Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kıyas Yoluyla Süre Tayini”
- Uyuşmazlık: 20.07.2016 tarihinden önce asliye ceza mahkemesinde verilen ve görüldüğü savcıya tebliğ edilen beraat kararının, savcı tarafından temyiz edilmesinin süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereği, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamasından önceki tarihte verilmiş kararlara karşı 1412 sayılı CMUK hükümlerinin uygulanacağı, asliye ceza mahkemelerinde Cumhuriyet savcılarının duruşmalara katılmamasının bu mahkemelerin kararlarına karşı temyiz yolunu kapatmayacağı ve savcının temyiz süresinin 1412 sayılı CMUK'nın 310/3. maddesi kıyasen uygulanarak tefhim tarihinden itibaren bir ay olduğu gözetilerek, Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama tazminatı davasında davacı lehine yapılan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazında CMK m. 308'de öngörülen süre şartının aranıp aranmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 466 sayılı Kanun uyarınca açılan tazminat davalarında davacının "sanık" sıfatı bulunmadığı, CMK m.308'deki süresiz itiraz hakkının yalnızca sanık lehine öngörüldüğü ve bu hükmün kıyas yoluyla davacı lehine genişletilemeyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının süre yönünden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında, seçenek yaptırım öngörülen kasten yaralama suçunda, hapis cezası temel ceza olarak seçildikten sonra adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımlara çevrilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereğince, kanunda açıkça yasaklanmayan hususlarda kıyas yoluyla yorum yapılamayacağı ve TCK'nın 58/3. maddesinde tekerrür halinde hapis cezasının temel ceza olarak seçilmesi gerektiği belirtilse de 50/1. maddede yer alan diğer seçenek yaptırımların uygulanmasının açıkça yasaklanmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararındaki ilgili bozma bendinin çıkarılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas masasına kayıt kabul istemine ilişkin açılan davada istinaf başvuru süresinin İcra ve İflas Kanunu mu yoksa Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre mi belirleneceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İflas masasına kayıt kabul davalarında kanun yoluna başvuru süresine ilişkin İcra ve İflas Kanunu’nda açık bir düzenleme bulunmadığı ve bu tür uyuşmazlıklarda genel hükümlerin geçerli olduğu gözetilerek, istinaf başvuru süresinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'ndaki iki haftalık süreye tabi olduğu kabul edilerek, bölge adliye mahkemesinin aksine karar veren usulden ret kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin düzenlediği iddianame ile açılan kamu davasında, diğer eşin hakim sıfatıyla yargılama yapmasının ve karar vermesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza muhakemesinde, CMK'nın 22 ve 23. maddelerinde sayılan hakimin davaya bakamayacağı ve yargılamaya katılamayacağı hallerin dışında, eşlerden birinin iddianame düzenlemesi diğer eşin hakim olarak davaya bakmasına engel teşkil etmediği, tarafsızlık ilkesinin ihlal edildiğine dair somut bir veri de bulunmadığı gözetilerek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin bozma ilamının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında tehdit suçundan verilen kısa süreli hapis cezasının TCK'nın 50/1. maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Suçta ve cezada kanunilik ilkesi uyarınca, tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında seçenek yaptırım öngörmeyen TCK’nın 106/1-1. cümle maddesi kapsamında kalan tehdit suçunda verilen kısa süreli hapis cezasının TCK'nın 50/1. maddesinde düzenlenen adli para cezası veya diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesinde yasal bir engel bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçundan beraatine ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararına karşı yapılan itirazın kabul edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, ceza dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararların temyiz incelemesi sonucu verdiği kararlara karşı CMK 308. maddesinde düzenlenen itiraz yolunun öngörülmediği, bu itiraz yolunun sadece ceza dairelerinin temyiz incelemesi sonucu verdiği kararlar için öngörüldüğü ve kanun hükmünün kıyas yoluyla genişletilemeyeceği gerekçesiyle itiraz reddolunmuştur. - Uyuşmazlık: Ceza Genel Kurulu'nun daha önce reddettiği bir Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazına konu olan aynı Yargıtay daire kararına karşı, farklı gerekçelerle tekrar olağanüstü itiraz yoluna başvurulup başvurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın olağanüstü itiraz yolunun istisnai nitelikte olması, Ceza Genel Kurulu'nun itiraz nedenleriyle bağlı olmaksızın tüm yönlerden inceleme yapması, kesinleşmiş hükümlerin infaz kabiliyetini zayıflatacak uygulamalardan kaçınılması gerektiği ve CMK 308. maddenin kıyas yoluyla genişletilemeyeceği gözetilerek, aynı daire kararına karşı daha önce reddedilen bir itirazdan sonra, gerekçesi ne olursa olsun tekrar olağanüstü itiraz yoluna başvurulamayacağına ve bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ikinci itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hapis cezası adli para cezasına çevrilen sanık hakkında, yasal olarak mümkün olmamasına rağmen hükmolunan adli para cezasının ertelenmesi ve denetim süresi belirlenmesi hususunda, Yargıtay Özel Dairesi ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'da erteleme müessesesinin sadece hapis cezaları için öngörüldüğü, adli para cezaları için erteleme kurumuna yer verilmediği ve hapis cezalarının ertelenmesi halinde öngörülen denetim süresinin kıyas yoluyla adli para cezalarına uygulanmasının mümkün olmadığı, aksi halde kıyas yasağına aykırılık teşkil edeceği gözetilerek; yerel mahkeme hükmündeki “bir ay”lık denetim süresinin “bir yıl” olarak düzeltilmesine ve TCK'nun 51/7. maddesinin uygulanmasına ilişkin “kısmen veya tamamen ceza infaz kurumunda” ibaresinin çıkarılmasına karar verilerek Özel Daire'nin düzelterek onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Taşınmaz paydaşlığından çıkarılma davasında görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ortaklığın giderilmesi davası ile paydaşlıktan çıkarma davası arasında usul ve inceleme yönünden benzerlikler bulunması, paydaşlıktan çıkarma davasının da kapsam olarak ortaklığın giderilmesi davasının bir türü olarak değerlendirilebileceği ve HUMK m.8/II-2'de dava konusu malın değerine bakılmaksızın ortaklığın giderilmesi davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu açıkça belirtilmiş olması gözetilerek, paydaşlıktan çıkarma davalarında da sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen bozma kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yetkisinin bulunup bulunmadığı ve bulunması halinde sanıklar hakkında usulüne uygun açılmış bir kamu davasının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yetkisini düzenleyen bir kanun hükmü bulunmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği fiille aynı fiilden dolayı sanıklar hakkında daha sonra kamu davası açılmasının CMK'nın 172/2 ve 173/6. maddelerine aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.