Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kıdem Tazminatı Farkı”
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin emeklilik sebebiyle iş akdi sona erdiğinde, daha önce kamu kurumundaki memuriyetinden istifa ile ayrıldığı dönemdeki hizmet süresinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınıp alınamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde kıdem tazminatına hak kazandıran sona erme sebepleri arasında istifanın yer almaması ve davacının memuriyetten kendi isteğiyle istifa ederek ayrılması nedeniyle, önceki memuriyet dönemindeki hizmet süresinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamu kurumuna ait hastanede alt işverenler nezdinde çalışan işçinin, hizmet süresinde ara verme olması nedeniyle kıdem tazminatının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin aynı kamu kurumuna ait hastanede farklı alt işverenler nezdinde çalıştığı ve hizmet süresinde yaklaşık on aylık bir ara vermenin bulunduğu, bu ara verme nedeniyle alt işverenler arasında iş yeri devri olmadığı, davalı alt işverenlerin kesintiden önceki süreye ilişkin kıdem tazminatından sorumlu tutulamayacağı ve bu döneme ilişkin kıdem tazminatı alacağının zamanaşımına uğradığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonrasında işçinin işe başlatılmaması halinde, ödenecek kıdem tazminatından, ilk fesih tarihinde ödenen kıdem tazminatının mahsubunda, işlemiş faizin dikkate alınıp alınmayacağı hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinde, işe başlatılmama halinde yapılacak ödemeden mahsup edilecek kıdem tazminatına ilişkin faiz öngörülmediği ve ilk fesihte ödenen kıdem tazminatının avans niteliğinde olmadığı değerlendirilerek, işlemiş faizin mahsup işleminde dikkate alınmaması gerektiği yönündeki ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesini feshettiği tarih itibarıyla kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe başlama ve işten çıkış tarihleri arasında bir yıl çalışma şartını sağlamadığı, kıdem tazminatı ve yıllık izin için gereken bir yıllık hizmet süresinin dolmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin kıdem tazminatı ve yıllık izin alacaklarına hükmeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin ücretsiz izne çıkarılmasını fesih sayarak açtığı ve daha sonra işe iadesi üzerine feragat ettiği davanın, işe iade sonrası açılan yeni davada kesin hüküm oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin ücretsiz izne çıkarılmasını fesih sayarak açtığı ilk davada, işe iade edilmesi üzerine yaptığı feragatin, henüz doğmamış bir haktan feragat niteliğinde olduğu ve bu nedenle kesin hüküm etkisi doğurmayacağı, dolayısıyla ikinci davada işçinin toplam çalışma süresinin dikkate alınması gerektiği gözetilerek, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sözleşmeli personel olarak çalışılan süre için kıdem tazminatı hesabında 1475 sayılı yasanın 14. maddesinde öngörülen özel ve genel tavandan hangisinin uygulanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 sayılı yasanın 14/6. maddesindeki özel tavan hükmünün, emekli sandığına tabi bir işçinin kıdem tazminatının, emekli ikramiyesini aşamayacağını öngörmesi ve bu hükmün kamu düzeninden olup aksi yöndeki sözleşme hükümlerinin geçersiz olması gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin, işverenin toplu iş sözleşmesinden kaçınmak amacıyla hizmet akdini feshedip daha düşük ücretle tekrar işe aldığını iddia ederek açtığı ücret farkı, kıdem tazminatı farkı ve yıllık izin ücreti alacağı davasında, iş sözleşmesinin devam edip etmediği ve taleplerin dayanağının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire, iş sözleşmesinin ihbar tazminatı ödenerek feshedilmesiyle sona erdiği ve sonrasında yeni bir iş sözleşmesi kurulduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozmuş, yerel mahkeme ise ilk iş sözleşmesinin devam ettiğini kabul ederek direnme kararı vermiş; HGK ise, Özel Daire'nin bozma kararında belirtilen gerekçeler ve iş sözleşmesinin fesih ile sona erdiği gözetilerek direnme kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, kıdem tazminatının yasal tavan üzerindeki kısmının, işyeri iç prosedürü ve uygulamalarına göre hesaplanması talebiyle açtığı alacak davasında, işverenin eşit davranma ilkesine aykırı hareket edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kıdem tazminatı tavanına ilişkin hükümlerin emredici nitelikte olması ve işyeri iç prosedürünün kanun hükmünü bertaraf edememesi, davalı işverenin benzer bir durumda diğer işçilere yasal tavan üzerinde ödeme yapmış olsa dahi eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Emekli olup aynı işyerinde çalışmaya devam eden işçinin kıdem tazminatının hesabında, emeklilik öncesi çalışmasının ve toplu iş sözleşmesinin daha önceki dönem hükümlerinin dikkate alınıp alınmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, direnme kararını verirken Özel Daire’nin bozma ilamına uymayıp yeni deliller toplayarak ve yeni gerekçeler ileri sürerek karar vermesi nedeniyle, direnme kararının yeni bir hüküm sayıldığı ve dosyanın Özel Daire’ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarından davalıların ne kadar sorumlu olduğu, yıllık izin ücretinin hesaplanmasında esas alınması gereken ücret ile kıdem tazminatına uygulanacak faiz türü uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece davacının son ücreti esas alınarak yıllık izin ücretinin hesaplanması yerinde olmakla birlikte, bozma öncesi yapılan hesaplamadan mahsup edilen yıllık izin ücreti ödemesinin dikkate alınmaması ve hesaplanan tutardan mahsup edilmemesinin hatalı olduğu, ayrıca tespit edilen ücrete ilişkin bozma kararı verilmemiş olmasına göre birleşen davada davacı vekili tarafından talep edilen fark kıdem tazminatı ile fark ihbar tazminatının hüküm altına alınmasının da hatalı olduğu gözetilerek temyiz edilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile kıdem tazminatı faiz alacağı davasında, manevi tazminat miktarının fahiş olup olmadığı ve kıdem tazminatı faiz alacağı talebinin atiye bırakılmasının hukuki niteliği ve sonuçları uyuşmazlık konusu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu, kıdem tazminatı faiz alacağı talebinin atiye bırakılmasının davalının rızasıyla davayı geri alma niteliğinde olduğu ve bu durumda davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının kıdem tazminatı alacağı için açtığı davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği ve davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kıdem tazminatı alacağını dava dilekçesinde ve eklerindeki belgelerle belirleyebilmiş olması, belirsiz alacak davası koşullarını taşımadığı ve davanın tam eda davası olarak açıldığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.