Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Kanunu 36/A Maddesi”
- Uyuşmazlık: Hazine tarafından açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, dava konusu taşınmazın mera vasfında olup olmadığı ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilip yükletilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mera niteliğinde olduğunun tespiti ve meraların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına, ancak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi gereğince Hazine tarafından açılan davalarda davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden hükmün bu yönde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin kadastro öncesi tapu kaydına dayanarak açtığı tapu iptali ve tescil davasında, yargılama giderlerinin davalıya yükletilip yükletilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6099 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen 36/A maddesi uyarınca, kadastro işlemleriyle oluşan tespit ve kayıtların iptali için devlet tarafından açılan davalarda davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davalıdan yargılama giderlerini almamasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespit ve kaydının iptali için Hazine tarafından açılan davada, davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilip hükmedilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi uyarınca, kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için devlet tarafından açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceği gözetilerek, davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmeyen bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydına dayalı olarak Hazine adına tescil istenen taşınmazlar hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulü üzerine yargılama giderlerinin davacı Hazine'den alınıp alınmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi uyarınca, kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından açılan davalarda davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilemeyeceği gözetilerek, Hazine'nin yargılama giderlerinden muaf tutulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil harici bırakılması istemine ilişkin davada, kadastro tespitinden sonraki hak düşürücü süre ve kazanılmış hak ile kamu yararı arasındaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı hususunun bilirkişi raporları ile sabit olması, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesindeki hak düşürücü sürenin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmesi ve kıyılardan yararlanmada kamu yararının öncelikli olması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların köyün ortak kullanım alanı olduğu iddiasıyla açılan tapu kaydının iptali ve tescil davasında, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi uyarınca kadastro davalarında davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmeyeceği gözetilerek, mahkeme kararında yer alan yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı bulunmuş, bu husus düzeltilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı vekili, kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın kadimden beri mahalleli tarafından kullanılan yol olduğunu iddia ederek tapu kaydının iptali ve yol olarak terkinini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, mahkemece lehine vekalet ücretine hükmedilmemesini istinaf etmesi üzerine, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi uyarınca davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin açtığı tapu iptali ve tescil davasında, kadastro tespitine karşı açılan davalarda on yıllık hak düşürücü sürenin Hazine için de uygulanıp uygulanmayacağı ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının derdest davaya uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesine eklenen ve Hazine aleyhine hak düşürücü süre öngören hükmün iptaline ilişkin kararının, kesin hüküm olmayan davalara da uygulanması gerektiği ve Yargıtay’ın bozma kararına uyulması ile oluşan usulü kazanılmış hakkın Anayasa Mahkemesi iptal kararları karşısında hukuken bir değer taşımayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşen orman kadastrosu ile tapu kaydı arasında uyuşmazlık bulunan taşınmazların mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 6831 sayılı Orman Kanunu'na göre kesinleşen orman kadastrosu sınırları içerisinde kalan ve 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde itiraz edilmeyen taşınmazların orman vasfı taşıdığı ve Hazine adına tescil edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptal ve tesciline ilişkin kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Genel bütçe kapsamındaki kamu idaresine ait taşınmazın Hazine adına tescil edilmemesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulü ve yargılama giderlerinin davalı idareden alınması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5018 sayılı Kanun'un 45. maddesi uyarınca genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin taşınmazlarının Hazine adına tescil edilmesi gerektiği, ancak taşınmazın kamu idaresi adına tescilli olması nedeniyle tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili gerektiği, ayrıca 6099 sayılı Kanun'un 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklediği 36/A maddesi gereğince kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için açılan davalarda davalı idare aleyhine yargılama giderine hükmedilemeyeceği gözetilerek, mahkemenin tapu iptali ve tesciline, davalı idareden yargılama gideri alınmamasına karar vermesi onanmıştır. - Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddia edilen dere yatağı üzerine inşa edilmiş taşınmazla ilgili tapu iptal ve tescil davasında, yıkım masraflarının davalıdan alınıp alınamayacağı ve davacı lehine vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi sebebe dayalı olmayan kal'e ilişkin taleplerde Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesinin uygulanamayacağı, bu nedenle yıkım masraflarının davalıdan tahsil edilmesi ve davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu belediye adına tescil edilen taşınmazın, kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı iddiasıyla Hazine tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasında, yargılama giderlerinin davalı belediyeye yükletilip yükletilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararından sonra yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun'un 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklediği 36/A maddesi uyarınca, kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet tarafından açılan davalarda davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.