Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kamu Görevlisine Hakaret”
- Uyuşmazlık: Sanığın çeşitli kamu görevlilerine karşı hakaret, görevi kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla açılan davalarda mağdur ve katılanların davaya katılma ve temyiz haklarının bulunup bulunmadığı, hakaret suçunun oluşup oluşmadığı ve şikâyet süresinin geçip geçmediğidir.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdur ve katılanların görevi kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından doğrudan zarar görmedikleri, mağdurun kovuşturma aşamasında şikâyetinden vazgeçtiği, bazı hakaret eylemlerinin suçun unsurlarını oluşturmadığı, diğer hakaret eyleminin ise basit hakaret suçu kapsamında kaldığı ve şikâyet süresinin geçirildiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı farklı tarihlerde zincirleme şekilde hakaret edilmesi halinde uygulanacak cezada zincirleme suç hükümlerine göre yapılacak ikinci artırımın temel ceza üzerinden mi yoksa ilk artırımdan sonra bulunan ceza üzerinden mi yapılacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlisine hakaret suçunda mağdur olan kamu görevlilerinin davadan haberdar edilmemeleri ve yokluklarında hüküm kurulması nedeniyle öncelikle gerekçeli kararın bu kişilere tebliği sağlanmadan temyiz incelemesi yapılmasının mümkün olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle kabulüne ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kamu görevlisine hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususlarında yerel mahkemenin gerekçelerinin yeterliliği ve çelişkili olup olmadığı ile kamu görevlisine hakaret suçundan TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kamu görevlisine hakaret suçunda hapis cezasının tercih edilmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması kararının gerekçesinin yetersiz ve çelişkili olması, TCK'nın 125/4. maddesinin uygulanmasının CMK 226'ya aykırı olmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve Özel Daire bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan açılmış bir kamu davasının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamenin suç adı bölümünde “görevli memura hakaret” suçunun açıkça yazılmış olması ve anlatım kısmında da hakaret içeren sözlerin belirtilmiş olması nedeniyle, sanık hakkında kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan usulüne uygun kamu davası açıldığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, hakim ve savcıya karşı ayrı ayrı sarfettiği sözlerin hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkime yönelik "cebinizi dolduruyorsunuz" şeklindeki sözlerin, rüşvet iması içermesi ve hâkimin tarafsızlığına saldırı niteliğinde bulunması nedeniyle hakaret suçunu oluşturduğu, savcıya yönelik "yazıklar olsun" sözünün ise onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin hâkime yönelik hakaret suçundan verdiği mahkûmiyet hükmü onanmış, savcıya yönelik hakaret suçundan verdiği mahkûmiyet hükmü ise bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bir Cumhuriyet savcısının, ifadeleri bizzat almayıp katiplere aldırması, bir yazı işleri müdürüne hakaret etmesi ve mesai saatleri dışında karakolda bir mağduru darp etmesi nedeniyle görevi kötüye kullanma ve hakaret suçlarından mahkum edilip edilmeyeceği ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, soruşturma dosyalarındaki ifadeleri katiplere aldırarak, görevinin gereklerine aykırı davrandığı, bu durumun adil yargılanma hakkının ihlali şüphesini doğurarak mağduriyete neden olduğu, yazı işleri müdürüne görevinden dolayı hakaret ettiği, mesai saatleri dışında karakolda mağdura yönelik eylemleriyle de görevinin gereklerine aykırı davranarak mağduriyete neden olduğu ve sanıkların kişilik özellikleri göz önüne alındığında yeniden suç işleme ihtimallerinin bulunduğu değerlendirilerek mahkumiyet hükümleri onanmış ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunu işleyip işlemediği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına dair gerekçenin hapis cezasının paraya çevrilmesine dair gerekçeyle çelişip çelişmediği ve seçenek yaptırım içeren suçta hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin bozma nedeni yapılıp yapılamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın söz ve davranışlarının kamu görevlisinin görevini yapmasını etkilemeye ve saygınlığına zarar vermeye yönelik küçültücü nitelikte olduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına dair gerekçenin diğer gerekçelerle çelişmediği ve hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin TCK 50/2'ye aykırı olduğu ancak aleyhe temyiz bulunmadığından bozma yapılmayacağı değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kısmen kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararının TCK 50/2 uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, ilkokul öğretmeni olan katılana yönelik hakaret eyleminin, katılanın yürütmüş olduğu kamu görevinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sınıf öğretmeninin, öğrencileri üzerinde teneffüs sırasında da devam eden denetim ve gözetim sorumluluğu ile sanığın bu görevi bilerek hakaret içerikli sözler sarf etmesi arasında illiyet bağı olduğunun tespit edilmesi ve eylemin TCK'nın 125/3-a maddesinde düzenlenen kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, çeşitli kişilere gönderdiği mektuplarla kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, iftira ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarını işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın bazı mektupları yazıp gönderdiği sabit olsa da, hakaret ve iftira suçlarının unsurlarının oluşmadığı, diğer mektupların sanık tarafından gönderildiğine dair kesin ve yeterli delil bulunmadığı, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan katılanların ve zarar görenin şikayetçi olma haklarının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken yeterli gerekçe gösterilip gösterilmediği ve buna bağlı olarak kanun yararına bozma talebinin yerinde olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebinin reddine ilişkin gerekçenin yeterli olduğu, takdir hakkının kullanımının kanun yararına bozma yoluyla denetlenemeyeceği ve bu nedenle Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, keşif heyetine hakaret etmesi nedeniyle hakkında verilen hükümde TCK 30/2'de düzenlenen hata hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı, hakaret suçunun aleniyet unsurunun oluşup oluşmadığı ve TCK 53. maddedeki hak yoksunluğunun kapsamı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, hakaret ettiği kişilerin keşif heyeti olduğunu bilmediğine dair savunmasının tanık beyanlarıyla çeliştiği, hakaret fiilinin işlendiği apartman boşluğunun aleniyet unsurunun gerçekleşmesi için gerekli koşulları taşımadığı ve TCK 53. maddedeki hak yoksunluğuna ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi kararıyla uyumlu şekilde uygulanmadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın olay sırasında polislere sarf ettiği sözlerin kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay tutanağında belirtilmeyen ve diğer tanık anlatımlarıyla çelişen sinkaflı sözleri sarf ettiğine dair yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, "Ne var ulan" şeklindeki sözlerin ise nezaket dışı ve kaba olmakla birlikte hakaret suçunun yasal unsurlarını oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.