Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kesin Bozma Kararı”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalının eşi ile yaptığı inançlı işlem nedeniyle, davalıya devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tesciline karar verilmesi istemiyle açılan davada, Özel Daire’nin ilk bozma kararına uyulmasının davalı lehine kazanılmış hak doğurup doğurmadığı hususunda Hukuk Genel Kurulu’nun görüş birliği sağlayamaması.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin ilk bozma kararında, davacının iddiasının inançlı işleme dayalı olduğu ve davalıya yemin teklifinde bulunulmasının hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, bu kararın davacının dava dilekçesindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığı, iddianın hileye dayalı olduğu ve bu nedenle ilk bozma kararının maddi hataya dayandığı; maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmasının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, bu nedenle de Özel Daire'nin ikinci bozma kararına uyularak hile yönünden inceleme yapılıp, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine dair verilen yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel Daire'nin davanın reddine ilişkin ilk bozma kararına uyularak verilen ikinci kararın, Özel Dairece esastan incelenip bozulması üzerine mahkemece verilen kısmi kabul kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun Hukuk Genel Kurulu tarafından mı yoksa Özel Daire tarafından mı inceleneceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6460 sayılı Kanun ile değişik HUMK m. 429/4'te öngörülen 'davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın, önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması' koşulunun, Özel Daire'nin usule ilişkin ilk bozma kararına dayalı olmadığı ve birbirine zıt kesin bozma kararlarının da bulunmadığı gözetilerek, son temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'na değil Özel Daire'ye ait olduğuna ve dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacak davasında, davacının dava dışı kişilerden devraldığı kooperatif hissesi karşılığında verilmesi gereken villaların teslim edilmemesi nedeniyle davalı kooperatife karşı dava açma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Dairece verilen ilk bozma kararının araştırmaya yönelik olup kesin bozma niteliğinde olmadığı ve birbirleriyle çelişen iki ayrı bozma kararı da bulunmadığı, HUMK’nın 429/4. maddesinde düzenlenen koşulların gerçekleşmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararının temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nda değil Özel Daire'de yapılması gerektiği sonucuna varılarak dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel Dairece sair yönler hakkında temyiz isteminin reddedildiği gözetildiğinde bozma nedeni yapılmayan alacak kalemleri hakkında mahkemece hüküm kurulmasının gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalan kısımlarının kesinleşmesi ve bu kısımlar hakkında bozma kararına uyan mahkemece yeniden inceleme yapılarak karar verilememesi, dolayısıyla kesinleşen bu kısımların lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından tapu iptali ve tescil davasına konu edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire kararlarının “kesin bozma” niteliğinde olmadığı ve Hukuk Genel Kurulu’nun görev alanına girmediği gözetilerek, dosyanın Özel Daire’ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel Daire'nin ilk bozma kararından farklı bir bozma kararı vermesi üzerine, yerel mahkemece verilen kararın temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'na mı yoksa Özel Daire'ye mi ait olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6460 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle getirilen HUMK 429/5 hükmünün, yalnızca davanın esastan reddini veya kabulünü içeren kesin bozma kararlarına uyularak verilen kararların, önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması halinde Hukuk Genel Kurulu'nca incelenmesini öngördüğü, somut olaydaki ilk bozma kararının ise kesin nitelikte olmayıp usuli bir eksikliğin giderilmesine yönelik olduğu gözetilerek, temyiz incelemesinin Özel Dairece yapılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, dava konusu taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığı ve 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin dava konusu parselle ilgili orman araştırması yapılmasına dair verdiği bozma kararlarının "kesin bozma" niteliğinde olmadığı ve birbirleriyle çelişen iki ayrı bozma kararı da bulunmadığı, dolayısıyla HUMK’nın 429/4. maddesinde düzenlenen koşulların gerçekleşmediği gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesinin yapılması için Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin Özel Daire bozma kararına uyup verdiği hükmün temyiz incelemesini Hukuk Genel Kurulu'nun yapıp yapamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin verdiği bozma kararlarının "kesin bozma" niteliğinde olmaması ve birbirleriyle çelişen iki ayrı bozma kararı da bulunmaması nedeniyle, HUMK m. 429/4'te düzenlenen koşulların gerçekleşmediği, bu nedenle de mahkemenin bozma kararına uyarak verdiği son kararın temyiz incelemesini yapma görevinin Hukuk Genel Kurulu'na değil, Özel Daire'ye ait olduğu gözetilerek dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Demirbaş eşyaların kiralanmasına ilişkin sözleşmeye dayalı genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icraya yapılan itirazın kaldırılması talebinin hangi hukuksal dayanağa göre değerlendirileceği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin ilk bozma kararının araştırmaya yönelik olup kesin bozma niteliğinde olmadığı ve 6100 sayılı HMK'nın 373/6. maddesinde düzenlenen koşulların gerçekleşmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesince ikinci bozma kararına uyularak verilen son kararın temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'na değil Özel Daireye ait olduğuna ve dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel Daire'nin birden fazla bozma kararı üzerine verilen yerel mahkeme kararının temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nda mı yoksa Özel Daire'de mi yapılacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK'nın 429/4. maddesinde düzenlenen "davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak verilen kararın, önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması" şartının gerçekleşmemesi ve Özel Daire bozma kararlarının araştırmaya yönelik olup kesin bozma niteliğinde olmaması ve birbirleriyle çelişmemesi gözetilerek, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'na değil Özel Daire'ye ait olduğuna karar verilerek dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının belirli bir tarih aralığında Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı ve yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin ilk bozma kararında yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları değerlendirilmediği, ikinci bozma kararında ise bu konuda kesin bir bozma yapılmayıp değerlendirilmesi gerektiği belirtildiğinden, ikinci bozma kararının ilki ortadan kaldırmadığı ve ön sorun bulunduğu gözetilerek, temyiz incelemesinin Özel Daire tarafından yapılması için dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve yıkımı istemine ilişkin davada, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının uygulanıp uygulanamayacağı ve davanın reddine ilişkin hükmün kesinleşip kesinleşmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından tapu iptali ve yıkım talebiyle açılan davada, yerel mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar Yargıtay tarafından yargılama giderleri yönünden bozulmuş, ancak davanın reddine ilişkin kısım onanmış, sonrasında Anayasa Mahkemesi’nin 5841 sayılı Yasa’nın ilgili maddesini iptal etmesi üzerine, davanın esası yönünden kesinleşen kararın Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı nedeniyle yeniden incelenmesi gerektiği, bu nedenle hükmün bozulması gerektiği gözetilerek karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.