Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kanıt Yükü”
- Uyuşmazlık: Miras payına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, kadastro tespitine itiraz üzerine kanıt yükünün hangi tarafta olduğu ve yerel mahkemenin eksik inceleme ile direnme kararı verip vermediği noktasında uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanağında taşınmazların kök muristen değil de davalının babasından intikal edip taksimen davalıya isabet ettiği belirtildiği, ancak vergi kayıtlarında miras bırakanların paylı mülkiyete sahip olduğunun anlaşıldığı, bu durumda taşınmazların elbirliği mülkiyeti mi yoksa paylı mülkiyeti mi konusu olduğu, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde kanıt yükünün belirlenmesi ve bu hususlar gözetilerek eksik incelemeyle verilen direnme kararının bozulması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşyeri sigorta poliçesine dayalı tazminat davasında, hırsızlık olayının meydana gelip gelmediği ve sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Rizikonun varlığını ispat yükünün sigorta ettirende, rizikonun teminat dışında kaldığını ispat yükünün ise sigortacıda olduğu, davacı tarafından hırsızlık olayının meydana geldiğine dair güçlü delillerin sunulduğu, davalının ise aksi yönde kesin bir delil getiremediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, eşinin evlilik birliğinin devamına imkansızlık verecek derecede kusurlu davranışları nedeniyle açtığı boşanma davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, eşinin kusurlu davranışlarını kanıtlayamadığı ve boşanmaya sebep olacak derecede geçimsizliğin davalıdan kaynaklandığını ispat edemediği gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Dava tarihinden itibaren ortak çocuk yararına hükmedilen aylık 400 TL iştirak nafakası miktarının yüksek olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve dosyadaki tüm belgeler değerlendirildiğinde, davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin iştirak nafakası miktarının yüksek olduğunu kanıtlar nitelikte olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından ödendiği iddia edilen taşınmaz satış bedelinin davalı idare tarafından iade edilmemesi sebebiyle açılan tazminat davasında, ispat yükünün yerine getirilip getirilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz satış bedeli ödediğine dair iddiasını ispatlayacak herhangi bir delil sunmaması ve yapılan araştırmalarda da böyle bir ödemenin yapıldığına dair bir kanıt bulunamaması nedeniyle, ispat yükünü yerine getirmediği gözetilerek, davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına ve karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu bononun teminat amacıyla verilip verilmediği ve davalıya, meydana gelen kazadan doğan alacağını ispat etme olanağının tanınıp tanınmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı alacaklının, takip konusu senedin aslında meydana gelen kazadan doğan zararı karşılamak için teminat olarak verildiğini kabul etmesi nedeniyle, davalıya senet ile teminat altına alınan alacak ve miktarını ispat etme olanağı tanınması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Menfi tespit davasında, davaya konu bonolardaki imzanın davacıya ait olup olmadığı ve bonoların bedelsiz olup olmadığı hususunda yapılan incelemenin yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu senetlerdeki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda çelişkili bilirkişi raporları bulunduğu ve bedelsizlik iddiasının incelenmesi için bankacılık işlemlerine ilişkin ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği, ayrıca gerekirse banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş Kanunu'nun 20/3. maddesindeki Yargıtay kararının kesinliği hükmü uyarınca, işe iade davasında Özel Daire'nin bozma kararına karşı yerel mahkemenin direnme kararı verip veremeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesinin seri yargılama usulünü öngörmesi ve Yargıtay kararını kesin kılması nedeniyle, Özel Daire'nin bozma kararına karşı yerel mahkemenin direnme yolunun kapalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu mu, yoksa görevi kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, görevde yükselme duyuru listesini gerçeğe aykırı düzenleyerek bazı kadroları gizlemesinin ve eksik listeyi ilan etmesinin yanı sıra, usulüne uygun ve eksiksiz ilan etmiş gibi sahte bir listeyi de üst makamlara göndermesinin, görevi kötüye kullanma suçuna göre asli norm niteliğindeki kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve bu suça azmettirme suçlarının unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdür vekilinin, astları arasında izinlerin maaş nakil ilmühaberine işlenmesi konusunda çıkan tartışmayı sonlandırmak amacıyla verdiği talimatın anlık olup suça azmettirme kastı taşımadığı, diğer sanığın da kişisel menfaati olmaması ve eyleminin kolayca ortaya çıkabilecek olması sebebiyle sahtecilik kastıyla hareket etmediği gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.