Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kıdem Tazminatı Hesabı”
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin, toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak kıdem tazminatının eksik hesaplandığı iddiasıyla açtığı alacak davasında, kıdem tazminatı tavanının aşılıp aşılamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kıdem tazminatı tavanının kamu düzeninden olduğu ve toplu iş sözleşmesinde açıkça tavanın aşılabileceğine dair bir hüküm bulunmadığı gözetilerek, davacıya yapılan ödemenin yasalara uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Memuriyetten istifa ile aynı belediyede işçi statüsüne geçen davacının, emekli olması halinde memuriyette geçen çalışma süresinin kıdem tazminatının hesaplanması sırasında dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 Sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca kamu kuruluşlarında geçen çalışmaların kıdem tazminatı hesabında birleştirilebilmesi için hizmet akdinin kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona ermesi gerektiği, davacının ise istifa yoluyla kendi iradesiyle ayrıldığı ve iş akdinin 14. maddede belirtilen nedenlerle sona ermediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basın işçisinin kıdem tazminatının hesabında, mesleğe başladığı tarihten iş sözleşmesinin fesih tarihine kadar geçen sürenin mi yoksa yalnızca son işveren nezdinde çalıştığı sürenin mi dikkate alınacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 5953 sayılı Basın İş Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca kıdem tazminatının gazetecinin mesleğe ilk giriş tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği, ancak bu süreden Basın İş Kanunu kapsamı dışında geçen sürelerin mahsubu gerektiği gözetilerek direnme kararı uygun bulunmuş, ancak mahsuba konu olabilecek sürelerin olup olmadığının tespiti için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının kıdem tazminatına esas hizmet süresinin hesabında, istifa yoluyla ayrıldığı önceki işyerindeki çalışma süresinin dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde kıdem tazminatına hak kazandıran fesih nedenleri arasında "istifa" yer almadığı ve davacının önceki işyerinden istifa yoluyla ayrıldığı dosya kapsamından anlaşıldığından, önceki işyerindeki çalışma süresinin kıdem tazminatı hesabına dahil edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin emeklilik sebebiyle iş akdi sona erdiğinde, daha önce kamu kurumundaki memuriyetinden istifa ile ayrıldığı dönemdeki hizmet süresinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınıp alınamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinde kıdem tazminatına hak kazandıran sona erme sebepleri arasında istifanın yer almaması ve davacının memuriyetten kendi isteğiyle istifa ederek ayrılması nedeniyle, önceki memuriyet dönemindeki hizmet süresinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı iş yerinde iki kez istifa edip kıdem tazminatı aldıktan sonra çalışmaya devam eden davacının, emekliliği nedeniyle son çalışma dönemi için talep ettiği kıdem tazminatının hesabında, önceki istifalar nedeniyle ödenen kıdem tazminatlarının mahsup edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5953 sayılı Basın İş Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca, kıdem tazminatı ödenen her istifa sonrası yeni bir çalışma dönemi başladığı ve bu dönemler için ayrı ayrı kıdem tazminatı hesaplanması gerektiği, önceki istifalar nedeniyle ödenen kıdem tazminatlarının son çalışma dönemi için hesaplanan kıdem tazminatından mahsup edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Emekli olup aynı işyerinde çalışmaya devam eden işçinin kıdem tazminatının hesabında, emeklilik öncesi çalışmasının ve toplu iş sözleşmesinin daha önceki dönem hükümlerinin dikkate alınıp alınmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, direnme kararını verirken Özel Daire’nin bozma ilamına uymayıp yeni deliller toplayarak ve yeni gerekçeler ileri sürerek karar vermesi nedeniyle, direnme kararının yeni bir hüküm sayıldığı ve dosyanın Özel Daire’ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belirli süreli iş sözleşmesinin işin bitimiyle sona ermesi halinde işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belirli süreli iş sözleşmesinin, kararlaştırılan sürenin dolmasıyla kendiliğinden sona ermesi, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde kıdem tazminatı ödenmesini gerektiren fesih halleri arasında sayılmadığından ve somut olayda davacının iş sözleşmesinin işin bitimiyle kendiliğinden sona erdiğinin tespit edilmesi gözetilerek, mahkemenin kıdem tazminatına hükmeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İstifa ederek memuriyetten ayrıldıktan sonra işçi olarak çalışmaya başlayan davacının, emeklilik sebebiyle iş sözleşmesi feshedildiğinde, istifa ile sona eren memuriyet döneminin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca kamu kuruluşlarında geçen sürelerin kıdem tazminatı hesabında birleştirilebilmesi için iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazandıracak şekilde sona ermesi gerektiği, davacının ise memuriyetten istifa ederek kendi isteğiyle ayrıldığı ve istifa sebebiyle kıdem tazminatı hakkı doğmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.