Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kayda Güven İlkesi”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Davacının iradesi hile ile sakatlanarak elinden çıkarılan aracın mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: İlk satışın hile nedeniyle geçersiz olması, davalının aracı emin sıfatıyla zilyetten edinmemiş olması ve araç sicilinde kayda güven koruması bulunmaması gözetilerek davalının iyi niyet iddiasının hukuken bir değer taşımadığı kabul edilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapuda kat karşılığı inşaat sözleşmesi şerhi bulunmayan bir taşınmazın, arsa sahibinin kefil olduğu borçtan dolayı haczedilmesi üzerine, yüklenicinin haciz şerhlerinin terkini talebiyle açtığı davada, alacaklı bankaların iyiniyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz konulduğu tarihte tapu kaydında kat karşılığı inşaat sözleşmesine ilişkin bir şerh bulunmaması, davalı bankaların tapuya güven ilkesi gereği iyiniyetli kabul edilmesini gerektirmesi ve davacı yüklenicinin bankaların kötü niyetli olduğunu ispatlayamaması gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yükleniciye devredilen taşınmazların üçüncü kişilere satışı ve üzerine ipotek tesis edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında, üçüncü kişilerin tapuya güven ilkesi gereğince korunup korunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapuya güven ilkesi gereğince, iyiniyetli üçüncü kişilerin yolsuz tescile rağmen iktisaplarının korunması gerektiği ve davacı tarafın üçüncü kişilerin kötü niyetli olduğunu ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tescile ilişkin kararının bozulması gerektiği, aksi halde TMK m.1023'e aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle karar düzeltme talebinin reddi onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacının taşınmazları satın aldığı tarihte tescilin yolsuz olduğunu bilip bilmediği ve bu bağlamda Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, taşınmazları satın aldığı sırada, hem mirasçıların vekili hem de şirket ortağı olan kişiler aracılığıyla işlem yapması, taşınmazların tescil edildiği gün ve aynı resmi senetle devralınması, şirketin emlak ve ormancılık işiyle uğraşıyor olması ve bu nedenle gerekli özeni göstererek yolsuz tescili bilebilecek durumda olması gibi hususlar nazara alınarak davacının iyiniyetli olmadığı ve tapu kaydının yolsuzluğunu bilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın eşin rızası olmadan satılması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ilk devralan şirketin kötü niyetli olduğuna dair delil bulunmaması ve sonradan devralan üçüncü kişinin tapu kaydına güven ilkesi gereğince iyi niyetli sayılması gözetilerek davanın reddine ilişkin karar onanmış, ancak davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bu hususta bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi sonrasında, yükleniciden bağımsız bölümü satın alan üçüncü kişinin tapu kaydına dayanarak yaptığı iyiniyetli iktisabın korunup korunmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Üçüncü kişinin, taşınmazı yükleniciden satın alırken, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki esas borç ilişkisinden doğan sorunları bilmediği ve iyiniyetli olarak iktisap ettiği gözetilerek, tapu kaydına güven ilkesi gereğince üçüncü kişinin mülkiyet hakkının korunmasına ve yerel mahkemenin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının iradesinin sakatlanması suretiyle elinden çıkarılan taşınmazı sonradan devralan kişinin iyiniyetli olup olmadığı ve tapu siciline güven ilkesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın, taşınmazı devralmadan önce gerçek malikin davacı olduğunu bildiği, taşınmazın gerçek değeri ile tapuda gösterilen bedel arasında fahiş fark bulunduğu, bedelin ödendiğinin ispatlanamadığı ve davalı ...'ın emlak alım satım işleri ile uğraştığı hususları birlikte değerlendirildiğinde iyiniyetli olmadığı sonucuna varılarak direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekâleten satış yetkisi verilen vekilin azledilmesine rağmen taşınmazı devretmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, sonradan taşınmazı iktisap edenlerin iyiniyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin azledildiğini bildiği halde taşınmazı devretmesiyle yapılan ilk tescilin yolsuz olduğu, sonradan iktisap edenlerin ise taşınmazın kısa sürede ve düşük bedelle el değiştirmesi gibi durumlar ile akrabalık ilişkileri nazara alınarak kötü niyetli oldukları kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasında, davalı üçüncü kişinin taşınmazı yükleniciden devralırken iyi niyetli olup olmadığı ve tapu kaydına güven ilkesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı üçüncü kişinin taşınmazı devralırken iyi niyetli olduğunun kabulü gerektiği ve tapu kaydına güven ilkesi gereğince iktisabının korunması gerektiği gözetilerek onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi sonrasında, yükleniciden tapu devri alan veya ipotek tesis ettiren üçüncü kişilerin tapuya güven ilkesi gereğince kazanımlarının korunup korunmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu siciline güvenerek iyi niyetle ayni hak kazanan üçüncü kişilerin, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki sözleşmenin feshinden etkilenmeyeceği ve Medeni Kanun'un 1023. maddesi gereğince haklarının korunması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazineye ait taşınmazın belediye tarafından davacıya satılması ve sonrasında hazine tarafından açılan dava ile tapu kaydının iptal edilmesi nedeniyle davacının uğradığı zarardan hazinenin de sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan devletin Türk Medeni Kanunu m. 1007 gereğince kusursuz sorumlu olduğu, davalı hazinenin 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi gereğince yapması gereken tashih ve tescil işlemlerini yerine getirmeyerek ve sonrasında belediyenin yolsuz tescil ve satışına sessiz kalarak davacının zararına sebep olan kusurlu davranışlarından sorumlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.