Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kambiyo Şikâyeti”
- Uyuşmazlık: Yabancı dilde düzenlenmiş bir çekle başlatılan icra takibine karşı yapılan kambiyo şikâyetinde, çekin kambiyo senedi vasfı taşıyıp taşımadığının tespiti için hukukçu bilirkişiden rapor alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin yabancı hukuku resen araştırması gerektiği ve hukuki nitelendirmenin hâkimin görevi olduğu gözetilerek, yabancı dilde düzenlenen çekin kambiyo senedi vasfının belirlenmesi için teknik bilgi gerektiğinden bilirkişiye başvurulabileceği, ancak bilirkişi raporunun hukuki nitelendirme içermemesi ve MÖHUK'a aykırı olmaması gerektiği belirtilerek Özel Daire bozma ilamındaki "takip alacaklısının takip hakkının bulunup bulunmadığı, söz konusu belge çek niteliğinde ise borçlunun sorumluluğunun bulunup bulunmadığı" ifadesinin çıkarılması suretiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlunun yaptığı başvurunun borca itiraz mı yoksa kambiyo şikâyeti mi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun, takip dayanağı senedin, asıl alacak sözleşmesinin teminatı olduğunu ileri sürmesi ve bu iddiasının senet metninden değil, ayrı bir sözleşmeden kaynaklanması, iddianın İİK m. 168/5 ve m. 169 kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğu, dolayısıyla duruşma açılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlu şirketin çift imza ile temsil edildiği halde, takibe konu çekte tek imza bulunması nedeniyle yapılan takibin iptali talebinin, borca itiraz mı yoksa kambiyo senedine ilişkin şikayet mi olduğu ve buna bağlı olarak tabi olduğu sürenin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Temlik alacaklısı varlık yönetim şirketinin harç istisnasından yararlanamayacağı, temyiz harcı yatırmadığı ve bu hususta HUMK m. 434 uyarınca işlem yapılmadığı gözetilerek dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Takip konusu senet üzerinde "teminat" ibaresinin bulunmasının, senedin kambiyo senedi niteliğini ortadan kaldırıp kaldırmadığı ve icra takibinin iptal edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Takip dayanağı senette "teminat" kaydı bulunsa da neyin teminatı olduğunun belirtilmemesi senedin kambiyo vasfını etkilemediği, senedin TTK'nın 776. maddesindeki kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadini içerdiği ve kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılmasında usulsüzlük bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe konu çekte alacaklının yetkili hamil olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çeki, son cirantadan beyaz ciro ile devralan ve muhatap banka dışındaki bir bankanın, Bankalararası Takas Odaları Merkezi Yönetmeliği'nin 14/B maddesi uyarınca çeki elektronik ortamda muhatap bankaya ibraz etmesinin, yetkili hamil sıfatını kazandırdığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alacaklı vekilinin cevap dilekçesinde geçen “bono, kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir” şeklindeki beyanın, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe dayanak senedin teminat senedi olduğunu kabule yeterli olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre borçlunun teminat iddiası ile ilgili belirttiği belgelerin mahkemece incelenmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Alacaklı vekilinin "bono kredi borcunun geri ödenmesinde kullanılmak için verilmiştir" şeklindeki beyanının takip konusu senedin kredi sözleşmesinin teminatı olarak verildiği anlamına gelmeyip, senedin borçlular tarafından bankadan alınan kredi borcuna karşılık ifa amacıyla verildiğini göstermesi ve bu nedenle alacaklı vekilinin bu beyanının tek başına teminat iddiasını ispata yeterli olmaması, ayrıca takip dayanağı bononun üzerinde teminata ilişkin bir kayıt bulunmadığından borçlunun başvurusunun İİK'nın 169/a maddesi kapsamında borca itiraz olması ve dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğunun yazılı belge ile kanıtlanması gerektiğinin gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe dayanak çekin ciro silsilesinde yer alan cirantanın, çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve ibraz süresinden sonra ibraz edildiği iddialarını ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çekteki tahrifat ve ibraz süresi gibi unsurlar, çekin kambiyo vasfını etkileyen ve mutlak def'i niteliğinde hususlar olduğundan, ciranta konumundaki borçlunun da bu iddiaları ileri sürebileceği ve mahkemenin de bu iddiaları bilirkişi incelemesi yaparak değerlendirmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlunun, çek borcunu kendisinden sonraki cirantaya ödediğini iddia etmesi üzerine alacaklının yetkili hamil olmadığı gerekçesiyle takibin iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun ödeme iddiasının takip alacaklısı bankaya değil, kendisinden sonraki cirantaya yönelik olması ve borçlunun banka ile arasında bir borç ilişkisi olduğunu kabul etmemesi nedeniyle, İİK m.170/a-son hükmünün uygulanamayacağı ve takibin iptal edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak alacaklının işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe konu senedin, düzenlenme tarihi ile senet metnindeki vade tarihinin aynı, senedin üst kısmındaki ödeme tarihinin ise farklı olması nedeniyle çift vade içerip içermediği ve bu durumun senedin kambiyo vasfını ortadan kaldırıp kaldırmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Senet metnindeki vade tarihi ile düzenlenme tarihinin aynı olmasının ve senedin üst kısmında farklı bir ödeme tarihinin bulunmasının çift vade olarak nitelendirilemeyeceği, aksinin aşırı şekilcilik olup hak kaybına neden olacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu bonolarda cirantaya karşı takip yapılabilmesi için keşideciye protesto çekilmesinin zorunlu olup olmadığı ve icra mahkemesinin bu hususu re'sen inceleme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK'nın 690/1, 626/2 ve 642/2. maddeleri uyarınca, cirantaya karşı takip yapılabilmesi için keşideciye protesto çekilmesinin zorunlu olduğu, İİK m. 170/a-2 uyarınca da icra mahkemesinin bu hususu re'sen incelemekle yükümlü olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tüketici işlemine dayalı bono senedinin ciro edilmesi halinde, borçlunun senedin nama yazılı olması gerektiği savunmasını ciro alan hamile karşı ileri sürüp süremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kambiyo senetlerinde hamil, keşideci veya önceki hamillerle borçlu arasındaki ilişkilere dayalı defileri, kötüniyetli olmadığı sürece, ciro yoluyla senedi devralan hamile karşı ileri süremeyeceği ve tüketiciye ilişkin emredici hükümlere rağmen emre yazılı düzenlenen bonoda borçlunun bu durumu hamile karşı ileri sürmesinin, dürüstlük kuralına aykırı çelişkili davranış niteliğinde olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe dayanak senetler bakımından alacaklının takip hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık konusu değerin, icra mahkemesi kararlarının temyiz edilebilirlik sınırının altında kalması nedeniyle, borçlu vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.