Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kötü Niyetli Ödeme”
- Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, alacaklının icra takibinde kötü niyetli olup olmadığı ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı ile ilgisi bulunmayan havale dekontları ve kanıtlanamayan kefalet iddiasıyla icra takibi başlatmasının, alacağının olmadığını bildiği veya bilmesi gerektiği halde takip yaptığı sonucuna ulaşılmasına ve kötü niyetli olduğunun dosya kapsamından anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmettiği direnme kararı onanmış, ancak tazminat miktarının temyiz incelemesinin yapılmamış olması nedeniyle dosya miktar yönünden inceleme yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: İbraname verildikten sonra aynı icra takibine devam edilmesi nedeniyle açılan menfi tespit davasında kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ve İflas Kanunu'nun 72/5. maddesinin, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan "takibin" haksız ve kötü niyetli olmasını aradığı, "takibin" denilmekle takip tarihindeki haklılık durumunun esas alındığı, somut olayda ise takibin başlangıcında davalının haklı ve iyi niyetli olduğu, kötü niyetin ibranameden sonra ortaya çıktığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İbraname verildikten ve hacizler kaldırıldıktan sonra icra takibine devam edilmesi üzerine açılan menfi tespit davasında, kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra takibinin başlangıcında haklı ve iyi niyetli olan alacaklının, sonradan ibraname vermesine ve hacizleri kaldırtmasına rağmen takibe devam etmesiyle kötü niyetli duruma düştüğü ve bu durumun davacıyı menfi tespit davası açmaya zorladığı gözetilerek, yerel mahkemenin kötü niyet tazminatına hükmetmemesine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından başlatılan icra takibinde davacının kötü niyetli olup olmadığı ve davalı lehine kötü niyet tazminatına karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten alacaklı olduğu, ancak borcun takip tarihinden sonra itirazın iptali davası açılmadan önce ödendiği anlaşıldığından, davacı şirketin takip tarihi itibariyle icra takibi başlatmasında kötü niyetli olduğundan söz edilemeyeceği ve davalı yararına İİK’nın 67/2. maddesine aykırı olarak kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin davalı şirkete verdiği çeklerin bedelsiz olduğu ve davalı şirketlerin kötü niyetli olarak hareket ettiği iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, davalı şirketler arasındaki organik bağın bulunup bulunmadığı ve borcun yenilenip yenilenmediği hususunda yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire bozma ilamına direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunca verilen kararın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında güçlü bir organik bağın bulunduğu, davalı ... Tekstil'in çeklerin bedelsiz olduğunu bilerek davacı şirketin zararına hareket ettiği, 18.01.2012 tarihli protokollerin borcun yenilenmesi değil vadeye yayılması niteliğinde olduğu ve davacı tarafın bedelsizlik def'isini hamil ... Tekstil'e karşı da ileri sürebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak hükmedilen miktar yönünden inceleme yapılmadığından bu hususun incelenmesi için dosya Yargıtay'a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlu şirketler aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, alacaklının kötü niyetli veya ağır kusurlu olup olmadığı ve buna bağlı olarak borçlular lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede kambiyo senedi düzenleme yetkisinin açıkça yer almaması nedeniyle alacaklının takipte kötü niyetli veya ağır kusurlu olmadığı, geniş yetkili vekaletnameye dayanarak işlem yapan alacaklının bu hususu bilmesinin beklenemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı idare tarafından sehven icra dosyasına ödenen paranın, icra dosyası alacaklısı ve borçlusundan tahsili için açılan istirdat davasının kabulüne ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin davacı idarenin sehven yaptığı ödeme sebebiyle sebepsiz zenginleştiği, davalı alacaklının ise icra müdürlüğünün ödemeyi sehven yaptığını bilmesine rağmen parayı iade etmeyerek kötü niyetli davrandığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu edilen çeklere ödeme yapıldığı iddiasıyla lehtar ve hamile karşı açılan menfi tespit davasında, ödeme iddiasının ispatı ve hamil şirketin kötü niyetli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme, ödeme iddiasının ispatı için ibraz edilen belgelerdeki imzaların davalı yetkilisine ait olup olmadığının tespit edilememesi ve hayatın olağan akışına aykırılık gibi gerekçelerle davanın reddine karar vermiş ise de, Yargıtay, imza incelemesi yaptırılması, tanık beyanlarının değerlendirilmesi ve hamil şirketin kötü niyetli olup olmadığının TTK m. 599 uyarınca incelenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozmuş, yerel mahkemenin direnme kararı üzerine, Hukuk Genel Kurulu da aynı gerekçelerle direnme kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlu şirketin yetkilisi olmayan bir kişi tarafından düzenlenen bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibine itiraz üzerine, alacaklının kötü niyetli veya ağır kusurlu olup olmadığı ve kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamede açıkça kambiyo senedi düzenleme yetkisi yer almamasına rağmen, genel ve geniş yetkiler içeren bir vekaletnameye dayanarak düzenlenen bononun takibe konulmasında alacaklının kötü niyetli veya ağır kusurlu olmadığı, bu nedenle kötü niyet tazminatına hükmedilmesi için gerekli şartların oluşmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Rekabet yasağı sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan cezai şarta ilişkin olarak düzenlenen senedin teminat senedi olup olmadığı ve davacının bu senetten dolayı borçlu olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle cezai şart olarak düzenlenen senedin geçerli olduğu, davacının rekabet yasağını ihlal ettiği ve bu nedenle senet bedelinden sorumlu olduğu, ayrıca davalı tarafın icra takibinde kötü niyetli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından, temlik edilen alacak için yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Temlik bildiriminin ardından davalının 3. kişilere yaptığı ödemelerin borçtan mahsup edilemeyeceği ve kötü niyetli ödeme olarak kabul edileceği gözetilerek yerel mahkemenin kısmi kabul kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Apartman yönetimi tarafından, kat malikinin kiracısı olan şirket aleyhine, ortak alanı (apartman bahçesini) işgal ettiği iddiasıyla açılan ecrimisil davasında görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız işgal tazminatı (ecrimisil) isteminin haksız fiilden kaynaklanan bir tazminat türü olması ve Kat Mülkiyeti Kanunu'nda bu konuda özel bir görevli mahkeme düzenlemesi bulunmaması nedeniyle, genel hüküm gereği asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.