Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kesin Nitelikteki Hükümler”
- Uyuşmazlık: Sanığın denetim süresi içinde işlediği kasten yaralama suçundan aldığı mahkûmiyet kararının kesin nitelikte olması nedeniyle, daha önce ruhsatsız silah taşıma suçundan aldığı ve hükmün açıklanması geri bırakılan cezasının açıklanıp açıklanamayacağı ve bu durumda yeni bir hüküm kurulup kurulmayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan verilen mahkûmiyet kararının kesin nitelikte olsa dahi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmediği ve fakat yerel mahkemece hükmün açıklanması aşamasında, denetime ve infaza imkan verecek şekilde yeni bir hüküm kurulması gerekirken, önceki hükme atıf yapılması usul ve yasaya aykırı olduğundan, yerel mahkeme direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 1.500 TL adli para cezasına mahkûmiyet hükmünün kesin nitelikte olup olmadığı ve katılan vekilinin temyiz hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm tarihinde yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nun 305. maddesi uyarınca 2.000 TL'ye kadar adli para cezalarına ilişkin mahkûmiyet hükümlerinin kesin nitelikte olduğu ve katılan vekilinin temyiz dilekçesinde sanığın eyleminin vasfına ilişkin bir itirazının bulunmadığı gözetilerek, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin katılan vekilinin temyiz talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesin nitelikteki adli para cezası yanında güvenlik tedbiri olarak TCK'nın 58/6. maddesinde düzenlenen mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilen hükmün temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’da yaptırım olarak ceza ve güvenlik tedbirlerine yer verildiği, 5271 sayılı CMK’nun 223. maddesinde de güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine ilişkin kararların hüküm sayılacağı açıkça belirtilmek suretiyle, tedbir kararlarının da temyiz yeteneğinin bulunduğu, bu nedenle gerek mahkumiyete ek gerekse bağımsız olarak hükmedilen güvenlik tedbirlerinin kesin nitelikte bulunan hükümlere temyiz edilebilirlik niteliği kazandırdığı, tekerrür hükümlerinin de güvenlik tedbiri niteliğinde olduğu ve bu nedenle kesin nitelikteki adli para cezası yanında ayrıca güvenlik tedbiri niteliğinde bulunan mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi karşısında hükmün temyiz edilebilir olduğu gözetilerek, Özel Dairenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve dosyanın esastan incelenmek üzere Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin bilinçli taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarını mı yoksa yalnızca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu mu oluşturduğu ve kesin nitelikteki trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna ilişkin hükmün temyiz edilebilir olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2000 TL’ye kadar olan adli para cezalarına ilişkin hükümlerin kesin nitelikte olması kuralının, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen adli para cezalarıyla sınırlı olduğu, bir fiille birden fazla suç oluşması halinde adli para cezası kesinlik sınırının altında olsa dahi her iki suçtan kurulan hükümlerin birlikte temyiz edilebileceği, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının geriye yürümeyeceği ve hükmün temyiz edilebilirliğinin hükmün verildiği tarihteki usul hükümlerine göre değerlendirileceği gözetilerek, Özel Daire kararının kaldırılmasına ve dosyanın her iki suç yönünden temyiz incelemesi yapılması için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesin nitelikteki adli para cezası ile birlikte hükmolunan tekerrüre özgü infaz rejimi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tekerrür hükümlerinin 5237 sayılı TCK’da güvenlik tedbiri olarak düzenlenmesi ve kesin nitelikteki hükümlere temyiz edilebilirlik kazandırması nedeniyle, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve dosyanın esastan incelenmek üzere ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesin nitelikteki bir hükmün, kesinlik sınırını aşan bir yaptırıma dair temyiz talebi üzerine, Yargıtay tarafından esastan incelenmesi gerekirken, hükmün kesinliği gerekçe gösterilerek temyiz talebinin reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesin nitelikteki hükmün, sanık aleyhine suç vasfına yönelik yapılan temyiz başvurusu nedeniyle temyiz edilebilirlik niteliği kazandığı, bu nedenle Özel Dairece hükmün temyizen incelenebilir olduğunun vurgulanmasının yerinde olduğu, ancak hükmün temyizen incelenebilir olduğunun kabulünden sonra esastan incelenip onanması, bozulması veya düzeltilmesi gerekirken kesinliği gerekçe gösterilerek temyiz isteminin reddinin isabetsiz olduğu gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş, Özel Daire kararı kaldırılmış ve dosya hükmün esastan incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesin nitelikteki bir hükmün, kesinlik sınırını aşan temyiz nedenleriyle temyiz edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Miktar itibarıyla kesin nitelikteki hükmün, sanık hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanmaması halinde kesinlik sınırını aşacağı ve Cumhuriyet savcısının bu yöndeki temyiz nedeninin kesinlik sınırını aşar nitelikte bir yaptırım içerdiği gözetilerek Özel Dairenin temyiz isteminin reddi kararının kaldırılmasına ve hükmün esasının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen adli para cezası içeren hükmün temyiz edilebilir olup olmadığı hususunda Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 1412 sayılı CMUK'nun 305. maddesi uyarınca 2.000 TL'ye kadar olan adli para cezaları içeren hükümlerin kesin nitelikte olduğu ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının, karar tarihinden önce verilen hükümlere etkili olmadığı gözetilerek, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve sanığın temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin nitelikli yağmaya teşebbüs suçu mu yoksa kasten yaralama suçu mu oluşturduğu ve kesin nitelikteki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin reddinin gerekip gerekmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Nitelikli yağma suçundan yargılanan sanığın, duruşmada kanunen hazır bulunması gereken müdafisinin yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmasının savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olması ve CMK'nın 289/1-e maddesi uyarınca hukuka kesin aykırılık oluşturması gözetilerek, yerel mahkeme direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 20.07.2016 tarihinden önce verilmiş kesin nitelikteki adli para cezasının, sonradan işlenen suçlar bakımından tekerrüre esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemeleri'nin göreve başlama tarihi olan 20.07.2016 tarihinden önce verilmiş ve miktar itibariyle kesin nitelikte olan adli para cezalarına ilişkin hükümlerin, 1412 sayılı CMUK'nın 305. maddesi uyarınca temyiz yolu kapalı olduğundan ve aynı maddenin son fıkrasında bu tür hükümlerin tekerrüre esas olmayacağının açıkça düzenlenmiş olması, kanunilik ilkesi gözetilerek, Özel Daire'nin aksi yöndeki kararının bozulmasına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmamasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.