Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kanuni Dayanak”
- Uyuşmazlık: Takip dayanağı ilamda kanuni rehin hakkına ilişkin hüküm bulunmamasına rağmen, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İlamların infaz edilecek bölümünün hüküm kısmı olduğu, icra mahkemesinin yorum yoluyla ilamın hüküm kısmını değiştiremeyeceği ve takip dayanağı ilamda kanuni rehin hakkına ilişkin hüküm bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararı veren mahkemece dinlenen tanıkların, görevli mahkemece yeniden dinlenip dinlenilmeyeceği ve yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin yeterli olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Görevsiz mahkemede dinlenen tanıkların ifadelerinin, CMK m.7 uyarınca görevli mahkemede yeniden dinlenmesi gerektiği kuralının istisnasının, tanığın dinlenmesinin mümkün olmadığı haller olduğunun, somut olayda ise tanıkların dinlenmesinin mümkün olmadığı gibi, hükme esas alınan deliller de gözetildiğinde buna gerek de olmadığının ve yerel mahkemenin gerekçesinde, hükme esas alınan delillerin belirtildiği, tartışıldığı ve değerlendirildiğinin anlaşılması karşısında, yerel mahkeme hükmünün yasal ve yeterli gerekçeye dayandığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların nitelikli yağma suçundan mahkumiyetlerine dair yerel mahkeme kararının gerekçesinin yeterli olup olmadığı ve görevsizlik kararı veren mahkemece yapılan işlemlerin görevli mahkemece tekrarlanıp tekrarlanmaması gerektiği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, hükme esas aldığı delilleri gerekçesinde açıkça belirtmesi ve sanıkların mahkumiyetine yeterli gerekçe sunması, ayrıca görevsizlik kararı veren mahkemede dinlenen bazı tanıkların görevli mahkemede yeniden dinlenmemiş olmasının, hükme esas alınan diğer deliller ve CMK 7. maddesi uyarınca hükümde hukuka aykırılık yaratmaması gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önceki mevsimlik işçi statüsündeki çalışma sürelerinin, daimi kadroya alındığı tarihteki derece ve kademesinin belirlenmesinde dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından davacının kadroya alınmasıyla tüm yıl benzer işlerde çalıştırılıyor olmasının, önceki mevsimlik çalışmalarının niteliğini değiştirmemekle birlikte, bu çalışmanın hukuken yok sayılmasının eşitlik ilkesine aykırı olacağı, zincirleme yenilenen mevsimlik iş sözleşmelerinin belirsiz süreli hale geldiği ve kadroya alınmadan önceki çalışma ile sonraki çalışma arasında niteliksel bir fark yaratılmasının veya önceki çalışmanın yok sayılarak davacı hakkında yeni işe girmiş gibi işlem yapılmasının kanuni dayanağının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önceki mevsimlik işçi statüsünde geçen sürelerinin, daimi kadroya alındığı tarihteki derece ve kademe tespitinde dikkate alınıp alınmaması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından davacının kadroya alınmasıyla tüm yıl benzer işlerde çalıştırılıyor olmasının, daha önceki mevsimlik çalışmalarının niteliğini değiştirmediği, bu çalışmanın hukuken yok sayılmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu, imzalanan mevsimlik iş sözleşmelerinin zincirleme yenilenmesiyle belirsiz süreli hale geldiği ve kadroya alınmadan önceki çalışma ile kadroya alınmadan sonraki çalışma arasında niteliksel bir fark yaratılmasının veya önceki çalışmanın yok sayılarak davacı hakkında yeni işe girmiş gibi işlem yapılmasının kanuni dayanağı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önceki mevsimlik işçi statüsünde geçen çalışmalarının, daimi kadroya alındığı tarih itibariyle derece ve kademesinin belirlenmesinde dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mevsimlik iş sözleşmelerinin zincirleme olarak yenilenmesiyle belirsiz süreli hale geldiği, kadroya alınmadan önceki ve sonraki çalışmalar arasında niteliksel bir fark yaratılmasının veya önceki çalışmaların yok sayılarak işçi hakkında yeni işe girmiş gibi işlem yapılmasının kanuni dayanağının bulunmadığı, işçinin ekonomik olarak işverene bağımlı olması sebebiyle çalışma süresince dava açmamış olmasının aleyhine değerlendirilemeyeceği ve emsal kararlar da gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önceki mevsimlik işçi statüsünde geçen çalışmalarının, daimi kadroya geçtiği tarih itibariyle derece ve kademesinin belirlenmesinde dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idare tarafından davacının kadroya alınmasıyla tüm yıl benzer işlerde çalıştırılıyor olmasının, daha önceki mevsimlik çalışmalarının niteliğini değiştirmemekle birlikte, bu çalışmanın hukuken yok sayılmasının eşitlik ilkesine aykırı olacağı, ayrıca zincirleme mevsimlik iş sözleşmelerinin belirsiz süreli hale gelmesi nedeniyle kadroya alınmadan önceki ve sonraki çalışma arasında niteliksel bir fark yaratılmasının veya önceki çalışmanın yok sayılarak davacı hakkında yeni işe girmiş gibi işlem yapılmasının kanuni dayanağının olmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının daimi kadroya alınmadan önceki mevsimlik işçi statüsünde geçen sürelerinin, daimi kadroya alındığı tarihteki derece ve kademesinin belirlenmesinde dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mevsimlik iş sözleşmelerinin zincirleme olarak yenilenmesi nedeniyle belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüştüğü, bu çalışmaların hukuken yok sayılmasının eşitlik ilkesine aykırı olacağı, işçinin ekonomik olarak işverene bağımlı konumunun hak arama özgürlüğünü kısıtlayamayacağı ve kadroya alınmadan önceki çalışmalar ile sonraki çalışmalar arasında niteliksel bir fark yaratılmasının veya önceki çalışmaların yok sayılmasının kanuni bir dayanağı bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan ve ceza sorumluluğu olan çocuklar hakkında verilen mahkûmiyet hükmü ile birlikte koruyucu ve destekleyici tedbir kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 31. maddesi ve ÇKK'nın 5. ve 11. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, ceza sorumluluğu olan çocuklara, “suça sürüklenen çocuk” sıfatıyla ÇKK'nın 5. maddesindeki koruyucu ve destekleyici tedbirlerin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün, tedbir kısmı çıkartılarak düzeltilmesine ve onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı hakimlerin, davacının yargılandığı suçun kanuni dayanağını açıklamaması nedeniyle manevi tazminat yükümlülüklerinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hakimlerin yargılama faaliyetleri kapsamında davacının hangi suçtan yargılandığının iddianame ve Yargıtay bozma ilamıyla belli olması ve usule göre ayrıca bir açıklama yükümlülükleri bulunmaması, davalı hakimlerin HUMK'nun 573. maddesinde düzenlenen sorumluluk hallerine girmediği gözetilerek yerel mahkemenin davayı red ve davacı aleyhine manevi tazminata hükmeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında, zilyetlikle kazanma şartlarının oluşup oluşmadığı ve Hazine adına tescil edilen kısım üzerindeki muhdesatların tapu kütüğüne şerh edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kütüğünün beyanlar hanesine, Medeni Kanun'un 1008, 1009 ve 1010. maddeleri ile Tapu Sicil Tüzüğü'nün 46. ve devamı maddelerinde belirtilen hususlar dışında şerh verilebilmesi için kanuni dayanak gerektiği ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesine dayalı tapusuz taşınmaz tescil davalarında muhdesat şerhi için özel bir kanun hükmü bulunmadığı gözetilerek, önceki bozma kararında muhdesat şerhine ilişkin kısmın hatalı olduğu kabul edilmiş ve ilk derece mahkemesi kararının sadece bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.