Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kan Hısımı”
- Uyuşmazlık: Tellallık sözleşmesinde belirtilen "kan ve sıhri hısımlar" ibaresinin eşi kapsayıp kapsamadığı ve davalının eşinin taşınmazı satın alması durumunda tellallık ücretine hak kazanılıp kazanılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tellallık sözleşmesinde "eş" ibaresinin açıkça yer almaması ve Medeni Kanun'a göre eşin kan veya sıhri hısım olarak değerlendirilmemesi gözetilerek davalının, sözleşme hükümleri gereğince komisyon ücretinden sorumlu tutulamayacağına ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tellallık sözleşmesinde belirtilen "kan ve sıhri hısımlar" ibaresinin eşi de kapsayıp kapsamadığı ve davalının eşinin taşınmazı satın alması durumunda tellallık ücretinin ödenip ödenmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tellallık sözleşmesinde, eşin açıkça belirtilmemesi ve Medeni Kanun'a göre eşin kan veya sıhri hısım olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, davalının eşinin taşınmazı satın alması durumunda davalının komisyon ücretinden sorumlu olmadığına ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın öz kızı olan mağdureye karşı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin soruşturma aşamasındaki detaylı anlatımları, adli tıp raporu ile uyumlu olması, kovuşturma aşamasında şikayetinden vazgeçse de ilk ifadesinin daha güvenilir olduğuna dair bilirkişi raporu ve tanık beyanları birlikte değerlendirilerek sanığın mahkumiyetine dair yerel mahkeme hükmü ve Özel Daire onama kararı isabetli görülerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sanığın öz kızları olan katılanlara yönelik çocuğun cinsel istismarı suçlarını işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Katılanların beyanlarındaki çelişkiler, hayatın olağan akışına aykırı hususlar, sanık ile katılanlar arasında husumet bulunması, olaydan uzun süre sonra şikayette bulunulması, tanık beyanları ve sanığın inkârı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın atılı suçları işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın üzerine atılı çocuğun basit cinsel istismarı suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin ifadelerinin tutarlılığı, sanığın evinde bulunan pornografik materyaller ve mağdurenin iftira atma ihtimalinin düşük olması gibi hususlar değerlendirilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü ve Özel Daire’nin onama kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Evlat edinme kararının kesinleşmesinden sonra Anayasa Mahkemesi tarafından evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına ilişkin hak düşürücü süreye dair hükmün iptal edilmesi üzerine, iptal kararından önce dolan beş yıllık hak düşürücü süre gözetilerek davanın reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinme kararının kesinleşmesinden sonraki beş yıllık hak düşürücü sürenin Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından önce dolduğu, bu nedenle davalı yararına maddi anlamda kazanılmış hak doğduğu, iptal kararının geriye yürümeyeceği ve bu kazanılmış hakkı ortadan kaldıramayacağı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin düzenlediği iddianame ile açılan kamu davasının görüldüğü ağır ceza mahkemesi heyetinde diğer eşin üye hâkim sıfatıyla görev yapmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Muhakemesi Kanunu'nun hâkimin davaya bakamayacağı hâller ve reddi sebepleri arasında bu durumun sayılmaması, hâkimin reddi talebinde bulunulmaması, hâkimin çekinmemesi ve eşlerin aynı mahkemede görev yapmamaları gözetilerek, eşlerden birinin iddianame düzenlemesinin diğer eşin aynı davada hâkim olarak görev yapmasına engel teşkil etmediği ve adil yargılanma hakkının ihlalini gerektirmediği değerlendirilerek Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın esasının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin düzenlediği iddianame ile açılan kamu davasında, diğer eşin hâkim sıfatıyla yargılama yapmasının ve karar vermesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza muhakemesinde tarafsızlığın güvence altına alınmasına yönelik düzenlemeler, CMK'nın 22 ve 23. maddelerinde sınırlı olarak sayılan hâkimin davaya bakamayacağı ve yargılamaya katılamayacağı hâller arasında, eşlerden birinin iddianame düzenlemesi durumunda diğer eşin hâkim olarak davaya bakamayacağına ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmemiş olması, sanık hakkında iddianame düzenleyen Cumhuriyet savcısının kovuşturma evresinde mahkemede görev almaması, sanık tarafından hâkimin reddi istenmemesi, hâkimin davadan çekinmemesi, eşlerin bir mahkemenin aynı dairesinde görev yapmaması, ceza muhakemesi hukukunda kıyas yoluyla istisnai hükümlerin kapsamının genişletilememesi ve yerleşik uygulamanın da bu yönde olması hususları değerlendirilerek, eşlerden birinin düzenlediği iddianame ile açılan davada diğer eşin hâkim sıfatıyla yargılama yapmasının ve karar vermesinin başlı başına adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracak şekilde objektif ve sübjektif anlamda tarafsızlık ilkesini zedelemediği kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tellallık sözleşmesinde "menfaat ilişkisi bulunan üçüncü kişi" ibaresinin kapsamına eşin de girip girmediği ve davacının eşi tarafından taşınmazın satın alınması halinde davalının tellallık ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile eşi arasında menfaat ilişkisi bulunduğu, taşınmazın müşterek konut olarak kullanılmak üzere eş tarafından satın alınması nedeniyle davalı simsarın sözleşmede kararlaştırılan ücrete hak kazandığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.