Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kararın Şekli”
- Uyuşmazlık: Uluslararası karayolu eşya taşımacılığında (CMR), üst taşıyıcının alt taşıyıcıya rücu ettiği tazminat alacağı için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, rücu talebine esas teşkil eden mahkeme kararının kesinleşme tarihinin tespiti ve zamanaşımı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın, üst taşıyıcı ile taşıtan arasındaki davada verilen ve üst taşıyıcının temyizden feragat ettiği kararın kesinleşme tarihinin, feragat tarihi değil, karar düzeltme yolu da tüketildikten sonraki tarih olduğu, bu tarihten itibaren CMR'ye göre bir yıllık zamanaşımı süresinin hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açtıktan sonra davadan feragat etmiş, akabinde davaya asli müdahale talebinde bulunan üçüncü kişinin talebinin kabul edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davadan feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğurduğu, asli müdahalenin ise ancak hüküm verilmeden önce yapılabileceği, feragat ile davanın sona erdiği ve asli müdahale için gerekli derdest davanın ortadan kalktığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin eski yöneticisi hakkında verilen hüküm, davalının istinaf yoluna başvurmaması nedeniyle kesinleştikten sonra, davalı şirket lehine çıkarılan ve davayı ortadan kaldıran yeni yasal düzenlemenin, kesinleşmiş hükme etkisi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, davalı şirketin eski yöneticisi hakkında verilen kararın istinaf edilmemesi nedeniyle kesinleştiği, kesinleşmiş hükmün ise sonradan çıkarılan kanunla dahi değiştirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tüzel kişi ve yöneticileri aleyhine açılan ortaklığın bulunmadığının tespiti ve tazminat davasında, davalı yöneticilerden birinin istinaf yoluna başvurmaması nedeniyle aleyhine verilen kararın kesinleşmesi karşısında, diğer davalılar lehine uygulanan 7194 sayılı Kanun'un 41. maddesi ile 3332 sayılı Kanun’a eklenen geçici 4. maddenin, kesinleşen karara etkisinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, kesinleşen hükmün sonradan çıkan kanunla değiştirilemeyeceği ve ihtiyari dava arkadaşlığında her dava arkadaşı yönünden ayrı dava bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhalenin feshine dair verilen icra mahkemesi kararının temyizen incelenmesinde, ihale alıcısının ilk kararı temyiz etmeyip direnme kararını temyiz edip edemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesi kararını temyiz etmeyen tarafın kararı bu haliyle benimsemiş sayılacağı, kararın temyiz edilmeyerek şekli anlamda kesin hükme dönüşmesinin karar lehine olan için usuli müktesep hak oluştururken karar aleyhine olan kimse için de bir katlanma yükümlülüğü meydana getirdiği ve bu katlanma yükümlülüğünün bir görünümünün de yerel mahkemenin direnme suretiyle verdiği karara karşı temyiz yoluna gidemeyecek olması olduğu gözetilerek ihale alıcısının temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verildikten sonra denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemeyen sanık hakkında verilen davanın düşmesine ilişkin kararın temyizinde, incelemenin CMK’nın 231/10. maddesi ile sınırlı olarak mı, yoksa dosyanın esasına ilişkin olarak mı yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HAGB kurumunun amacı, ilkeleri ve diğer kanuni düzenlemeler gözetilerek, HAGB kararını kabul eden sanık hakkında verilen düşme kararına karşı yapılan temyizin, CMK'nın 231/10. maddesindeki şartların varlığıyla sınırlı olarak incelenmesi gerektiği ve bu dar yorumun sanığın adil yargılanma hakkını ihlal etmediği gerekçesiyle, yerel mahkemenin düşme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aile mahkemesinin mal paylaşımına ilişkin kararının infaz edilememesi üzerine açılan tapu iptali ve tescil davasında görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Aile mahkemesi kararının infazının sağlanması amacıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının, kesinleşmiş mahkeme kararının başka bir mahkemece değerlendirilmesi anlamına geleceği ve bunun usule aykırı olacağı gözetilerek, yerel mahkemenin ve istinaf mahkemesinin tapu iptali ve tescil talebini reddeden kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan terkini istemine ilişkin davada, mahkemenin bozma kararına uyma şekli ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası bedelin ödenme şekli uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına rağmen daha önce hüküm altına alınan terkin işlemine dair tekrar hüküm kurması ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası kamulaştırma bedelinin ödenme şeklini yanlış uygulaması nedeniyle, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında gerekli düzeltmeler yapılarak hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına istinaden verilen davanın düşmesi kararına karşı yapılan temyiz incelemesinin kapsamı (CMK m. 231/10 hükmü ile sınırlı mı yoksa dosya esasına ilişkin mi olacağı) hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: CMK’nın 231/10. maddesindeki düşme kararının CMK’nın 223/8. maddesindeki düşme kararından farklı ve özel bir düzenleme olduğu, temyiz incelemesinin sınırlarının dar yorumlanması gerektiği, bu nedenle temyiz incelemesinin sanığın denetim süresi içinde kasten suç işleyip işlemediği ve denetimli serbestlik yükümlülüklerine uyup uymadığı hususları ile sınırlı olması gerektiği, sanığın güncel adli sicil kayıtlarına göre denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemediğinin anlaşıldığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına rağmen önceki kararında direnmesi üzerine direnme kararının şekli ve içeriğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK’nun 388. maddesi uyarınca direnme kararında dahi hüküm fıkrasının açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılması gerektiği, yalnızca “önceki kararda direnilmesine” şeklinde hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay'ın onama kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile üç dereceli yargılama sistemine geçilmesiyle birlikte Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yolunun kaldırıldığı ve Yargıtay'ın onama kararının şekli anlamda kesinleştiği gözetilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım davasında, mahkemenin verdiği ilk karardan sonraki bozma kararlarına uyma şekli ve direnme kararının niteliği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı kararın, önceki bozma kararlarına kısmen uyularak verilmiş yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle teknik anlamda direnme kararı sayılamayacağı, dolayısıyla temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu yerine Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.