Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Küfür”
- Uyuşmazlık: İşçinin stajyerle yaşadığı tartışma nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilmesinin haklı olup olmadığı ve işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, kendisine küfür eden stajyere karşı gösterdiği tepkinin, stajyerin ısrarlı küfürleri karşısında doğal bir tepki olarak kabul edilebileceği ve haklı fesih sebebi oluşturmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Maktulün sanığın alacak talebine alaycı bir üslupla cevap vermesi ve küfür etmesinin sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek haksız bir davranış olduğu değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip feshedemeyeceği ve davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının stajyere ve diğer çalışanlara yönelik agresif tavırları ve küfürlerinin işyerinde çalışma barışını bozduğu ve iş ilişkisinin devamını imkansız hale getirdiği, dolayısıyla 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (II) bendi uyarınca feshin haklı nedene dayandığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin eşine ve çocuklarına küfür ettiği iddiasının tanık beyanlarıyla çelişkili olduğu, diğer kusurlu davranışlar değerlendirildiğinde kadının ağır, erkeğin ise az kusurlu olduğu gözetilerek, tarafların eşit kusurlu olarak kabul edilmesi suretiyle erkeğin tazminat taleplerinin reddine ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay 8. Ceza Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurun sanığa küfür ve tükürme eylemlerinin haksız tahrik oluşturabileceği, olayın oluş şekline ilişkin tanık beyanları ve sanık savunmasının bir bütün olarak değerlendirildiğinde "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereğince sanığın eyleminin haksız tahrik altında gerçekleştiğinin kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin, davalı-davacı erkeğin eşine ve çocuklarına küfür ettiğine dair çelişkili tanık ifadelerine rağmen bu durumu kusur olarak değerlendirmesi ve tarafları eşit kusurlu kabul etmesi doğru bulunmayıp, davalı-davacı kadının ağır, davalı-davacı erkeğin az kusurlu olduğu gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin kadına karşı fiziksel şiddet eyleminin süreklilik arz etmesi ve affedildiğine dair yeterli delil bulunmaması, kadının ise güven sarsıcı davranış ve küfürde bulunması karşısında kusur oranının hatalı belirlendiği, bu sebeple tazminat taleplerinin de hatalı değerlendirildiği gözetilerek yerel mahkeme kararının kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen manevi tazminat ve kadının reddedilen maddi-manevi tazminat talepleri yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenen hakaret ve küfür etme vakıalarının ispatlanamadığı ve bu vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, davalı-karşı davacı kadının yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı şiddet, küfür ve hakaret içeren eylemlerinin bulunduğu, bu sebeple eşit kusurlu oldukları, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek eşin kusuru daha ağır olmaması şartıyla yoksulluk nafakası talep edebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin kadın yararına yoksulluk nafakası takdir etmemesine ilişkin hükmü bozulmuş, kusur belirlemesine ilişkin hükmü ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olan geçimsizliğin davalı kadından kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının davacının ailesine kötü davranışları ve davacının annesine küfür ederek evden kovması gibi eylemlerinin evlilik birliğini temelden sarstığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır kusurun kimde olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak erkeğin açtığı boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, erkeğin eşine hakaret, küfür, ev eşyalarına zarar verme gibi eylemlerinin tanık beyanlarıyla sabit olduğu, kadının ise tek bir hakaret dışında kusurlu davranışının ispatlanamadığı, erkeğin daha ağır kusurlu olmasına rağmen kadının boşanmaya karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve erkeğin de boşanma davası açma hakkı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin erkek tarafından açılan boşanma davasını kabul eden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davası nedeniyle açılan davada, davalı erkeğin kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadına ve müşterek çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve küfür ettiği, eviyle ilgilenmediği ve ortak konutu satması üzerine davacı ve çocukların baba evine gitmek zorunda kaldığı, davalı erkeğin daha sonra eşi ve çocukları ile ilgilenmediği ve başka bir ev temin etmediği gibi hususlar göz önünde bulundurularak davalı erkeğin tam kusurlu olduğu ve boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.