Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Keşideci İmzası”
- Uyuşmazlık: Sanıklara atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçlarının unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların ticari faaliyetleri, çeklerin düzenlenme şekli, şikayetçinin ve mağdurun beyanları ile diğer delillerin birlikte değerlendirilerek, eksik araştırmanın giderilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirket yetkilisinin, şirketi temsilen düzenlediği bono üzerindeki ikinci imzasının aval niteliğinde olup olmadığı ve yetkiliyi şahsen borç altına sokup sokmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Keşideci şirket kaşesi üzerine atılan her iki imzanın da şirket yetkilisi tarafından atıldığı ve yetkilinin şirketi temsil yetkisinin bulunduğu gözetilerek, ikinci imzanın aval sayılamayacağına ve yetkilinin şahsen sorumlu tutulamayacağına karar verilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin, eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve nitelikli dolandırıcılık suçundan gün belirlenmeden doğrudan adli para cezasına hükmedilmesinin isabetli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından çalınan çekle karpuz alımı gerçekleştirildiği ve çekin karşılıksız çıkması üzerine nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, ancak mahkemenin adli para cezasını TCK 52. maddesine uygun olarak gün hesabıyla belirlemeyip doğrudan miktar üzerinden hükmettiği, bu hususun infazda tereddüt yaratacağı ve sanığın aleyhine temyiz bulunmadığından kazanılmış hakkının ihlal edileceği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoda şirket kaşesi dışında atılan ikinci imzanın aval niteliğinde olup olmadığı ve davacının kişisel sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının bonoda şirket kaşesi dışında kendi isim, soy isim ve T.C. kimlik numarasını belirterek attığı ikinci imzanın, aval niteliğinde olduğu ve davacının kişisel olarak borçtan sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Lehtar cirosu sahte olan ve hakkında zayi nedeniyle iptal kararı bulunan bir çekin, keşidecisi hakkında imzaların istiklali ilkesinin uygulanıp uygulanamayacağı ve keşidecinin çek bedelini son hamile ödeyip ödemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İmzaların istiklali ilkesi gereğince, lehtar cirosunun sahte olması ve çek hakkında zayi nedeniyle iptal kararı bulunmasının, keşidecinin senet üzerindeki sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından kaybedilen çeklerden birinin üçüncü kişilerce davalılar adına düzenlendiği ve çekteki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit ve iptal davasında, çekteki imzanın kime ait olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, çekteki keşideci imzasının davacıya ait olduğunu tespit ederek ve davacının çekin kendi el ürünü olduğunu değerlendirerek, ilk derece mahkemesinin bozma kararına uyularak verilen ret kararını onamıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, lehtarın elindeyken rızası dışında elden çıktığını ve ciro imzasının sahte olduğunu iddia ettiği bir bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 677. maddesinde düzenlenen imzaların istiklali ilkesi gereğince, keşidecinin kendi imzası dışındaki imzaların geçersizliğini ileri süremeyeceği ve görünürde geçerli bir ciro zinciriyle bonoya hamil olan davalının yetkili hamil sayılacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, borçlu tarafından takibe dayanak çekteki imzanın kendisine ait olmadığı itiraz edilmesi üzerine, çelişkili bilirkişi raporları mevcutken ve alacaklı yeni bir bilirkişi incelemesi talep etmezken, mahkemenin yeniden bilirkişi incelemesi yaptırıp yaptırmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Adli Tıp Kurumu raporunun kesin kanaat içermemesi ve diğer bilirkişi raporlarıyla çelişki oluşturması nedeniyle, 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 16. maddesi uyarınca Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin genişletilmiş uzmanlar heyetince inceleme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sahte imza ile keşide edilmiş çekin davalı banka tarafından ödenmesi nedeniyle, çek karnesini çaldıran davacıya müterafik kusur yüklenip yüklenemeyeceği ve kusur tespitinin kim tarafından yapılacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, çek karnesinin çalındığı bilgisi verilmesine ve çeklerin sistem üzerinden iptal edilmesine rağmen sahte imzalı çeki ödemesi, bankanın objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini gösterdiğinden ve davacının çeklerin çalınması olayında kusurlu davranışı bulunmadığından, davacının müterafik kusurundan söz edilemeyeceği ve bankanın sorumluluğunun devam ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu bononun bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasında ispat yükünün kimde olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bononun şekli unsurlarının tam olması, keşideci imzasının inkâr edilmemesi ve davacının peşin satışta malın teslim edilmediğini ileri sürmesi nedeniyle ispat yükünün davacıya geçtiği, davacının bononun bedelsizliğini yazılı delille ispatlaması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkla aynı suçu işlediği iddia edilen diğer sanıklar hakkında daha düşük temel ceza belirlenirken, sanık hakkında daha yüksek temel ceza belirlenmesinin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın avukat olması ve eylemindeki kastın ağırlığı, amacı ve saiki ile diğer sanıkların yargılandıkları fiillerin ve cezalandırıldıkları belgelerin farklılığı gözetilerek, sanık hakkında daha yüksek temel ceza verilmesinin isabetli olduğuna ve TCK’nın 3. maddesindeki orantılılık ilkesinin ihlal edilmediğine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.