Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kamu İktisadi Kuruluşu”
- Uyuşmazlık: Demiryolu kazası sonucu ölümle sonuçlanan olayda, kazanın meydana geldiği yerin hemzemin geçit sayılıp sayılmayacağı ve davanın adli mi yoksa idari yargıda mı görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: TCDD'nin ticari faaliyet gösteren bir kamu iktisadi kuruluşu olduğu, kazanın yayaların geçişi için fiilen kullanılan ve tel örgüleri açılarak oluşturulan hemzemin geçitte meydana geldiği, dolayısıyla olayın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında kaldığı ve davanın adli yargıda görülmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak esas incelemesi yapılmayan diğer temyiz itirazlarının değerlendirilmesi için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nin 3533 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve davaya genel mahkeme mi yoksa hakem sıfatıyla mı bakılması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nin iktisadi devlet teşekkülü niteliğinde özel hukuk hükümlerine tabi bir tüzel kişi olması ve 3533 sayılı Kanun'un kamu hukuku tüzel kişileri arasında çıkan uyuşmazlıklar için öngörülmüş olması gözetilerek, davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken hakem sıfatıyla bakılarak verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Türk Telekom ile TEDAŞ arasında haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasının görev yönünden adli yargıda mı yoksa 3533 sayılı Kanun uyarınca tahkimde mi çözümlenmesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Telekom'un özelleştirme sürecinde olması ve TEDAŞ'ın da ana statüsü gereğince ticari işletme gibi faaliyet gösteren bir iktisadi devlet teşekkülü olması sebebiyle aralarındaki uyuşmazlığın adli yargıda çözümlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin sermayesinin yarısından fazlası kamu kurumlarına ait olduğu dönemde çalışan davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin %52,2 hissesine Türk Standartları Enstitüsü'nün, kalan hisseye ise özel bir şirketin sahip olduğu, 29.04.2010 tarihinde Türk Standartları Enstitüsü'nün %3,2 hissesini Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne devretmesiyle kamu hissesinin %50'nin altına düştüğü, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin 6772 sayılı Kanun kapsamında "kamu kurumu" olarak değerlendirilmediği gerekçesiyle davacının ilave tediye alacağının 29.04.2010 tarihine kadar olan dönem için hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşebbüsünün 3533 sayılı Kanun kapsamında bulunup bulunmadığına ve buna bağlı olarak uyuşmazlığın hakem yoluyla mı yoksa genel mahkemede mi çözümleneceğine ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) ticari işletme işleten tacirler olarak özel hukuk hükümlerine tabi oldukları ve 3533 sayılı Kanun'un uygulanma alanı dışında kaldıkları, ayrıca mecburi tahkimin istisnai bir yol olması ve kanun kapsamının yorum yoluyla genişletilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin görevliliği yönündeki direnme kararı onanmış, ancak esas incelemesi için dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından, asıl işveren olan davalı kamu iktisadi teşebbüsünün sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin kapsamında çalıştığı hizmet alım sözleşmesinin personel çalıştırılmasına dayalı olup olmadığının ve 4734 sayılı Kanun'un 62. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği yapılıp yapılmadığının tespiti yapılmadan, toplu iş sözleşmesi sürecinde kamu işveren sendikasının yetkilendirilmediği hususu da dikkate alınmadan, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklı işçilik alacaklarından davalı asıl işverenin sorumlu olup olmadığı hususunda karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye ait banka hesabından sahte kimlik ve belgelerle para çekmesi eyleminin TCK 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu mu yoksa hem bu maddeyi hem de aynı kanunun 158/1-f maddesinde düzenlenen banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun işlenmesinde hem banka hizmet, kayıt ve belgelerinden hem de nüfus cüzdanı gibi kamu kurumuna ait maddi varlıklardan yararlanılması nedeniyle hem banka hem de kamu kurumunun araç olarak kullanıldığı değerlendirilerek, yerel mahkeme hükmünün TCK'nın 158/1-d ve f bentleri uyarınca hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının 3533 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığına ve buna bağlı olarak davanın hakem yoluyla mı yoksa genel mahkemelerde mi çözümlenmesi gerektiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı TEDAŞ'ın 233 sayılı KHK kapsamında bir İktisadi Devlet Teşekkülü ve TTK 18/1'e göre tacir olduğu, 3533 sayılı Kanun'un ise kamu tüzel kişileri arasında çıkan uyuşmazlıklar için öngörüldüğü, bu nedenle davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.