Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Karşılıklı Rıza”
- Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin sona ermesinden önce iki haklı ihtar nedeniyle açılan tahliye davası devam ederken, kiracının kiralananı tahliye etmesi halinde, kiralayanın tahliyeden sonraki makul süre için kira bedeli talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin, kiracının tahliye davası devam ederken kiralananı tahliye etmesiyle karşılıklı rıza ile feshedildiği ve kiracının Borçlar Kanunu'nun 266/1. maddesi uyarınca kiralananın aynı şartlarda yeniden kiraya verilebileceği makul süre için kira bedelinden sorumlu tutulamayacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konut kredisi sözleşmesinin, kredi faiz oranı ve taksit sayısının azaltılması suretiyle yapılandırıldığı durumda, bankanın erken ödeme komisyonu adı altında bedel tahsil etmesinin mevzuata ve sözleşmeye uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yeniden finansman sözleşmelerinin 4077 sayılı Kanun anlamında erken ödeme olarak kabul edilemeyeceği, bankanın masraf talep edebilmesi için tüketiciyi mevzuata uygun şekilde bilgilendirmesi ve açık yazılı onayını alması gerektiği, somut olayda bu şartların sağlanamadığı ve tüketicinin komisyon bedelinin kesilmesine rıza gösterdiğine dair belgenin karşılıklı mutabakata dayalı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşverenin 2004 yılından itibaren ücret zam uygulamasını değiştirerek günün koşullarına göre zam yapmaya başlamasına rağmen, işçi tarafından 12 yıl boyunca bu duruma itiraz edilmemesi ve iş akdinin feshinden sonra önceki uygulamaya göre hesaplanacak fark ücret talep edilip edilemeyeceği noktasında yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin ücret zam uygulamasındaki değişikliğe 12 yıl boyunca sessiz kalmasının, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca zımni rıza olarak değerlendirilmesi ve tarafların karşılıklı anlaşarak çalışma koşullarını değiştirebileceği hükmü gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın çocuğun basit cinsel istismarı suçunu cebir kullanmak suretiyle işleyip işlemediği ve TCK’nın 103/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin kolluktaki beyanı ile mahkemedeki beyanı arasında çelişki olması, yaralanmaların sanığın eylemi sonrasında mağdurenin kaçarken düşmesi sonucu oluşabilecek nitelikte olması, sanığın eylemin rıza ile gerçekleştiği yönündeki savunması ve mağdurenin sanığın fiziksel şiddet kullanmadığı yönündeki beyanları değerlendirilerek sanığın eyleminde cebir unsurunun bulunmadığına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşverenin 2004 yılında ücret zam uygulamasını değiştirdikten sonra, işçi on iki yıl boyunca sessiz kalıp yeni koşullarla çalışmaya devam etmiş; peki iş akdinin emeklilik nedeniyle sona ermesinin ardından işçi, önceki zam uygulamasına göre ücret farkı ve diğer işçilik alacakları talep edebilir mi?
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin işverenin ücret zam uygulamasındaki değişikliğe on iki yıl boyunca sessiz kalarak çalışmaya devam etmesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca zımni rıza olarak değerlendirilmiş ve iş şartlarının karşılıklı anlaşma ile değiştirildiği kabul edilerek işçinin fark ücret ve diğer işçilik alacakları taleplerinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eşi ile maktul arasında yaşandığı iddia edilen ilişki, maktulün sanığın evinde uygunsuz bir vaziyette görülmesi, maktulün sanığa hakaret etmesi ve saldırması gibi olaylar zincirinin sanıkta yarattığı hiddet ve şiddetli elem altında suçun işlendiği gözetilerek haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği, ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerini iptal etmesi nedeniyle bu konuda da mahkemece yeniden değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'na aykırılık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından eksik araştırma yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların banka zimmeti suçunu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunda ise yasal değişiklik nedeniyle uzlaştırma yoluna gidilmesi gerektiği, nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin ise eksik araştırma yapıldığı gözetilerek; banka zimmeti suçundan beraat kararları onanmış, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararı bozulmuş ve nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının ilave tediye ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevsiz mahkemede açılan davanın ardından arabuluculuk şartının yerine getirilmesinin davanın usulden reddine engel teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Arabuluculuğun dava şartı olduğu ve davanın açıldığı tarihte bu şartın gerçekleşmemiş olması, sonradan arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı yokluğunu ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, mahkemenin usulden ret kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından kira sözleşmelerinin karşılıklı ibra ile feshedildiği iddiasına karşılık, davacı tarafından ibra sözleşmesinin yetkisiz kişi tarafından imzalandığı ve kendilerini bağlamadığı iddiasıyla kira alacağı talebinde bulunulması.
Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesini imzalayan kişinin daha sonra düzenlenen ibra sözleşmesini imzalama yetkisinin bulunup bulunmadığının, ticari temsilcilik sıfatının olup olmadığı da gözetilerek, araştırılıp değerlendirilmesi gerektiği halde eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranları, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece toplanan deliller, tanık beyanları, sosyal medya kayıtları ve HTS kayıtları değerlendirilerek, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğuna, velayetin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararı gereği olduğuna, nafaka ve tazminat miktarlarının da tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olduğuna kanaat getirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.