Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kısa Çalışma”
- Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin yönetmelik kapsamında olup olmadığına, buna göre kısa çalışma primi ve fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığına, prim alacağına uygulanacak faizin başlangıç tarihine ve hesaplama dönemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesabında kısa çalışma primi mahsup edilmeden ve tüm fiili çalışma süresi için kısa çalışma primi hesaplanarak hatalı bir hesaplama yapıldığı, arabuluculuk son tutanağı tarihinden sonraki dönem için arabuluculuk şartı aranmadan hüküm kurulduğu ve kısa çalışma primi alacağına uygulanacak faizin başlangıç tarihinin hatalı tespit edildiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığına, buna göre kısa çalışma primi ve fazla mesai ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığına ve bu alacaklara uygulanacak faiz ile hesaplama dönemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanmasında kısa çalışma primi mahsup edilirken hataya düşüldüğü, kısa çalışma primi hesaplamasında günlük 7,5 saati aşan sürelerin dikkate alınmaması gerektiği, arabuluculuk son tutanağı tarihinden sonraki dönem için arabuluculuk şartının yerine getirilmediği ve kısa çalışma primi alacağına uygulanacak faizin başlangıç tarihinin hatalı belirlendiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, buna bağlı olarak kısa çalışma primi ve fazla mesai ücreti alacaklarının hesaplanması, faiz başlangıç tarihi ve dava konusu taleplerin hesaplanmasında esas alınacak tarihin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla mesai ücreti alacağının hesabında Yönetmelik ve toplu iş sözleşmesi hükümleri ile kısa çalışma primi ve fazla çalışma yasağı gözetilmediği, kısa çalışma primi alacağının hesabında ise çalışılan sürenin tamamı yerine günlük 7,5 saat veya daha az çalışılan süre esas alınması veya fiilen çalışılan tüm süre üzerinden hesaplama yapılması halinde 7,5 saati aşan süreye isabet eden kısmın fazla mesai ücretinden mahsup edilmesi gerektiği, ayrıca arabuluculuk son tutanağı ile dava tarihi arasında kalan süre için arabuluculuk şartı yerine getirilmediğinden bu döneme ilişkin talebin reddine, kısa çalışma primi alacağına uygulanacak faizin ise arabuluculuk son tutanağı tarihinden itibaren işlemesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin Yönetmelik kapsamında olup olmadığına, buna bağlı olarak kısa çalışma primi ve fazla mesai ücreti alacaklarının hesaplanmasına, kısa çalışma primi alacağına uygulanan faizin başlangıç tarihine ve dava konusu taleplerin hesaplanmasında esas alınacak tarihe ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesabında toplu iş sözleşmesi hükümleri ve Yönetmelik'in uygulanmasında, kısa çalışma primi alacağının hesabında ise günlük 7,5 saatlik çalışma süresinin dikkate alınmaması, ayrıca arabuluculuk son tutanağı tarihinden sonraki dönem için arabuluculuk şartının yerine getirilmemiş olması ve kısa çalışma primi alacağına ilişkin faizin başlangıç tarihinin hatalı belirlenmesi gibi hususlar gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, buna bağlı olarak kısa çalışma primi ve fazla mesai ücreti alacağı ile bu alacaklara uygulanacak faizin başlangıç tarihi ve hesabında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla çalışma ücreti ve kısa çalışma primi alacağının hesabında yanılgıya düşülmesi, arabuluculuk faaliyetinin kapsamı ve kısa çalışma primi alacağına uygulanacak faizin başlangıç tarihinin hatalı belirlenmesi gözetilerek mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, buna bağlı olarak kısa çalışma primi ve fazla mesai ücreti alacağı ile bu alacaklara uygulanacak faizin başlangıç tarihi ve türünün belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kısa çalışma primi alacağının hesaplanmasında günlük 7,5 saati aşan çalışmalar için de kısa çalışma primi hesaplandığı ve fazla mesai ücretinden mahsup edilmediği, ayrıca arabuluculuk son tutanağı tarihinden sonraki dönem için arabuluculuk şartı aranmadan hüküm kurulduğu ve kısa çalışma primi alacağına uygulanacak faizin başlangıç tarihinin hatalı belirlendiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı işyerinde gürültü nedeniyle günde 7,5 saatten fazla çalıştırılmaması gerektiği ve buna bağlı olarak fazla mesai ücreti ile kısa çalışma primi alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yaptırılan keşif ve bilirkişi raporu ile davacının Sağlık Kuralları Bakımından Günde Azami Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkındaki Yönetmelik kapsamında çalıştığı ve buna göre fazla mesai ve kısa çalışma primi alacaklarına hak kazandığı, fazla çalışma ücreti hesabından kısa çalışma priminin mahsup edilmesi gerektiği ve kısa çalışma primi için uygulanacak faizin başlangıç tarihinin davacının işverene başvuru tarihi olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin yönetmelik kapsamında olup olmadığına, buna göre kısa çalışma primi ve fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığına, alacak hesabında hangi tarihlerin esas alınacağına ve faiz başlangıç tarihine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla çalışma ücreti ve kısa çalışma primi alacağının hesabında hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi, arabuluculuk son tutanağı tarihinden sonraki dönem için arabuluculuk şartı aranmadan hüküm kurulması ve kısa çalışma primi alacağına uygulanan faizin başlangıç tarihinin hatalı tespiti nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, buna bağlı olarak kısa çalışma primi ve fazla mesai ücreti alacaklarının hesabı, faiz türü ve başlangıç tarihi ile dava konusu taleplerin hesaplanmasında esas alınacak tarihin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kısa çalışma primi ve fazla mesai ücret alacaklarının hesabında Yönetmelik ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı hesaplama yapıldığı, 7,5 saati aşan çalışmalar için de kısa çalışma primi hesaplandığı, arabuluculuk faaliyeti sonrasındaki dönem için arabuluculuk şartının yerine getirilmediği ve kısa çalışma primi alacağına uygulanacak faizin başlangıç tarihinin hatalı belirlendiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığı, buna bağlı olarak kısa çalışma primi ve fazla mesai ücreti alacağı ile bu alacaklara uygulanacak faiz ve hesaplama döneminin başlangıcı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kısa çalışma primi ve fazla çalışma ücreti alacağının hesabında yanılgıya düşülmesi, arabuluculuk faaliyetinin kapsamı dışında kalan dönem için dava şartı yokluğunun gözetilmemesi ve kısa çalışma primine uygulanacak faizin başlangıç tarihinin hatalı belirlenmesi nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığına, buna göre kısa çalışma primi ve fazla mesai ücreti alacaklarının hesabına, faiz başlangıç tarihine ve arabuluculuk şartının yerine getirilip getirilmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla çalışma ücreti ve kısa çalışma primi alacağının hesabında eksiklikler ve hatalar bulunduğu, arabuluculuk son tutanağı tarihinden sonraki dönem için arabuluculuk şartının yerine getirilmediği ve kısa çalışma primi alacağına uygulanan faizin başlangıç tarihinin hatalı tespit edildiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı işin Sağlık Kuralları Bakımından Günde Ancak Yedi Buçuk Saat veya Daha Az Çalışılması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik kapsamında olup olmadığına, buna göre kısa çalışma primi ve fazla mesai ücreti alacaklarının hesaplanmasına ve uygulanacak faiz türü ve başlangıç tarihine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla çalışma ücreti alacağının hesabında Yönetmelik ve toplu iş sözleşmesi hükümleri ile fazla çalışma sürelerine isabet eden primlerin mahsup edilmesi gerektiği, kısa çalışma priminin hesabında da aynı hususlara dikkat edilmesi gerektiği, ayrıca arabuluculuk son tutanağı tarihinden sonraki dönem için arabuluculuk şartının yerine getirilmediği ve kısa çalışma primi alacağına uygulanacak faizin başlangıç tarihinin arabuluculuk son tutanak tarihi olması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.