başvurusunda CMK'nın 294. maddesi anlamında bir temyiz nedeni bulunduğu gözetilerek, Özel Daire'nin "temyiz isteminin reddine" ilişkin kararı kaldırılmış ve dosya temyiz incelemesi yapılması için Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların temyiz dilekçelerinde suçu işlemediklerine yönelik gerekçe göstermelerinin, hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanmasına yönelik bir temyiz sebebi oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların temyiz dilekçelerinde, mahkûmiyetlerine esas teşkil eden delillerin yeterince incelenmediği, lehlerine olan delillerin değerlendirme dışı bırakıldığı ve hukuka aykırı şekilde elde edilen ikrarın hükme esas alındığı gibi maddi ve usule ilişkin hukuka aykırılık iddialarını ileri sürdükleri ve bu iddiaların hangi maddi hukuka aykırılıklara dayandıklarını anlaşılır bir şekilde gösterdikleri gözetilerek, Özel Daire’nin “temyiz dilekçelerinin sebep içermediği” gerekçesiyle sanıkların temyiz istemlerinin reddine dair kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel Mahkemece verilen hırsızlık suçundan mahkûmiyet hükmünün, istinaf incelemesi sonucu Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bozularak sanığın beraatine karar verilmesi üzerine, katılan vekilinin bu kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay’ın temyiz incelemesinin kapsamının ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin beraat kararının gerekçesinin maddi vakıa denetimi gerektirmesi ve katılan vekilinin temyiz dilekçesindeki talebinin beraat gerekçesine yönelik olmaması gibi hususlar gözetilmeden, maddi ceza hukuku normlarının doğru uygulanmasının maddi olayın doğru tespitine bağlı olduğu, bu nedenle hükmün hukuki yönüne ilişkin temyiz incelemesinin, hükme etki eden maddi olay değerlendirmesindeki hukuka aykırılıkları da kapsaması gerektiği değerlendirilerek, Özel Daire kararının kaldırılarak dosyanın Özel Daireye, temyiz incelemesi yapılması için gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uygulanan tekrür hükümlerinin, sanığın suçu işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olması nedeniyle TCK'nın 58/5. maddesine aykırı olup olmadığı ve bu aykırılığın, temyiz dilekçesinde belirtilmemiş olmasına rağmen Yargıtay tarafından re'sen dikkate alınıp bozma nedeni yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde usul ve maddi hukuka aykırılığa ilişkin birden fazla temyiz nedeni gösterilmiş olmasına rağmen, 18 yaşından küçükken işlenen suçtan dolayı tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağına dair TCK'nın 58/5. maddesinin ihlali hususunun, cezanın infaz rejimini etkileyen ve sanık lehine sonuç doğuracak önemli bir maddi hukuka aykırılığı teşkil etmesi ve hükmün hukuki denetiminin maddi sorundan ayrılamaz nitelikte olması gözetilerek, Yargıtay'ın bu aykırılığı re'sen dikkate alıp bozma nedeni yapması gerektiği gerekçesiyle Özel Daire kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hâkimin, davalının mal varlığı üzerine teminat almadan ihtiyati haciz kararı vermesi ve eksik harç yatırılmasına rağmen davaya devam etmesinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hâkimin, kanuna aykırı şekilde teminat almadan ihtiyati haciz kararı vermesi ve eksik harç yatırılmasına rağmen davaya devam etmesi suretiyle davalıların mağduriyetine neden olduğu gözetilerek, görevi kötüye kullanma suçundan verilen mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükmün, sanıklar üzerinde yapılan arama işlemlerinin hukuka uygunluğu, kabule göre yapılan bozma nedeninde uyuşturucu madde ticareti suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kapsamı hususlarında oluşan uyuşmazlık nedeniyle Ceza Genel Kurulu'na taşınması.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'nin cüzdanında yapılan aramanın hukuka aykırı, sanık ...'ın üst aramasının ise suçüstü hali ve kolluk görevlisinin önleyici tedbir alma yetkisi kapsamında hukuka uygun olduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kabule göre bozmaya itirazının bu kapsamda değerlendirilemeyeceği ve sanıkların hukuki durumlarının hukuka uygun elde edilen delillerle birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma ilamı kaldırılmış ve dosya Daireye tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediği ve buna bağlı olarak kanun yararına bozma talebinin yerinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebinin reddine ilişkin gerekçenin yeterli olduğu, takdir hakkının kullanımının kanun yararına bozma yoluyla denetlenemeyeceği ve bu nedenle Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak sigaraların ele geçirilmesi sırasında yapılan aramanın hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk tarafından sanığın iş yerinde yapılan arama için usulüne uygun arama kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde verilen yazılı bir arama emri bulunmadığı, sanığın rızasının da hukuka uygun arama için yeterli olmadığı ve bu nedenle ele geçirilen kaçak sigaraların yasak delil niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın üzerinde uyuşturucu madde ele geçirilmesiyle ilgili olarak arama kararı olup olmadığının araştırılması gerektiği ve eğer arama kararı yoksa sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda Yargıtay 10. Ceza Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, üzerinde suç unsuru olup olmadığı sorulduğunda uyuşturucu maddeyi cebinden çıkarıp polise teslim etmesinin arama olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle arama kararı aranmasına gerek olmadığı ve sanığın resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce değil, kollukça durdurulduktan sonra kendi suçunu ortaya çıkardığı anlaşıldığından TCK’nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabileceği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının birinci uyuşmazlık konusundaki itirazının kabulüne, ikinci uyuşmazlık konusundaki itirazının reddine ve Özel Daire bozma kararının kısmen düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın elindeki poşette bulunan cep telefonu kutusunda yapılan aramanın hukuka aykırı, ancak üzerindeki yeleğin ve eşofman altı ceplerinde yapılan aramaların hukuka uygun olduğu, bu nedenle sanığın hukuki durumunun hukuka uygun olarak elde edilen delillerle yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve dosya Yargıtay 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet kararına dayanak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve delillerin hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, sanık hakkında uyuşturucu ticareti yaptığına dair istihbari bilgi edinmelerine rağmen, CMK'nın ilgili hükümlerine uygun bir adli arama kararı almaksızın sanığın üzerinde arama yapmalarının hukuka aykırı olduğu, bu nedenle elde edilen uyuşturucu maddenin hükme esas alınamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnternet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan tespit, durdurma ve kaldırma davasında asliye hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığı ve davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan hukuka aykırılığın tespiti davasında, davacının güncel ve korunmaya değer hukuki yararı bulunduğu ve 5651 sayılı Kanun'un TMK m. 24 ve 25'teki düzenlemeleri ortadan kaldırmadığı, şahıs varlığına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.