Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kamu Görevinin veya Hizmet İlişkisinin Sağladığı Nüfuz”
- Uyuşmazlık: Sanığın mağdureye karşı kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle cinsel saldırı suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin beyanlarının tutarlı ve istikrarlı olması, olaydan hemen sonra şikayetçi olması, sanığa iftira atması için bir neden olmaması, tanık beyanları ve sanığın mağdureye karşı cinsel içerikli söz ve davranışlarda bulunarak vücut dokunulmazlığını ihlal etmesi gözetilerek, sanığın kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle cinsel saldırı suçundan mahkumiyetine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesinin mahkûmiyet hükmünü kaldırarak sanığın beraatine karar veren bölge adliye mahkemesi hükmünün, cinsel taciz suçunda kamu görevinin sağladığı kolaylığın nitelikli hal olarak uygulanması nedeniyle CMK 286/2-d maddesi kapsamında kesin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Cinsel taciz suçunda kamu görevinin sağladığı kolaylıktan faydalanmanın suçun temel şeklini düzenleyen kanun hükmünde yazılı ceza üst sınırını artırdığı, bu nedenle CMK m. 286/2-d’deki iki yıllık hapis cezası sınırının belirlenmesinde suçun nitelikli hallerinin de dikkate alınması gerektiği, aksi yorumun hak arama özgürlüğünü kısıtlayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Özel Daire'nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: Kamu görevinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle cinsel taciz suçunda mağdurenin şikayetinden vazgeçmesiyle davanın düşürülüp düşürülmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Cinsel taciz suçunun nitelikli hallerinin, şikayete bağlı olmadığı ve mağdurenin şikayetinden vazgeçmesinin davayı düşürmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin düşme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık doktor hakkında cinsel saldırı suçunun nitelikli hali olan "kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi" hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı ve bu nitelikli hal uygulanmazsa davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Hasta Hakları Yönetmeliği'ne göre sağlık hizmeti alan kişinin sağlık çalışanı üzerinde bir nüfuzu olmadığı ve hizmet ilişkisinin de sağlık hizmeti alıp veren arasında değil, hizmeti sunan kurum ile çalışanı arasında olduğu gözetilerek, sanığın kamu görevi veya hizmet ilişkisinden kaynaklanan bir nüfuzu kötüye kullanmadığı, dolayısıyla cinsel saldırı suçunun nitelikli halinin oluşmadığı, bu durumda da davanın zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, aynı adliyede çalışan ve staj yapan kadınlara yönelik basit cinsel saldırı, sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı, çocuğun basit cinsel istismarı ve cinsel taciz suçlarını işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın bazı mağdurelere yönelik cinsel saldırı ve istismar suçlamalarının şüpheli kalması, oluşan şüphenin sanık yararına değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek bu suçlardan beraatine karar verilmiş; ancak diğer mağdurelere yönelik eylemlerinin sabit olması ve mağdurlardan birine yönelik eyleminin cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilerek direnme kararının bu kısımlarının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mağdurenin sanıkların eylemlerine rızasının olup olmadığı, sanıkların eylemlerinin hangi suçu oluşturduğu ve mağdurenin yaşı hususunda çelişkili raporlar olması sebebiyle eksik araştırma yapılıp yapılmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin yaşı hususunda Adli Tıp Kurumu raporu ile Gaziantep Üniversitesi raporu arasında çelişki bulunduğu ve bu çelişkinin atılı suçu nitelendirmeyi etkileyebileceği gözetilerek, çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Üst Kurulu'ndan rapor alınması gerektiği, eksik araştırma ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında TCK'nın 102/3-b maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı ve 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi uyarınca Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sanık hakkında açılan kamu davasından haberdar edilmesinin zorunlu olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri ile güvence altına alınan hak arama hürriyeti ve pozitif ayrımcılık ilkeleri gözetilerek, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davadan haberdar edilmesi zorunluluğu ve Bakanlığın katılma hakkını kullanabilmesi için yerel mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğ edilmesi gerektiği değerlendirilerek dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, mağdura yönelik 14 yaşından 28 yaşına kadar devam eden eylemlerinin zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu mu yoksa ayrı ayrı çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve nitelikli cinsel saldırı suçlarını mı oluşturduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Nitelikli cinsel saldırı suçu ile çocukların nitelikli cinsel istismarı suçlarının, suç adlarında ayniyet bulunmasa da aynı hukuki değeri koruyan, maddi konusu değişmeyen, doğal mahiyetinde ve seyrinde bir değişiklik arz etmeyen ve ikinci suçun icrası için ilk suçu oluşturan fiillerden ayrı ve ek bir hareket gerektirmeyen suç tipleri olması ve maddi-manevi unsurları bakımından genel hatlarıyla ayniyetlerini korumaları nedeniyle aynı suç olarak kabul edilerek, sanık hakkında daha ağır olan çocukların nitelikli cinsel istismarı suçundan belirlenen cezanın TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca artırılması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın, mağdureye yönelik beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin ifadelerindeki tutarsızlıklar, olay yeri ve zamanına ilişkin belirsizlikler, tanık ifadelerinin mağdure beyanlarıyla uyumsuzluğu, günlüğünde cinsel istismara ilişkin açık bir ibare bulunmaması ve sanığın suçlamaları reddetmesi gibi hususlar bir arada değerlendirildiğinde, mağdureye yönelik cinsel istismar ve hürriyetinden yoksun bırakma suçlarının işlendiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve sanığın tahliyesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin zincirleme şekilde çocuğun basit cinsel istismarı ile zincirleme şekilde cinsel taciz suçlarını mı yoksa sadece zincirleme biçimde çocuğun basit cinsel istismarı suçunu mu oluşturduğu ve zincirleme şekilde cinsel taciz suçu yönünden dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdureye yönelik farklı zamanlarda hem cinsel taciz içeren sözler sarf edip hem de bedensel temasta bulunarak çocuğun basit cinsel istismarı suçunu işlediği, bu nedenle eylemlerinin zincirleme şekilde cinsel taciz ve zincirleme şekilde çocuğun basit cinsel istismarı suçlarını oluşturduğu, cinsel taciz suçuna ilişkin ise dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı bozulmuş ve cinsel taciz suçundan açılan kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.