Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kamu Yarına Hizmet”
- Uyuşmazlık: Sağlık ocağında ambulans şoförü olarak görev yapan sanığın, hasta nakli sırasında meydana gelen trafik kazası nedeniyle yargılanması için 4483 sayılı Kanun uyarınca soruşturma izni alınması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle yaralamaya neden olma suçunun, kamu görevlisi sıfatının suç tipinde kurucu unsur olarak yer almadığı veya ağırlaştırıcı neden teşkil etmediği, sanığın görevi sebebiyle değil dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanması nedeniyle suç işlediği gözetilerek 4483 sayılı Kanun'un uygulanmayacağına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Türkiye Atletizm Federasyonu'nun verdiği disiplin cezasının, TCK'nın 267. maddesinde düzenlenen iftira suçunun oluşması için gerekli olan "idari yaptırım" niteliğinde olup olmadığı ve sanık hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Spor federasyonlarının kamu tüzel kişisi olduğu ve sporun kamu hizmeti niteliğinde olduğu, federasyonların ceza talimatlarının idari işlem niteliğinde olduğu ve bu talimata aykırılığın idari yaptırım gerektirdiği, sanığın isnatlarının maddi temele dayanmadığı ve idari yaptırım uygulanması amacıyla yapıldığı gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş, yerel mahkemenin eksik araştırma yapmadığı ve sanığın iftira suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmü bozma yönündeki direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Belediyelerin 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 14. ve 67. maddeleri uyarınca zabıta hizmetlerini alt işverene verip veremeyeceği hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında oluşan içtihat farklılığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5393 sayılı Kanun'un 14. maddesinde belediyelerin görevleri arasında sayılan zabıta hizmetinin aynı Kanun'un 67. maddesinde alt işverene verilebilecek işler arasında sayılmaması ve Anayasa Mahkemesi'nin itfaiye hizmetine ilişkin iptal kararında da vurgulandığı üzere genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerinin memurlar eliyle görülmesi gerektiği gözetilerek, zabıta hizmetinin alt işverene verilemeyeceği yönündeki bölge adliye mahkemesi kararları doğrultusunda uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak vakıf çalışanlarının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişisi oldukları, kamu tüzel kişisi sayılabilmeleri için açık bir kanun hükmü bulunmadığı, 7144 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin vakıfların sadece toplu iş sözleşmesi bakımından kamu işyeri sayılmasını öngördüğü, bu nedenle vakıf çalışanlarının 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanamayacakları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile davacı arasında, davacının belediyenin alt işvereni olarak görünen şirket bünyesinde itfaiyeci olarak çalışması nedeniyle oluşan işçilik alacaklarının ve kıdem tazminatının davalı belediyeden tahsili konusunda muvazaa iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: İtfaiye hizmetinin belediyelerin alt işverene devredemeyeceği asli ve sürekli bir kamu hizmeti olduğu, dolayısıyla asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı sayıldığı ve davacının başlangıçtan itibaren belediyenin işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, davacı lehine hüküm tesis eden istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile davacı işçi arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarının davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Zabıta işinin belediyelerin asli ve sürekli görevleri arasında olduğu, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 67. maddesinde sayılmayan zabıta işinin alt işverene verilemeyeceği, dolayısıyla davalı belediye ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gözetilerek, işçilik alacaklarının davalı belediyeden tahsili yönündeki istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile davacının çalıştığı taşeron şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının belediyeden işçilik alacakları talep edebilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin zabıta hizmetlerini taşeron şirkete devretmesinin yasalara aykırı olduğu ve dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkinin muvazaalı sayıldığı gözetilerek, davacının işçilik alacaklarına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf üniversitesinde uzman hekim adayı olarak çalışıp, uzmanlık eğitimi sonrası zorunlu hizmet yükümlülüğü nedeniyle işten ayrılan davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve hangi yargı merciinin görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf üniversitelerinde çalışan öğretim elemanlarının statülerinin Anayasa'nın 130. maddesi, 2547 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca düzenlendiği, davacının da öğretim elemanı statüsünde olduğu ve bu nedenle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve suçun üç kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle TCK'nın 188/5. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tespiti için uyuşturucu üzerindeki parmak izinin kime ait olduğunun tespit edilmesi gerektiği, ayrıca TCK'nın 188/5. maddesinin uygulanması gerektiği yönündeki bozma kararına uyulmasına rağmen, yerel mahkemenin TCK 188/5 gereği ceza artırımı yapmadan hüküm kurmasının ve kazanılmış hak ihlali yapmasının isabetsiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kamu tüzel kişisi mi yoksa özel hukuk tüzel kişisi mi olduğu ve buna bağlı olarak, Vakıf çalışanları ile ilgili davalarda husumetin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun'da kamu tüzel kişisi olarak düzenlenmediği, özel hukuk hükümlerine göre kurulduğu, gelirlerinin yalnızca kamu kaynaklarından oluşmadığı, yönetimlerinin tamamen kamu görevlilerinden meydana gelmediği, ayrıca 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca özel hukuk tüzel kişisi oldukları gözetilerek, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun'un 7. maddesine eklenen hükmün Vakıfların sadece toplu iş sözleşmesi bakımından kamu işyeri sayılmasını düzenlediği, Vakıfların genel anlamda kamu tüzel kişisi statüsünü değiştirmediği, dolayısıyla davada husumetin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilemeyeceği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işverenin işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca hizmet alımı yoluyla iş gördürebilme imkanının bulunmasına rağmen, somut olayda yapılan hizmet alım sözleşmelerinin işçi teminine dayandığı, davalı işverenin muvazaalı işlem ile davacının asıl işverenin işçisi olmaktan kaynaklanan haklarını engellediğinin anlaşılması ve alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olarak kurulduğunun tespit edilmesi üzerine, direnme kararı onanmış ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca hizmet alımı yoluyla iş yaptırabilme yetkisi bulunsa da, bu durum alt işverenlik ilişkisinin muvazaa denetiminden muaf olduğu anlamına gelmediği, somut olayda alt işverenlik ilişkisinin işçi temini amacıyla muvazaalı olarak kurulduğu, davacının başından itibaren asıl işveren işçisi sayılması gerektiği ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkı bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.