Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kısmi Süreli İş Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Davalı işverenin, kısmi süreli çalıştığı iddia edilen davacı işçiye, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan sosyal yardımlar ve parasal menfaatleri ödeme yükümlülüğünün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının haftalık çalışma süresinin 32-36 saat arasında olması nedeniyle tam süreli iş sözleşmesi ile çalıştığının kabulü gerektiği, işverenin eşit davranma borcu gereği tam süreli çalışan işçiler arasında sosyal haklar ve parasal menfaatler bakımından farklı uygulama yapılamayacağı, davacı ile diğer tam süreli çalışanlar arasında haftalık çalışma süresine göre oranlama yapılmasını gerektirecek objektif bir neden bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 15.09.2012-01.10.2013 tarihleri arasında davalı işyerinde kapıcı olarak çalıştığı iddiasıyla açtığı hizmet tespiti davasında, çalışmanın tam zamanlı mı yoksa kısmi zamanlı mı olduğunun tespiti noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, davacının çalışmasının niteliği, apartmanda ne zaman oturulmaya başlandığı, kısmi süreli çalışmanın unsurları ve davacının tüm mesaisini söz konusu apartmana hasredip hasretmediği hususları yeterince araştırılmadığından, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, hizmet tespiti davasında talep ettiği dönemde yaptığı kapıcılık işinin tam gün esasına mı yoksa kısmi zamanlı çalışmaya mı dayandığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı kapıcılık işinin niteliği, işyerinin özellikleri ve çalışma saatleri dikkate alınarak tam zamanlı mı yoksa kısmi zamanlı mı olduğunun tespiti gerekliliği gözetilerek, yerel mahkemenin eksik inceleme yapması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Belirli süreli olarak yapılmış ancak objektif koşulları taşımadığı için belirsiz süreli olarak kabul edilen iş sözleşmesinde kararlaştırılan “süreden önce haksız feshe bağlı cezai şart” hükmünün geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6098 sayılı TBK’nın 27. maddesindeki kısmi geçersizlik ilkesi ve taraf iradelerine üstünlük tanınması gerekliliği gözetilerek, belirli süreli olarak yapılmış ancak objektif koşulları taşımadığı için belirsiz süreli olarak kabul edilen iş sözleşmesinde kararlaştırılan “süreden önce haksız feshe bağlı cezai şart” hükmünün kararlaştırılmış olan süre ile sınırlı olmak üzere geçerli olduğuna ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belirli süreli olarak akdedilen ancak objektif koşulların bulunmaması sebebiyle belirsiz süreli olduğu kesinleşen iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesi üzerine, sözleşmede yer alan ve işverene yükletilen tazminat hükmünün cezai şart mı yoksa bakiye süre ücreti tazminatı mı olduğu ve buna bağlı olarak davanın reddine karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede açıkça "cezai şart" ifadesi kullanılmaksızın, bakiye süre ücreti tazminatına ilişkin kanun hükmünü tekrar eden bir düzenlemenin cezai şart olarak nitelendirilemeyeceği, ayrıca iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunun kesinleşmesiyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 438. maddesinin uygulanamayacağı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yaptığı iş ve işyerinin niteliği dikkate alındığında taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin belirli süreli yapılmasını gerektiren objektif şartları taşıyıp taşımadığı, bu bağlamda sözleşmenin belirli süreli mi yoksa belirsiz süreli mi olduğu ve buna göre davacının bakiye süre yönünden ücret alacağı talebinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını gerektiren objektif koşullar bulunmamasına rağmen taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığı, davacının da sözleşmenin belirli süreli olduğuna güvenerek bakiye süre ücretini talep ettiği, işverenin ise belirsiz süreli olduğunu ileri sürerek hakkın kötüye kullanımında bulunduğu gözetilerek direnme kararı onanmış ve dosyanın esasa ve miktara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Proje süresiyle sınırlı iş sözleşmelerinde, işçinin iş bitimi nedeniyle işten çıkarılması halinde bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazanıp kazanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Proje süresiyle sınırlı gibi görünen iş sözleşmelerinde, tarafların karşılıklı olarak iş sözleşmesini fesih hakkının bulunması ve iş sözleşmesinin azami süreli iş sözleşmesi olarak nitelendirilememesi nedeniyle, sözleşmenin belirsiz süreli iş sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, belirsiz süreli iş sözleşmesinde ise işçinin iş bitimi nedeniyle işten çıkarılması halinde bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazanamayacağı gözetilerek uyuşmazlık, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin kararları doğrultusunda giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısmi süreli çalışan işçiye, işverenin satış primi ödememesi nedeniyle eşit davranma ilkesine aykırı davranılıp davranılmadığı ve işçinin ücret, yıllık izin ücreti ile satış primi alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiye, salt bu nedenle ayrımcılık yapılamayacağı ve bölünebilir nitelikteki satış primi ödemesinin davacının çalışma süresiyle orantılı olarak yapılması gerektiği gözetilerek, işverenin bu ödemeyi yapmaması nedeniyle davacının satış primi alacağı talebinin kabulüne, ücret ve yıllık izin ücreti taleplerinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen işçinin, yeni kurumunda yetkili sendikaya üye olduktan sonra, toplu iş sözleşmesi uyarınca yapılacak ücret intibakında önceki kurumdaki kıdeminin dikkate alınıp alınmayacağı ve işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edip etmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde naklen gelen işçilerin ücret intibakının önceki kurumdaki ücret seviyeleri esas alınarak yapılacağının kararlaştırılmış olması, bu intibak uygulamasının tüm naklen gelen işçilere aynı şekilde uygulanması ve işçinin önceki kurumdaki kıdeminin yeni kurumdaki ücret seviyesinin belirlenmesinde objektif bir kriter olarak değerlendirilememesi gözetilerek, işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranmadığı sonucuna varılarak yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mevsimlik bir işçi olan davacının, sezon başlamadan önce aynı sektörde kendi adına şirket kurması nedeniyle iş sözleşmesini eylemli olarak feshedip feshetmediği, işverenin davacıyı yeni sezona davet etmeyerek eylemli fesihte bulunup bulunmadığı ve buna bağlı olarak davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sezon öncesi aynı sektörde kendi şirketini kurması ve ticaret sicil gazetesinde ilan etmesi, şirketin tek kurucu ortağı ve müdürü olarak işletmenin kuruluş ve faaliyetleriyle bizzat ilgilenmesi, iş sözleşmesinin askıda olduğu dönemde dahi işverene karşı sadakat borcunu ihlal ettiğini ve eylemli olarak iş sözleşmesini feshettiğini gösterdiğinden, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, mahkemenin resen araştırma ilkesi gereğince tanık dinleyip dinlemeyeceği ve çalışmanın niteliği, süresi ve sürekliliğinin tespiti hususunda eksik inceleme yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında resen araştırma ilkesinin geçerliliği, davacının yaptığı işin niteliğinin ve çalışma süresinin tam olarak tespit edilmemiş olması, davalı apartmanda kat mülkiyetine geçilmeden önceki çalışma koşullarının yeterince araştırılmamış olması ve eksik inceleme nedeniyle Özel Daire bozma ilamına uyulmaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.