Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuksal Temsil”
- Uyuşmazlık: Şirket yetkilisinin sözlü yetkilendirmesiyle, ticari mümessil sıfatı taşımayan babasının şirket adına düzenlediği çek nedeniyle şirketin sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket yetkilisinin, babasının daha önce de şirket adına kambiyo senedi düzenlediğini kabul etmesi ve bu durumun teamül haline gelmesi, babanın ticari mümessil sıfatı olmasa dahi, söz konusu çekle ilgili şirketin sorumluluğunu doğurduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu uyarınca verilen korunma kararının kaldırılması talebinde görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğu ve davanın usulüne uygun açılıp açılmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle korunma kararının kaldırılması davalarında çocuk mahkemelerinin görevli olduğu, bulunmadığı yerlerde ise aile veya asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu ve ayrıca davanın korunma altındaki çocuğun hak ve menfaatlerini ilgilendirdiğinden hakkında korunma kararı alınan kişinin veya yasal temsilcisinin husumette bulunması gerektiği gözetilerek eksik husumet ve görevsizlik nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ehliyetsiz olduğu iddiasıyla ölünceye kadar bakım ve bağış sözleşmelerinin iptali ile miras payı oranında tapu iptali ve tescil davasının mirasçıların tamamı tarafından açılmaması sebebiyle usulden reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye karşı açılan haksız fiil davaları dışında, ehliyetsizlik gibi hukuksal sebeplere dayalı davaların terekeyi temsil eden tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması veya mirasçılardan birinin açtığı davada diğer mirasçıların muvafakatinin sağlanması gerektiği, aksi halde terekeye mümessil atanarak davanın yürütülmesi gerektiği gözetilerek, davanın tüm mirasçılar tarafından açılmamış olması ve terekeye mümessil atanmamış olması sebebiyle usulden reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, vekil aracılığıyla aldığı taşınmazın, kendisine gösterilen taşınmaz olmadığını iddia ederek, tapu iptali ve bedel iadesi talebiyle açtığı davada, hileye dayalı davanın reddine ilişkin direnme kararının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, vekilin hileli eylemi sonucu aldığı iddia edilen taşınmazın, basit bir araştırmayla tespit edebileceği farklı bir taşınmaz olduğu, hile iddiasının tanık beyanlarıyla ispatlanamadığı ve bu durumda keşif yapılmasının sonuca etkili olmayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, eski şirket müdürünün davalıya yaptığı taşınmaz satışlarının muvazaalı olduğu iddiasıyla açtığı tapu iptal ve tescil davasında, muvazaa iddiasının ispatı için gerekli delil türünün ne olduğuna ve davacı şirketin taraf sıfatıyla mı yoksa üçüncü kişi sıfatıyla mı muvazaayı ileri sürdüğüne ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, taşınmaz satışlarında taraf konumunda olduğu ve resmi yazılı şekle tabi bir sözleşmenin muvazaalı olduğunun iddia edilmesi halinde, 6100 sayılı HMK'nın 201. maddesi uyarınca yazılı delil ile ispat zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından dava dışı kişiye verilen vekâletnamede yer alan yetkilerin, Borçlar Kanunu'nun 449. maddesinde belirtilen ticari mümessil yetkilerini içerip içermediği ve bu kapsamda dava dışı kişinin ticari mümessil olarak kabul edilip edilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâletnamede yer alan yetkilerin, davacıya ait ticari işletmenin tüm resmi işlemlerini kapsaması ve ticari mümessilin işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisine sahip olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı limited şirketin sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti davasında, davacının uzun süre sessiz kalmasının ve aynı alanda faaliyet gösteren bir şirketin ortağı ve müdürü olmasının hakkın kötüye kullanılması olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çağrısız yapılan genel kurul toplantılarına davacının katılmadığı ve imzalarının taklit edildiği sabit olduğundan, davaya konu sermaye artırım kararlarının yok hükmünde olduğu ve yokluğun tespitinin istenmesinin hakkın kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davasında, vekaleten yapılan taşınmaz satışlarının vekil edenin iradesine ve yararına uygun olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekaletnamedeki satış yetkisini kullanarak yaptığı satışlarda, taşınmazların gerçek değerinin çok altında bir bedelle işlem yapması ve alıcı ile arasında mevcut yakın ilişki nedeniyle vekalet görevinin kötüye kullanıldığının, vekil edenin bilgisi ve rızası dışında hareket edildiğinin ve dürüstlük kuralına aykırı davranıldığının kabulü gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kat Malikleri Yönetimi'ne karşı açılan bir iş davasında, ilamın kat maliklerinden alacağın tahsiline dair hüküm içermesi nedeniyle, ilamlı icrada borçlunun yönetim mi yoksa kat malikleri mi olarak gösterilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: İş mahkemesi ilamında, alacağın kat maliklerinden tahsiline karar verilmiş olmasına rağmen, davalı taraf olarak Kat Malikleri Yönetimi'nin yer alması ve hükmün yönetime karşı kurulmuş olması nedeniyle, icrada borçlunun kat malikleri değil yönetim olarak gösterilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belediye meclisi tarafından seçilen belediye başkanının, 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4/11. maddesi uyarınca belediye başkanlığına göre emekli aylığı intibakı talebinin, "seçimle gelmemiş olması" gerekçesiyle reddedilmesi üzerine açılan kurum işleminin iptali davasında, belediye meclisi seçimiyle göreve gelen başkanın "seçimler neticesinde" başkan olarak görev yapmış sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4/11. maddesindeki "seçimler neticesinde" ifadesinin, atama yoluyla göreve gelenleri kapsamayıp halk iradesini yansıtan her türlü seçimi kapsadığı, belediye meclisi tarafından yapılan başkanlık seçiminin de halkın seçtiği temsilcilerce gerçekleştirildiğinden demokratik ilkelere ve halk iradesine uygun olduğu ve dolayısıyla "seçimler neticesinde" görev yapma koşulunu sağladığı gözetilerek mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak intibak için gerekli diğer şartların da incelenmesi için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.