Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuki İmkânsızlık”
- Uyuşmazlık: İdari yargı kararları nedeniyle feshedilen ve daha sonra tekrar davacıya verilen hizmet alım sözleşmesinde, işin sözleşme bedelinin %80'inden düşük bedelle tamamlanması sebebiyle yükleniciye ödenmesi gereken bedelin davalı idareden talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İdari yargı kararları nedeniyle sözleşmenin feshedilmesinde ve işin sözleşme bedelinin %80'inden düşük bedelle tamamlanmasında davalı idarenin kusurunun bulunmadığı, hukuki imkânsızlık nedeniyle davalı idarenin 4735 sayılı Kanun'un 24/5. maddesi ve sözleşmenin 29. maddesi gereğince sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından satışı vaat edilen taşınmazın aslında Hazineye ait olması sebebiyle ifa imkansızlığı doğması üzerine, davacının hangi tazminat türüne ve miktarına hak kazanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Satış vaadi sözleşmesinin başlangıçta geçerli olduğu, ancak sonradan ifa imkânsızlığı doğduğu, bu imkânsızlığın davalının kusurundan kaynaklanmadığı ve davacının müspet zararını talep edebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin denkleştirici adalet ilkesine göre hükmettiği tazminat miktarının davacının güncel zararını karşılamadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Geçerli bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin, üçüncü kişi tarafından açılan dava sonucunda iptal edilmesiyle ifası imkânsız hale gelmesi üzerine, tazminatın hesabında taşınmazın muhdesatıyla birlikte mi yoksa sadece muhdesatın mı dikkate alınması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin geçerliliği için vaad edenin malik olması şartı aranmadığı, davalı ile davacı arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinde taşınmazın üzerindeki muhdesatla birlikte satışının vaat edildiği ve ifa imkansızlığının ortaya çıkmasının sözleşmenin konusunu değiştirmeyeceği gözetilerek, tazminatın taşınmaz ve muhdesatın birlikte değerlendirilmesi suretiyle hesaplanması gerektiği belirtilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Henüz kat irtifakı kurulmamış bir taşınmazdaki belirli bir daireye isabet eden arsa payının devri konusunda tapu kaydının iptali ve tescili talebiyle açılan davada, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususların tapu iptali ve tescil sebebi oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Henüz kat irtifakı kurulmamış bir taşınmazdaki belirli bir daireye isabet eden arsa payının devrinde, taraflar arasında yapılan sözleşmede davalının sadece belirli bir daireye ilişkin hak talep edebileceği kararlaştırılmış olmasına rağmen, davalının tapuda tüm payın devrini talep etmesi üzerine açılan davada, öncelikle kat irtifakının kurulup kurulamayacağının tespit edilmesi, kurulabiliyorsa kat irtifakının kurulması ve davalının dairesine isabet eden pay dışındaki payın davacıya iade edilmesi, kurulamıyorsa bilirkişi aracılığıyla davalının dairesine isabet eden payın tespit edilip geri kalan payın davacıya iade edilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhale sonucu imzalanan sözleşmenin, imkansız edim içermesi nedeniyle davalı idarece feshedilmesi üzerine davacı şirketin maddi tazminat talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme konusu cihazın teknik şartnamede belirtilen şekilde tesliminin objektif olarak imkansız olmasına rağmen, hem davacı şirketin hem de davalı idarenin sözleşme öncesi ve sonrası gerekli özeni göstermedikleri ve kusurlu oldukları değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin tarafların eşit kusurlu olduğuna dair kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İptal edilen imar uygulaması sonucu oluşan parsellerin eski haline (kök parsellere) ihyası talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 7221 sayılı Kanun ile değişik 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesinin son fıkrası uyarınca, iptal edilen imar uygulaması nedeniyle geri dönüşüm işlemlerinin yapılıp yapılamayacağının idari merciince tespit edilmesi ve bu tespite göre hak sahiplerine uygun yer tahsisi veya bedel ödemesi yoluna gidilmesi gerektiği gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastral parselin ihyası davasında, imar uygulamasının iptali sonrası 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen yeni hükmün uygulanması ve davacının hukuki yararı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Karar düzeltme talebinde ileri sürülen hususların daha önce temyiz aşamasında değerlendirildiği, Yargıtay'ın bozma ilamına uygun olarak verilen yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve HUMK’nun 440. maddesindeki karar düzeltme nedenlerinin bulunmadığı gözetilerek, karar düzeltme isteminin reddedilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastral parselin ihyası davasında, imar uygulamasının iptalinden sonra 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen fıkra hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı ve davacının mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, dava konusu taşınmazın imar uygulaması öncesinde Hazine'ye ait olduğu ve imar uygulamasının iptal edildiği tespitlerine rağmen, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesindeki yeni fıkra hükmünün uygulanma koşullarını değerlendirmeden ve davacının mülkiyet hakkını gözetmeden davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülmediğinden, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastral parselin ihyası davasında, imar uygulamasının iptaline rağmen kök parsele dönüşün mümkün olmaması halinde uygulanacak yasal düzenleme nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesine eklenen fıkra ile imar uygulamalarının iptali halinde kök parsele dönüşün mümkün olmadığı durumlarda hak sahiplerine yeni yer tahsisi veya bedel ödenmesi öngörüldüğü, bu düzenlemenin somut olayda uygulanabilirliği ve davacının mülkiyet hakkının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.