Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadim Hak”
- Uyuşmazlık: Sanığın 30.06.2006 tarihinde gerçekleşen yol kesme, propaganda yapma ve para alma eylemine katılıp katılmadığı ve bu eylemin devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli yağma suçlarını mı yoksa silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu oluşturduğu hususunda yerel mahkeme ile özel daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleme katıldığına dair kesin ve yeterli delil bulunmadığı, tanık beyanlarının çelişkili ve duyuma dayalı olduğu, mağdur ve müştekilerin teşhislerinin güvenilir olmadığı ve bazı tanıkların olay tarihinde tutuklu bulunduğu gözetilerek, sanığın devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetine ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve bu nedenle manevi tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin bağımsız konut sağlamaması ve kadını ailesinin yanına bırakması gibi kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı değerlendirilerek, manevi tazminat talebinin reddine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin kadına yönelik hakaret ve aşağılama içeren sözlerinin boşanmaya etki eden kusur olup olmadığı ve manevi tazminat gerekip gerekmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tanık beyanları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde erkeğin, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden hakaret ve aşağılamalarının boşanmada kusur olarak nitelendirildiği ve manevi tazminat ödenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin kusurlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve kadının manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin bozma için yeterli olmadığı değerlendirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında isnat edilen nitelikli cinsel saldırı suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın minibüste çıplak ve baygın halde bulunan maktule karşı cinsel saldırı amacıyla hareket ettiği, maktulün tırnaklarında sanığın DNA’sının bulunması, sanığın telefonunda cinsel içerikli mesaj ve pornografik materyallerin tespit edilmesi, tanık beyanları ile olay yerinde bulunan deliller birlikte değerlendirilerek sanığın eyleminin nitelikli cinsel saldırı suçunu oluşturduğu kanaatine varılarak yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi tazminatın miktarının az olup olmadığı ve erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği, teşkil ediyorsa manevi tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, erkeğin ağır kusurlu olması, kadının evlilik birliği süresince ekonomik olarak zorluklar yaşaması ve erkeğin eşinin hastalığı ile ilgilenmeyerek onu başkalarının yardımına muhtaç bırakması gibi hususlar gözetilerek, hem maddi tazminat miktarının az olduğu hem de manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bozma kararına uyan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka uygun olup olmadığı, kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, maddi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilemeyeceği ve miktarlarının uygunluğu ile bozma sonrası vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda hukuka aykırılık bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalan hususların kesinleştiği, bozmaya uymakla karşı taraf lehine kazanılmış hak oluşan hususların yeniden incelenemeyeceği ve bozma kararı sonrası alt mahkeme sıfatıyla yapılan yargılamada ayrıca vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilerek, temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle kadının kişilik haklarının saldırıya uğrayıp uğramadığı ve bu sebeple manevi tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Düğün masrafları konusunda çıkan tartışmalar nedeniyle erkeğin düğün yapmaktan vazgeçmesinin ve boşanma davası açmasının, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı, manevi tazminat için aranan kişilik hakkına saldırı koşulunun gerçekleşmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, başka bir kadınla ilişkisi olan ve bu sebeple boşanmaya sebebiyet veren erkeğin tam kusurlu bulunması nedeniyle kadının manevi tazminat talebinin reddedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Başka bir kadınla ilişki yaşayan erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu ve bu kusurlu davranışın kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği, dolayısıyla kadının manevi tazminat talebinin Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesinin ikinci fıkrası koşulları gözetilerek değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle manevi tazminat yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, içeriği ispatlanamayan ve kim tarafından gönderildiği belli olmayan uygunsuz bir mektuba değer vererek eşini babasının evine göndermesi ve mektup içeriğinden herkese bahsetmesinin, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve manevi tazminat koşullarını oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak manevi tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, davalı erkeğin kusurlu davranışlarının davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, davacı kadının işsiz ve gelirsiz olduğunu bildiği halde kredi kartlarını iptal ettirmesi, giderlerini karşılamaması ve kayınvalidesine hakaret etmesinin davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir tedbir nafakası davasındaki kusur belirlemesinin, sonradan açılan boşanma davasında kesin delil teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş tedbir nafakası davasında erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığının tespit edilmiş olması ve bu durumun kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıması gözetilerek, yerel mahkemenin manevi tazminat talebini reddeden direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.