Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kanunun Geriye Yürümesi”
- Uyuşmazlık: Tüketici kredisi sözleşmesine kefil olan davalı hakkında, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10. maddesindeki değişikliğin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4077 sayılı Kanun'un 10. maddesindeki değişikliğin, sözleşmenin imzalanma tarihi, icra takibinin başlatılma tarihi ve davanın açılma tarihinden sonra yürürlüğe girmiş olması ve kanunun geriye yürümeyeceği ilkesi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davanın esası incelenmek üzere dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin 506 sayılı SSK'nın Ek 5. maddesindeki "azotlu gübre ve şeker sanayii" ibaresini iptal eden kararının geriye yürütülüp yürütülemeyeceği ve davacının bu karardan önceki dönem için itibari hizmet süresinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ilkesi ve davacının iptal kararından önceki dönemde 506 sayılı Kanun'un Ek 5. maddesinde belirtilen işkolu ve işyeri koşullarını taşımadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin eski yöneticisi hakkında verilen hüküm, davalının istinaf yoluna başvurmaması nedeniyle kesinleştikten sonra, davalı şirket lehine çıkarılan ve davayı ortadan kaldıran yeni yasal düzenlemenin, kesinleşmiş hükme etkisi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, davalı şirketin eski yöneticisi hakkında verilen kararın istinaf edilmemesi nedeniyle kesinleştiği, kesinleşmiş hükmün ise sonradan çıkarılan kanunla dahi değiştirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin TMK 713/2. maddesindeki "ölmüş" ibaresini iptal etmesinden sonra, bu maddeye dayalı tapu iptali ve tescil davalarında kazanılmış hak iddiasının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ve kazanılmış hakları etkilemeyeceği, davacının 20 yıl malik sıfatıyla zilyetliğinin Anayasa Mahkemesi kararından önce gerçekleştiği ve TMK 713/5 uyarınca mülkiyeti kazandığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gizli soruşturmacıya farklı tarihlerde uyuşturucu madde satan sanık hakkında, değişiklik sonrası veya değişiklik öncesi TCK 188/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı ve suç tarihinin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Gizli soruşturmacının, sanığın suç oluşturan ilk eyleminden sonraki uyuşturucu madde alımlarının, sanığın suç işleme kastının devam ettiğini tespit niteliğinde olduğu ve tek bir suçu oluşturduğu, ancak zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, bu nedenle suç tarihinin temadi eden eylemler arasında en ağır ceza öngörülen eylemin tarihi (değişiklik sonrası TCK 188/3) esas alınarak hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacı işçiye ilave tediye ödemesi yapılıp yapılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, ayrıcalık, personel ve denetim yönlerinden kamu kurumu niteliğinde olduğu, 7144 sayılı Kanun ile de vakıfların kamu işyeri olduğunun açıklığa kavuşturulduğu, ayrıca davacı işçiye yapılan ikramiye ödemelerinin mükerrer ödemeye sebebiyet vermemesi için hesaplamadan dışlanması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığına ve buna bağlı olarak davacı işçiye ilave tediye ödenmesi gerekip gerekmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, denetim, personel özlük hakları ve çalışma şartları gibi çeşitli yönlerden kamu işyerleri niteliğinde olduğu, 7144 sayılı Kanun ile de bu niteliğin teyit edildiği ve davacıya yapılan ikramiye ödemelerinin mükerrer ödemeye sebebiyet vermemesi için hesaplamadan çıkarılarak bilirkişi raporu değerlendirilmek suretiyle davanın kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nda çalışan işçinin, 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, ayrıcalık, personel ve denetim yönünden kamu kurumu niteliğinde olduğu, bu niteliğin 7144 sayılı Kanun ile de açıklığa kavuşturulduğu, dolayısıyla 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödeme yükümlülüğü bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacı işçiye ilave tediye ödenmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, gelir, denetim ve personel yapısı itibariyle kamu işyerleri niteliğinde olduğu, bu niteliğin 7144 sayılı Kanun ile de teyit edildiği ve davacıya yapılan ikramiye ödemelerinin mükerrer ödemeye sebebiyet vermemesi için hesaplamadan çıkarılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nda çalışan işçinin, 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının kuruluş, idari ve mali yapısı, personel rejimi, 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun’un 7. maddesine eklenen hüküm ve bu hükmün gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde kamu işyeri niteliğinde olduğu, dolayısıyla 6772 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davacının 4721 sayılı TMK'nın 713/2. maddesine dayanarak ileri sürdüğü olağanüstü zamanaşımı yoluyla mülkiyet kazanımı iddiasının, Anayasa Mahkemesi'nin "ölmüş" ibaresini iptal eden kararından önceki 20 yıllık zilyetlik süresiyle kazanılmış hak olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlanmasından önceki 20 yıllık zilyetlik süresi ile olağanüstü zamanaşımı şartlarını davacı lehine sağlamış olmasının kazanılmış hak doğurduğu, bu nedenle Anayasa Mahkemesi'nin TMK m.713/2'deki "ölmüş" ibaresini iptal kararının davacıya uygulanamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.