Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Karıştırılma İhtimali”
- Uyuşmazlık: Davalı şirketin "BERKAY" marka başvurusunun, davacının tescilli "BERK" markası ile benzerliği ve özellikle içecek grubu ürünlerinde karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı hususunda yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının benzerliği ve karıştırılma ihtimalinin tespiti, davalı marka başvurusu kapsamındaki içecek grubu ürünlerinin niteliği gereği özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden, alanında uzman bir gıda mühendisinden alınacak bilirkişi görüşüyle değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ve davalıya ait tescilli "Leader" ve "Lider" markalarının benzerliği nedeniyle karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı ve hangisinin öncelik hakkına sahip olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalının WIPO nezdinde rüçhan hakkı elde etmek için yaptıkları başvuruların tarihleri ve 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi uyarınca karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde tüketicilerin markaları ilişkilendirme ihtimalinin de göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin "Dağpınarı+şekil" marka başvurusunun, davacıların tescilli "PINAR" markası ile aynı veya benzer mal/hizmetler için karıştırılma ihtimali yaratıp yaratmadığı ve bu nedenle tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı marka başvurusu ile davacı markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığı, davacı markasının ayırt edicilik düzeyinin düşük olduğu ve davalı başvurusundaki ek unsurların markayı yeterince farklılaştırdığı, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı ve davalı başvurusunun kötü niyetli olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı gerçek kişinin "...+Şekil" ibareli marka başvurusu ile davacıların "... " esas unsurlu markaları arasında ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı marka başvurusu ile davacı markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal açıdan farklılıklar bulunduğu, davacı markalarının ayırt edici niteliğinin düşük olduğu ve davalı başvurusundaki ilavelerin bu markalardan yeterli düzeyde farklılaşmayı sağladığı gözetilerek, karıştırılma ihtimalinin olmadığı gerekçesiyle direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: "SÜTLER+Şekil" marka tescil başvurusuna, "SÜTER+Şekil" markalarının sahibi tarafından yapılan itiraz üzerine, "süt ve süt ürünleri" için karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı ve "SÜTER" ibaresinin tanımlayıcı olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı markasındaki "SÜTER" ibaresinin "süt ve süt ürünleri" için tanımlayıcı olmadığı, davacı başvurusu ile davalı markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Benzer mallar için yapılan marka başvurusunda, itiraza konu daha önce tescilli markalarla karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu “t-stick royal+şekil” marka başvurusunda yer alan “stick” ibaresinin, tescili talep edilen mallar bakımından ayırt edici niteliği zayıf bir unsur olarak kabul edilemeyeceği ve davacıya ait “stick” ve “stix” ibareli tescilli markalarla karıştırılma ihtimali bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin tescilli "ZİNCO" markası ile davalı şirketin "Zincobest" marka başvurusu arasında, özellikle ilaç emtiaları bakımından, karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı ve bu nedenle davalı markasının hükümsüzlüğünün gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: "ZİNCO" ibaresinin bazı yabancı dillerde "çinko" elementini ifade etmesi ve çinkonun ilaçlarda etken madde olarak kullanılması nedeniyle davacı markasının ayırt ediciliğinin zayıf olduğu, davalı markasında bulunan "best" ibaresinin markalar arasında ayrım yaratacağı, ilaçların reçeteli veya reçetesiz satılmasına bağlı olarak ortalama tüketicilerin doktorlar ve eczacılar veya dikkat düzeyi yüksek tüketiciler olması ve eczanelerde ilaçların doğrudan tüketiciye sunulmaması sebebiyle karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Benzer ilaç isimleri nedeniyle marka hükümsüzlüğü davasında karıştırılma ihtimalinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlaç isimlerindeki benzerliğe rağmen, hedef kitlenin doktorlar ve eczacılar gibi uzmanlardan oluşması ve bu kitlenin yüksek dikkat ve özen göstermesi gerektiği, dolayısıyla karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı marka başvurusu ile davacının tescilli markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının aynı mal ve hizmetler için tescilli olduğu, davalı başvurusundaki “FLOW Coaching International+Şekil” ibaresinin davacının “FLO” ve “FLOVE” esas unsurlu seri markalarının ayırt edici unsurunu içerdiği, davalı başvurusundaki ek unsurların markaya yeterli ayırt edicilik katmadığı, aksine davacı markalarının bir serisi olduğu izlenimi yarattığı, bu nedenle ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının “Makro” ve “Macro” esas unsurlu seri markaları karşısında, davalı şirketin “MAKRO TEKNİK GLASS WOOL” ibareli marka başvurusunun 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi gereğince karıştırılma ihtimali yaratıp yaratmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin marka başvurusundaki “MAKRO” ibaresinin esas unsur olarak kabul edilmesi ve davacı markalarıyla görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik taşıması nedeniyle karıştırılma ihtimali bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı ...’e ait “NEVİN” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “EVİN” esas ibareli markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının görsel olarak karşılaştırılması ve ortalama tüketici nezdinde bıraktıkları genel izlenim dikkate alındığında, taraf markalarındaki ibarelerin görsel açıdan benzer oldukları, bu benzerliğin ortalama alıcılar arasında markaların sahibi firmalar arasında irtibat olduğu sonucunu doğurabilecek nitelikte olduğu ve davalının marka başvurusu ile davacı şirketin markalarını aynı veya benzer mallar üzerinde, aynı yerlerde ve aynı satış noktalarında bir arada gören ortalama tüketiciler nezdinde, işletmeler arasında ekonomik veya organik bir bağlantı bulunduğu ihtimalini de kapsayacak şekilde karıştırılma ihtimali bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Benzer hizmet sınıflarında tescilli "artı98,8 starartı+Şekil" ibareli marka ile "STAR" esas unsurlu tanınmış markalar arasında karıştırılma ihtimali yaratacak düzeyde benzerlik bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı markasında "star" kelimesinin türevi olan "starartı" ibaresinin baskın unsur olarak kullanılması, davacı markalarının "STAR" ibaresini esas alması ve tanınmış olması, taraf markalarının aynı hizmet sınıfında yer alması ve bu unsurların birlikte değerlendirildiğinde tüketicilerde karıştırılma ihtimali yaratabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.