Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kısa Süreli Hapis Cezası”
- Uyuşmazlık: Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan ve daha önce hapis cezasına mahkûm edilmiş sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, TCK'nun 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasında sayılan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 50/3. maddesinde, 18 yaşını doldurmamış kişiler için kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmesinin zorunlu olduğu ancak bu hükmün daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olma şartına bağlı olduğu, sanığın daha önce hapis cezasına mahkûm edilmiş olması nedeniyle anılan zorunluluğun ortadan kalktığı, yerel mahkemenin ise TCK'nın 50. maddesindeki takdiri yetkisini kullanarak hapis cezasını seçenek yaptırımlara çevirmeyip gerekçelendirdiği gözetilerek Özel Daire bozma kararının (3) numaralı bendinin çıkarılmasına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan ve daha önce hapis cezasına mahkûm edilmiş sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, TCK'nun 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin birinci fıkrasında sayılan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 50/3. maddesinde, 18 yaşını doldurmamış kişiler için kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilmesinin "daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak" koşuluna bağlı olduğu, sanığın bu koşulu sağlamaması nedeniyle hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 50/3. madde kapsamında seçenek yaptırıma çevrilmesinin zorunlu olmadığı, ancak mahkemenin takdir yetkisi dahilinde TCK'nın 50. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilebileceği ve bu takdirin gerekçelendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmünde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kısa süreli hapis cezasının ertelenmesi ve seçenek yaptırıma çevrilmesi taleplerinin reddine ilişkin gerekçelerin yasal ve yeterli olup olmadığı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları ve suç işleme eğilimi gözetilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair gerekçenin yeterli olduğu, ancak hapis cezasının ertelenmesi ve seçenek yaptırımlara çevrilmesi taleplerinin reddine ilişkin gerekçelerin yetersiz olduğu değerlendirilerek, Özel Daire kararının kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK'nın 50. maddesi gereğince zorunlu olarak seçenek yaptırıma çevrilmesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce re'sen değerlendirilmesi gerektiği, çocuk sanıklara verilen kısa süreli hapis cezalarının TCK'nın 50/3. maddesi gereğince zorunlu olarak seçenek yaptırıma çevrilmesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuk sanıklar hakkında verilen kısa süreli hapis cezalarının TCK'nın 50. maddesi gereğince seçenek yaptırıma çevrilmesi nedeniyle CMK'nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 50/3. maddesindeki seçenek yaptırıma çevirme zorunluluğuna rağmen, CMK'nın 231/7. maddesi hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen hallerde kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceğini öngörmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, çocukların adli sicil kaydının temiz kalması amacına hizmet etmesi gözetilerek, yerel mahkemenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin direnme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re'sen değerlendirilmesi gerektiği, sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının TCK'nun 50. maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilmesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuk hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmesi ve bu tedbire uyulmaması halinde hapis cezasının infaz edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk Koruma Kanunu ve Çocuk Hakları Sözleşmesi'ndeki çocuğun yararı ilkesi ve özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirlere en son çare olarak başvurulması gerektiği gözetilerek, çocuk hakkında hükmolunan seçenek tedbire uyulmaması halinde hapis cezasının infazına karar verilemeyeceğine, bunun yerine adli para cezasına çevirme dahil diğer seçenek yaptırımların değerlendirilmesi gerektiğine karar verilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş, ancak yeniden yargılama gerektirmediğinden ihtar bölümü çıkarılarak ve adli para cezası taksit miktarı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re'sen değerlendirilmesi gerektiği, kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmiş olmasının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz sonucu bozulan hükümde kısa süreli hapis cezasına kamuya yararlı işte çalıştırma tedbirine çevrilmişken, bozma sonrası yapılan yargılamada sanığın bu tedbire rıza göstermemesi üzerine hapis cezası ile cezalandırılmasının aleyhe değiştirme yasağına aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısa süreli hapis cezalarına seçenek yaptırımların ceza yerine geçen güvenlik tedbiri niteliğinde olduğu ve sanık lehine yapılan temyiz sonucu verilen bozma kararından sonra sanığın durumu, temyizden önceki durumundan daha kötü olamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin hapis cezası vermesi suretiyle aleyhe değiştirme yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK’nun 50/3. maddesi gereğince zorunlu olarak seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde 18 yaşından küçük sanığın daha önce TCK 50/1-c maddesi uyarınca seçenek tedbire çevrilen hapis cezasının tedbire uymaması nedeniyle infaz edilmiş olsa dahi, çocuklara özgü düzenlemeler ve TCK 50. maddenin amacı gözetilerek, kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunlu olduğundan, yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırıma çevrilen çocuk sanığın, seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmemesi halinde TCK'nın 50/6. maddesi uyarınca hapis cezasının infazına mı karar verileceği, yoksa diğer seçenek tedbirlere veya adli para cezasına mı hükmolunması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinin yalnızca yetişkin sanıklar için öngörüldüğü, çocuk sanıklar hakkında uygulanmasının mümkün olmadığı, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 4/i maddesindeki çocuk haklarının korunması ilkesi uyarınca hapis cezasına en son çare olarak başvurulması gerektiği ve bu nedenle seçenek tedbirin gereklerini yerine getirmeyen çocuk sanık hakkında hapis cezasının infazına karar verilemeyeceği, bunun yerine diğer seçenek yaptırımların değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına dair Yargıtay 2. Ceza Dairesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk sanık hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının TCK'nın 50. maddesi gereğince seçenek yaptırıma çevrilmesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce re'sen değerlendirilmesi gerektiği, çocuk sanık hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak seçenek yaptırıma çevrilmesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.