Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuki Kişilik”
- Uyuşmazlık: Davacı köy tüzel kişiliğinin, kadastro çalışması sonucu belirlenen sınırlar aleyhine açtığı davanın, kadastro sınırlarına itiraz niteliğinde olup olmadığı ve dava şartı yokluğundan reddinin gerekip gerekmediği uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesi ve yargılama sürecindeki beyanlar değerlendirilerek, davanın kadastro çalışması sonucu belirlenen sınıra itiraz niteliğinde olduğu, kadastro itiraz süresinin geçirildiği ve davanın açılmasında davacı köy tüzel kişiliğinin hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Down sendromlu çocuğun doğumundan sonra, hekimin aydınlatma yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle açılan tazminat davasında, çocuğun doğumuyla ilgili maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuki yararı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Down sendromlu çocuğun doğumundan sonra açılan tazminat davasında, çocuğun “doktor aydınlatsaydı doğmayacaktım” şeklindeki iddiayla maddi ve manevi tazminat istemesinin hukuki yararının olmadığı ve kişilik haklarını ihlal ettiği gözetilerek, çocuk adına hükmedilen tazminat yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Down sendromlu doğan çocuğun hekimin aydınlatma yükümlülüğünü ihlali nedeniyle açılan tazminat davasında, çocuğun sağ olarak dünyaya gelmesi ile hekimin ihmali arasında illiyet bağı kurulup kurulamayacağı ve bu bağlamda tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Down sendromlu çocuğun, hekimin aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmiş olsaydı dünyaya gelmeyeceği iddiasına dayalı tazminat talebinin, çocuğun kişilik haklarını ihlal ettiği, hukuki yararının bulunmadığı ve özünde geriye dönük ötenazi istemine benzediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi bağış iddiasına dayalı olarak tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davacılar mirasbırakanı tarafından köy tüzel kişiliğine bağışlandığı, ibadethane olarak kullanıldığı ve davacının hukuki yararının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Geçici 7. maddesi gereğince ticaret sicilinden terkin edilen şirketin alacaklısı tarafından ihya davası açılması üzerine, şirketin ihyası halinde tasfiye memuru atanmasının gerekli olup olmadığı ve ihyanın sadece dava dosyası ile sınırlı tutulup tutulamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı TTK'nın Geçici 7. maddesine göre terkin edilen şirketin ihyası yerine, alacaklının amacına TTK'nın 547. maddesindeki ek tasfiye yoluyla da ulaşılabileceği, menfaatler dengesi ve ek tasfiyenin geçici bir önlem niteliği de gözetilerek, şirketin dosya kapsamıyla sınırlı olmak üzere ek tasfiyesine karar verilmesi ve tasfiye memuru atanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6102 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesi gereğince ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası hâlinde tasfiye memuru atanmasının gerekli olup olmadığı ve ihya kararının dosya ile sınırlı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesi gereğince terkin edilen şirketin ihyası davasında, davacının amacına 6102 sayılı Kanun'un 547. maddesi kapsamında ek tasfiye ile ulaşılabileceği gözetilerek, şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi ve tasfiye memuru atanması gerekirken, terkin işleminin hukuka aykırı olup olmadığı araştırılarak şirketin ihyasına karar verilmesi doğru görülmediğinden, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İnternet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan tespit, durdurma ve kaldırma davasında asliye hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığı ve davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan hukuka aykırılığın tespiti davasında, davacının güncel ve korunmaya değer hukuki yararı bulunduğu ve 5651 sayılı Kanun'un TMK m. 24 ve 25'teki düzenlemeleri ortadan kaldırmadığı, şahıs varlığına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin birleşme yoluyla başka bir şirketle hukuki kişiliğinin sona ermesi nedeniyle, davalı vekilinin temsil yetkisinin bulunup bulunmadığı ve hangi şirketin davaya taraf olması gerektiğine ilişkin hususlar.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin birleşmesi, vekilin yetkisinin sona ermesi ve davaya taraf şirketlerin belirlenmesi hususlarında eksiklikler bulunduğu gözetilerek, dosyanın eksikliklerin giderilmesi için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Köy harman yerine tecavüz suçundan açılan kamu davasına Maliye Hazinesi'nin katılma hakkının bulunup bulunmadığı ve hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Harman yerlerinin mülkiyetinin hazinede olması, kullanım hakkının ise köy tüzel kişiliğinde bulunması ve suçun koruduğu hukuki yararın harman yerinin mülkiyet ve ortak kullanım hakkı olması gözetilerek, hazinenin suçtan doğrudan zarar gören olarak kabul edilmesi ve davaya katılabilmesi gerektiği, dolayısıyla yerel mahkemenin hazinenin davaya katılmasına ve lehine vekalet ücretine hükmetmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Down sendromlu çocuğun doğumuyla ilgili tıbbi kötü uygulama iddiasına dayalı tazminat davasında, çocuğun yaşam hakkına müdahale edilmediği gerekçesiyle açılan maddi ve manevi tazminat talebinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Down sendromlu olarak doğan çocuğun, doğumundan dolayı uğradığı zarar nedeniyle değil, "doktor ihmali olmasaydı belki de dünyaya gelmeyecektim" iddiasına dayalı tazminat talebinde hukuki yarar bulunmadığı ve bu talebin çocuğun kişilik haklarını ihlal ettiği gözetilerek, çocuğun maddi ve manevi tazminat talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin, müvekkili adına açtığı davaları yetkisizlik kararı sonrası yetkili mahkemeye süresinde başvurmaması nedeniyle müvekkilin manevi tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmenin ihlalinin tek başına manevi tazminat için yeterli olmadığı, ayrıca kişilik haklarına hukuka aykırı bir saldırı olması ve manevi zararın ispatlanması gerektiği gözetilerek, davacının manevi zararının ispatlanamaması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.