Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kabule Göre Bozma”
- Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin mağdur sayısınca ayrı ayrı nitelikli dolandırıcılık suçunu mu yoksa zincirleme suç mu oluşturduğu, resmi belgede sahtecilik suçunun tek mi yoksa iki ayrı suç mu olduğu ve Özel Dairenin “kabule göre” bozma nedenine direnmenin mümkün olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağdurlarla aynı anda mı yoksa ayrı ayrı mı görüşerek dolandırıcılık eylemini gerçekleştirdiğinin tespiti için eksik araştırma yapıldığı, TCK'nın 158/1-f. maddesindeki ceza alt sınırı ve adli para cezası miktarına ilişkin hükme aykırı ceza verildiği, Anayasa Mahkemesi’nin TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle hükmün bu hususta yeniden değerlendirilmesi gerektiği ve resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin yerel mahkemenin kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm sanık yararına bozulmuş, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin yeni hüküm ise Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Neticesi sebebiyle ağırlaşmış çocukların cinsel istismarı suçunda teşebbüs hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ve yerel mahkemenin direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kabule göre yapılan bozmanın esasa ilişkin bozmadan farklı olup uyarı niteliğinde olduğu, eksik soruşturmaya ilişkin bozmaya uyulduktan sonra toplanan deliller sonucu verilen yeni kararda kabule göre bozma sebebinin ortadan kalkmasının mümkün olduğu ve yerel mahkemenin son kararının bu nedenle yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 14. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın azmettirdiği kasten öldürme suçunda nitelikli halin azmettirene sirayet edip etmeyeceği hususunda Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma kararındaki azmettirmeye ilişkin bozma nedeninin "kabule göre bozma" niteliğinde olması ve bu sebeple Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının olağanüstü itiraz yoluna başvurmasında hukuki yarar bulunmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının esası incelenmeksizin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı karşılıksız yararlanma suçunun sabit olup olmadığının tespiti bakımından eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamındaki asıl bozma nedenine uymasına rağmen, kabule göre yapılan bozma nedenine karşı direnme kararı vermiş olsa da, önceki kararında bulunmayan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız elatma davasında, yerel mahkemenin Yargıtay’ın bozma kararındaki “kabule göre” başlığı altında belirtilen hususlara direnmesinin hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay bozma ilamındaki “kabule göre” veya “kaldı ki” gibi ifadelerle başlayan hususların usul hukuku anlamında bozma niteliği taşımadığı ve yerel mahkemenin bu hususlara karşı direnme kararı veremeyeceği gözetilerek, direnme kararına konu hükmün temyizen incelenmesi görevinin Hukuk Genel Kurulu’na değil Özel Daireye ait olduğuna ve dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ayrı yaşayan eşlerden kadının, geliri kocasıyla aynı olsa dahi tedbir nafakasına hak kazanıp kazanmadığı ve çocuğa hükmedilen nafaka miktarının fahiş olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Ayrı yaşamakta haklı olan eşin, diğer eşten tedbir nafakası isteyebileceği, eşin gelir sahibi olması bu hakkı ortadan kaldırmayacağı, nafaka miktarının ise eşlerin gelirine göre hakkaniyete uygun olarak belirleneceği ve çocuğa hükmedilen nafaka miktarının fahiş olduğu gerekçeleriyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükmün, sanıklar üzerinde yapılan arama işlemlerinin hukuka uygunluğu, kabule göre yapılan bozma nedeninde uyuşturucu madde ticareti suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kapsamı hususlarında oluşan uyuşmazlık nedeniyle Ceza Genel Kurulu'na taşınması.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'nin cüzdanında yapılan aramanın hukuka aykırı, sanık ...'ın üst aramasının ise suçüstü hali ve kolluk görevlisinin önleyici tedbir alma yetkisi kapsamında hukuka uygun olduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kabule göre bozmaya itirazının bu kapsamda değerlendirilemeyeceği ve sanıkların hukuki durumlarının hukuka uygun elde edilen delillerle birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay 20. Ceza Dairesinin bozma ilamı kaldırılmış ve dosya Daireye tevdi edilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemece kasten öldürme suçuna teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından kasten yaralama suçu olarak nitelendirilerek bozulması üzerine, Dairenin teşebbüs indirimine ilişkin eleştirisine karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın itirazının kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın itirazının olağanüstü bir kanun yolu olması ve Özel Dairelerce "kabule göre" yapılan bozmalara karşı itiraz yetkisinin bulunmaması gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun usule ilişkin bozma kararından sonra yerel mahkemece verilen davanın reddine ilişkin kararın hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararı verildikten sonra, Hukuk Genel Kurulu’nun bozma kararında belirtilen hususlar dışında davanın reddine karar verilemeyeceği, direnme kararının usuli kazanılmış hak doğurduğu ve yerel mahkemenin bu karardan dönemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.