Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kamu Görevine Nakil”
- Uyuşmazlık: Sağlık ocağında ambulans şoförü olarak görev yapan sanığın, hasta nakli sırasında meydana gelen trafik kazası nedeniyle yargılanması için 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma izni alınması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle yaralamaya neden olma suçunun, kamu görevlisi sıfatının suç tipinde kurucu unsur olarak yer almadığı veya ağırlaştırıcı neden teşkil etmediği, sanığın görevi sebebiyle değil dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanması nedeniyle suç işlediği gözetilerek 4483 sayılı Kanun'un uygulanmayacağına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu mu, yoksa görevi kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, görevde yükselme duyuru listesini gerçeğe aykırı düzenleyerek bazı kadroları gizlemesinin ve eksik listeyi ilan etmesinin yanı sıra, usulüne uygun ve eksiksiz ilan etmiş gibi sahte bir listeyi de üst makamlara göndermesinin, görevi kötüye kullanma suçuna göre asli norm niteliğindeki kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın cezaevinde bir askere gönderdiği mesajların görevi yaptırmamak için direnme suçunu mu yoksa tehdit suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mesajlarının, askerin cezaevine yasaklı eşya sokulmasını engelleme göreviyle ilgili olmadığı, tehdit içerikli mesajların askerin şahsına yönelik olduğu ve bu eylemin TCK'nın 106/1'deki tehdit suçunu oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirilen Türk Telekom'da çalışırken kamu görevine nakledilen davacının, 5473 sayılı Kanuna dayalı ek ödeme farklarını talep edebileceği ve bu davanın hangi yargı merciinde görüleceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin imtiyaz sözleşmesi ile kamu hizmeti yürütmekle yükümlü olması ve 406 sayılı Yasa ile kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personele ilişkin bazı kamusal görevler yüklenmesi sebebiyle, davacının ek ödeme farklarına dair uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirilen Türk Telekom'da çalışan ve kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personelin ücret tespiti davasının adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı görüleceği.
Gerekçe ve Sonuç: Özelleştirme sonrası Türk Telekom'un bazı kamusal görevleri yerine getirmeye devam etmesi, personelin nakli işlemlerinin idari işlem niteliğinde olması ve bu işlemlerin kamu personeli statülerini etkilemesi gözetilerek, uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sonrası Türk Telekom'da çalışmaya devam eden ve kamu görevinden aylıksız izinli sayılan davacının, 5473 sayılı Kanuna dayalı ek ödeme farklarını talep edebileceği yargı yolunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin imtiyaz sözleşmesi ile kamu hizmeti yürütmekle görevli olması ve 406 sayılı Kanun ile kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personeli ile ilgili bazı kamusal görevler yüklenmiş olması sebebiyle, davacının ek ödeme farklarına ilişkin uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Meslekten ihraç edilmiş eski cumhuriyet savcılarının basın açıklamalarının görevi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve yargılama yetkisinin Yargıtay'da mı yoksa yerel mahkemede mi olduğu hususunda çıkan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların basın açıklamalarını yaptıkları tarihte bu konuda bir görevlerinin bulunmaması ve açıklamaların görevleri sırasında yapılmamış olması, ayrıca isnat edilen suçun özgü suç niteliği taşımaması ve TCK'nın 301. maddesinde düzenlenen suçun herhangi bir kamu göreviyle bağlantılı olarak işlenmesinin gerekmemesi gözetilerek, yargılama yetkisinin yerel mahkemede olduğuna ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirilen Türk Telekom'da çalışan ve kamu görevinden aylıksız izinli sayılan davacının, 5473 sayılı Kanuna göre öngörülen ek ödemelerden yararlanıp yararlanamayacağı ve bu alacağın hangi yargı yolunda talep edileceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin imtiyaz sözleşmesiyle bir kamu hizmeti yürütmesi ve 406 sayılı Yasa hükümleri gereği kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personele ilişkin bazı kamusal görevler yüklenmiş olması nedeniyle, davacının ek ödeme alacağı ile ilgili uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sürecinde Türk Telekom'da görev yapan ve kamu görevinden aylıksız izinli sayılan davacının, 5473 sayılı Kanun'a dayalı ek ödeme farklarını talep edebileceği ve bu uyuşmazlıkta hangi yargı yolunun görevli olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin imtiyaz sözleşmesi ile kamu hizmeti yürütmesi ve 406 sayılı Kanun ile kamu kurumlarına personel nakli görevi bulunması sebebiyle, personel ücretlendirme ve nakil işlemlerinin idari işlem niteliğinde olduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sürecinde Türk Telekom'da görev yapan ve kamu görevinden aylıksız izinli sayılan davacının, 5473 sayılı Kanun'a dayalı olarak denge tazminatından kaynaklanan fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin imtiyaz sözleşmesi ile bir kamu hizmeti yürütmekle görevli ve yetkili kılınması, bazı kamusal ayrıcalık ve yükümlülüklere tabi olması, 406 sayılı Kanun hükümleri ile kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personeli ile ilgili bazı kamusal görevler yüklenmesi sebebiyle, davalı şirketin bu görevleri kapsamında tesis ettiği işlemlerin idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargının görevinde olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirilen Türk Telekom'da çalışırken kamuya nakledilen davacının, 5473 sayılı Kanun'a dayalı denge tazminatı fark alacağı davasında adli yargının görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Telekom'un özelleştirildikten sonra kamu kurumu niteliğini kaybetmiş olsa da, nakil işlemlerinin idari işlem niteliğinde olması ve davalı şirketin bazı kamusal görevler ifa etmesi nedeniyle, uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sonrası Türk Telekom'da çalışmaya devam eden ve kamu görevinden aylıksız izinli sayılan davacının, 5473 sayılı Kanun'a dayalı ek ödeme alacağı talebinde adli yargının görevli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, imtiyaz sözleşmesiyle bir kamu hizmetini yürütmekle görevli ve yetkili kılınması, bazı kamusal ayrıcalıklara ve yükümlülüklere tabi olması, 406 sayılı Kanun hükümleri ile kamu kurumlarına nakil hakkı bulunan personeli ile ilgili bazı kamusal görevler yüklenmiş olması ve davacının talep ettiği ek ödemenin bu kamusal görevlerle ilgili olması nedeniyle, uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.