Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kaçma”
- Uyuşmazlık: Sanığın, hükümlünün kaçmasına imkan sağlama suçunu kasten mi yoksa taksirle mi işlediği ve taksirle işlediği kabul edilirse bilinçli taksir hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hükümlüyü babasının evine bırakarak gözetim yükümlülüğünü ihlal etmesiyle kaçmaya imkan sağladığı, ancak hükümlünün kaçacağını istediğine dair kesin delil bulunmadığı ve neticenin meydana gelmesini istememesine rağmen öngörebilecek durumda olduğu gözetilerek eylemin TCK'nın 22/3 ve 294/8. maddeleri uyarınca bilinçli taksirle kaçmaya imkan sağlama suçunu oluşturduğu kabul edilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kaçmaya imkan sağlama suçu mu yoksa görevi yaptırmamak için direnme suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tek bir fiili ile birden fazla suçun oluşması nedeniyle, TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükümleri gereğince en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulması gerekirken, fiilin bölünerek farklı suçlardan hem beraat hem de mahkûmiyet kararı verilmesi suretiyle hükmün karıştırıldığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı kaçmaya imkan sağlama ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarının sabit olup olmadığı ve yerel mahkeme kararının yeterli gerekçeye dayanıp dayanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, sanıkların savunmalarına yer verilmiş olmasına rağmen, katılanların beyanlarına yer verilmemesi ve suç oluşturduğu kabul edilen eylemlerin tereddüte yer vermeyecek açıklıkta belirtilmemesi nedeniyle, Anayasa’nın 141. ve CMK’nın 34, 230 ve 232. maddelerinde öngörülen usul ve yasaya uygun gerekçe şartlarına uyulmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı kaçmaya imkan sağlama suçunun sübutu bakımından eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve sanık ...’ın Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturuma getirilmemesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’ın başka bir suçtan hükümlü olması nedeniyle ceza infaz kurumunda bulunması, sorgusunda duruşmadan bağışık tutulmak istemediğini beyan etmemesine rağmen, esas hakkındaki mütalaanın verildiği ve hükmün açıklandığı son oturuma getirilmeyerek gıyabında mahkûmiyetine karar verilmesinin savunma hakkını kısıtladığı gerekçesiyle yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı hırsızlık suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve babasının içinde kömür bulunan araçla polis kontrolünden kaçmaları dışında hırsızlığa dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, kömürlerin çalıntı olduğunun ispatlanamadığı ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde, sanık üzerinde yapılan aramanın hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İstihbarat bilgisi üzerine yapılan takip sonucu kaçmaya çalışan sanığın yakalanması ve suç delillerinin kaybolmasını önlemek amacıyla yapılan üst aramasının, suçüstü hali ve önleyici kolluk yetkisi kapsamında hukuka uygun olduğu, CMK'nın 90/4. maddesi, PVSK'nın 13/1-A ve Ek 6. maddeleri ile Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği'nin 8. maddesinin (f) bendi uyarınca arama kararı veya yazılı arama emri aranmaksızın yapılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın üst aramasında ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı yöntemle elde edilip edilmediği ve hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin devriye görevi sırasında sanığın şüpheli hareketleri üzerine makul sebeple durdurup, kaçmaya başlaması üzerine yakalamasının ve suç delillerinin kaybolmasını engellemek için üst araması yapmasının hukuka uygun olduğu, ayrıca bu durumun suçüstü hali olarak değerlendirilmesi gerektiği ve CMK 90/4, PVSK 13/1-A ve Ek-6. maddeleri ile Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 8/f maddesi uyarınca arama kararı veya yazılı emri aranmaksızın yapılan aramada elde edilen uyuşturucu maddelerin hükme esas alınabileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin istihbarat bilgisi doğrultusunda sanığı takibe aldıkları, şüpheli davranışlar sergilemesi ve görevlileri fark edince kaçmaya çalışması üzerine yakaladıkları, sanığın elindeki poşetin PVSK 4/A maddesi kapsamında yoklama maksadıyla kontrol edilmesi neticesinde uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği, bu işlemin önleyici kolluk yetkisi kapsamında ve hukuka uygun olduğu, ayrıca olayda suçüstü halinin de oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıkların mahkûmiyetine sebep olan araç aramasının, önleme araması kararıyla yapılmış olmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında iletişimin tespiti ve fiziki takip kararları bulunması, olay günü şüpheli araçların takibi sırasında yaşananlar ve kaçma girişimleri, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği aracın sürücüsünün kimliğinin önceden tespit edilmiş olması gibi olgular birlikte değerlendirildiğinde, kolluk görevlilerinin polisin tecrübesine ve içinde bulunduğu durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebe dayanarak aracı durdurduğu ve Diyarbakır 2. Sulh Ceza Mahkemesinin önleme arama kararına istinaden yapılan aramanın hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhbar üzerine araçta yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçirilmesi üzerine, adli arama kararı olmadan elkonulan maddenin hukuka uygun delil olup olmadığı ve sanıkların suçüstü sayılıp sayılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İhbar üzerine araçta bulunan sanıkların kaçmaya çalışması üzerine kolluk görevlilerinin makul şüpheye dayanarak durdurma yetkisini kullandıkları, aracın dışarıdan görünen kısımlarında ve sanık üzerinde yapılan yoklamada uyuşturucu madde ele geçirilmesinin suçüstü hali oluşturduğu, bu nedenle adli arama kararı aranmaksızın el konulan maddenin hukuka uygun delil olduğu ve sanıkların suçüstü halinde yakalandıkları gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı ve bu bağlamda eksik araştırma sonucu hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, istihbari bilgi üzerine uyuşturucu satışı yapılan yerde yaptıkları gözlem sırasında, sanığın tanık ile para karşılığında uyuşturucu madde alışverişi yaptığını görmeleri üzerine, sanık ve tanığı suçüstü halinde yakalayarak, kaçmalarını veya kendilerine yahut başkalarına zarar vermelerini engellemek ve suç delillerinin karartılmasını önlemek amacıyla yaptıkları üst aramasının hukuka uygun olduğu, bu nedenle eksik araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına, Özel Daire bozma kararının ise kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, alınan istihbarat bilgisi doğrultusunda yaptıkları araştırma sırasında suçüstü haliyle karşılaşmaları ve sanıkların kaçmaya başlamaları üzerine, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 4/A maddesi ve Ek 6. maddesi ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 90/4. maddesi kapsamında sanıkların üzerlerini kontrol etmelerinin önleyici kolluk yetkisi dahilinde hukuka uygun olduğu, bu nedenle ele geçirilen uyuşturucu maddelerinin hukuka aykırı delil olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkemenin mahkumiyet hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.